Mehmet TIRAŞ
Bu veciz sözün sahibi Türk siyasetine uzun yıllar damgasını vurmuş rahmetli eski Başbakanlardan ve 9’cu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’dir.
Demirel’in siyasette demode olmayan savı AKP’nin 20 yıllık iktidarının sonunu da “Tencere Getirecek” gibi.
İktidarların ömrünü “uzatan da kısaltan da” tartışmasız “ekonomidir.”
Ülke ekonomisi iyi gidiyor ise hukuk da iyi gidiyor demektir.
Hükümetler için diğer sorunları çözmek o kadar da zor değildir.
İktidarda olanlar için ekonomi kötü, bir de hukuktan iyice uzaklaştığında…
Bizde olduğu gibi..
Bütün sorunlar çözülemez bir karanlık tünele girer.
Ekonomideki kriz de bunalıma dönüşür.
Kriz ilk önce işsizliği, yoksulluğu, peşinden hayat pahalılığını ortaya çıkartırken, vatandaşın da alım gücünü düşürürken, ağır şekilde fakirleştirir.
Cumhur ittifakın son dört yılda uyguladığı ekonomi bilimine aykırı politikaları, toplumun her kesimini perişan etmiş durumda.
2018 yılının Haziran ayında sistem değişikliğine giderek, ”demokrasinin kuvvetler ayrılığını, kuvvetler birliğine dönüştüren”, “Cumhurbaşkanlığına bağlı hükümet modeline ”geçtikten sonra; ne bir toplumsal sorun çözüldü, ne de demokratikleşme konusunda bir arpa boyu yol alındı.
Aksine tepe tepetaklak olduk.
“Şahsım devleti” son dört yılda uyguladığı ekonomik tablonun nereden nereye geldiğinin, kısa bir fikri takibini yapalım.
-Şahsım devlet 2018 yılında iktidara geldiğinde bir dolar 3.60 TL iken, an itibarı ile bir dolar 14 TL seviyesinde dolaşıyor.
-2018 yılında 260 Gram ekmek 1.5 TL iken, şimdi 230 Gram ekmek 3 TL’ye çıktı.
-Vatandaş şimdi ucuz ekmek almak için Belediyenin sattığı büfelerin önünde, uzun kuyruklar oluşturuyor.
-Şahsım devletin iktidarında son dört yılda Türk parası dolar karşısında, yüzde 65 değer kaybetmiş durumda.
-Şahsım devlet iktidara gelmeden önce bir gram altın 215 Liradan, bir çeyrek altın ise 351 liradan işlem görürken; an itibarı ile bir gram altın 780 Liradan, bir çeyrek altın ise 1.250 liradan alıcı buluyor.
-Altın ve döviz tüm zamanların rekorunu kırarken; TL sadece dolar ve Avro karşısında değil, dünyadaki bütün para birimleri karşısında değer kaybediyor, tarihinin en değersiz sürecini yaşıyor.
-Geniş tabanlı işsizlik 10 milyonu geçmiş en fazla da genç nüfusu etkiliyor, genç nüfus ta işsizlik yüzde 30’larda..
-AB ülkelerin de asgari ücretle çalışan nüfus yüzde 2 veya 3’ne tekabül ederken, biz de ise çalışan nüfusun yarısı 7 milyon kişi asgari ücretten maaş alıyor. Asgari ücret Türkiye’de normal ücret durumuna geldi.
-Doların önlenemez yükselişi vatandaşı TL’den uzaklaştırırken, insanlar tasarruflarını dolar ve altına yatırıyor, bu da TL’ye olan güvenin olmadığını gösteriyor.
-Şahsım devletin sahibi vatandaşa sürekli çağrıda bulunuyor; yastık altı birikimlerinizi ,dolarınızı ve altınlarınızı TL’ye çevirin diye, avazı çıktığı kadar bağırıyor ama’ TL’den kaçışı önleyemiyor.
-Bankalarda bulunan mevduatın yüzde 65’nin döviz olması ve bankalardaki döviz mevduatının 235 milyar dolara çıkması, yerli ve milli safsatalarını da bertaraf etmiş durumda.
Artık dolar ve Avro üzerine mizahlar üretilip sosyal medyada paylaşımlar yapılıyor: ”Erdoğan konuşmaya başlayınca dolarını sat, Erdoğan konuşmasını bitirince de dolar al.”
-Şahsım devletin sahibi ülkeyi sadece yoksullaştırmıyor, uluslararası arenada ülkeyi demokrasi liginden düşürmüş durumda.
-Muhalefeti terörist ilen eden, hukuku yok sayan bir iktidarı demokrasi ligine kim kabul eder?
-Uluslararası hukuk endeksinde Türkiye 127 ülke arasında 119’cu sırada yer alırken.
-Şahsım devletin sahibi biz uluslararası hukukun parçasıyız diyor ama, AİHM kararlarını da tanımıyor.
Bir de kalkıp şahsım devletin sahibi “demokrasi hukuk çeşmesinden beslenir” demiyor mu?
-AKP iktidara geldiğinde yasakları güya yasaklayacaklardı; 2002 yılında cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü sayısı 58 bin iken,2020 yılında tutuklu ve hükümlü sayış 295 bine çıkmış durumda.
-Basın özgürlüğü sırlamasında 185 ülke arasında 154’cü sıradayız, Türkiye Çin’den sonra en fazla gazeteci tutuklayan ülke durumunda.
Hayat pahalılığı ve yoksulluk öyle bir hal almış durumda ki…
-20 milyon insan açlık sınırında yaşıyor,50 milyon insan ise yoksullukla boğuşuyor.
-13 milyon emeklinin 8 milyonu 2 bin TL ile geçinmeye çalışıyor.
-AKP iktidara geldiğinde toplumun en varlıklı kesimi Milli Gelirin yüzde 39’nu alırken…
-2020 Yılı itibarı ile toplumun en varlıklı kesimi Milli Gelirin yüzde 70’ni alıyor,gelir dağılımı gittikçe daha da bozuluyor.
Hani siz “yoksulluğu, yolsuzluğu ve yasakları” yok edecektiniz?
Millete yerine getiremediğiniz sözü niye veriyorsunuz, etik mi bu yaptığınız?
Vatandaşa geçmişini mumla aratır duruma getirdiniz.
TÜİK’e enflasyon rakamını düşük gösterterek…
YSK’ya talimat verip Milli iradeyi yok saydırmanız…
Yargı kararlarını yok sayıp,yargıyı muhaliflerine karşı sopa olarak kullanmanız…
Anadolu Ajansına asparagas haber yaptırmanız…
RTÜK’e muhalif medyaya sansür uygulatmanız ve ekran kararttırmanızla…
Devletin kurumlarına olan güveni yok ettiğinizin farkında mısınız?
Bir insanı ayakta tutan nasıl kemikleri değil kasları ise.
Devleti de ayakta tutan ve güven veren kurumlarıdır.
Bir yılda Hazineden ve Maliyeden sorumlu 3 Bakanın değiştiği,4 Merkez Bankası Başkanının görevden alındığı ülkede, bir de kalkıp ekonominin iyiye gittiğini açıklamanıza, kendiniz de inanmıyorsunuz.
Artık hangi ekonomik modeli uygularsanız uygulayın inandırıcılığınız yok.
Varlıklı bir avuç kesiminin dışında, on milyonlarca insan açlık ve yoksulluk korkusu ile yaşıyor.
Durum bu kadar vahim.
“Şahsım devletin” dikkatine!.
Sizi iktidara getiren 2001 yılında ki ekonomik kriz ve Tencere değil mi?
Çözümün yolu biran önce seçime gitmek ve hukuka dönmektir.
“Tencere gücünü açlıktan, yoksulluktan ve hukuksuzluktan alır.”
Bu söze kulak verin!..
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları






































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025