Mehmet TIRAŞ
Görünen o ki Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri 14 Mayıs 2023 Tarihinde yapılacak…
Seçimlerin eşit yarışılmayacağı gibi, iktidarın yargıyı muhaliflerine karşı sopa olarak kullanması…
Seçimlerin ve adayların kaderini belirleyen YSK’nın da anayasal bir mahkeme olması…
Muhalefeti ve demokrasi güçlerini seçime giderken, ”Yüksek Seçim Kurulunun (YSK)” tarafsız olmayacağı tedirgin ediyor…
Haksız da değiller.
Son yıllarda tarafsızlığını yok sayan ve talimatla karar alan YSK’nın, iptal ettiği seçimler unutulur gibi değil…
“Son iki dönemde özellikle yerel seçimleri kazanan HDP’li belediye başkanlarının kazandığı onlarca belediye başkanlarının, hukuksuz bir şekilde görevden alınması, hapislere atılması ve yerlerine kayyımların atanmasının ertesinde; YSK’nın kazanan bazı HDP’li belediye başkanlarının mazbatasını, seçilmemiş olan AKP’nin adaylarına vermesi…HDP’den seçilen Belediye Başkanlarına vatan hainleri diyorlardı, AKP’ye geçenler vatanperver oldular.”
Kürtlerin milli iradesini görüldüğü gibi yıllarca yok saydılar.
Bu seçimde de YSK Anayasaya bağlı hareket etmeyebilir…
YSK’nın demokrasinin kurallarını yok sayan hukuksuz millî iradeyi gasp etmiş kararlarının hangi birini sayalım.
Örneğin 17 Nisan referandumunda mühürsüz zarflarla oy kullandırması…
Tam bir skandaldı.
Seçimlere giderken Erdoğan’ın üçüncü defa Cumhurbaşkanlığına aday olup olmayacağı tabii ki, en önemli bir konu oldu…
Aslında meselenin tartışılacak bir yanı yok.
Mevcut anayasaya göre Erdoğan’ın mecliste karar alınmadan aday olması mümkün değil.
Gel gör ki bu siyasal iktidar anayasayı paspastan fazla çiğnemeyi adet haline getirdi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Erdoğan’ın 3’üncü defa aday olmasının önünde, hukuksal hiçbir engel yok diye açıklama yapması ile;Erdoğan’ın tekrar aday olacağının işareti olduğu gibi, anayasanın da yeniden ihlal edileceğini gösteriyor.
Gözler haklı olarak YSK’nın Erdoğan’ın adaylığına yeşil ışık yakıp- yakmayacağına çevrildi.
Hatırlanacağı gibi Ocak ayında emekli olan,YSK Başkanı Muharrem Akkaya geçen yılın Aralık ayında; Erdoğan’ın adaylığı konusunda hukukçu bir arkadaşına çalışma yaptırdığını, ama şimdi bir açıklama yapamayacağını söylemişti.
Hâlbuki anayasanın emri çok açık…
Eğer YSK, Erdoğan’ın üçüncü defa Cumhurbaşkanlığı adaylığına onay verirse, anayasa da aday olamayacağının bir hükmü kalmayacak…
Çünkü,”YSK’nın kararını bozacak ülkede bir üst mahkeme yok ve YSK’nın kararı nihai kara olarak uygulanıyor.”
Aslında bu da hukuk devletine aykırı…
Hukuk devletinde denetlenmeyen karar olamaz…
Peki, YSK bunu yapabilir mi?
Anayasal suç işlemeyi göze alırsa yapar.
Erdoğan ve tarafgirlerinin güvendiği tek adres maalesef, YSK…
Hazin ama YSK’nın son yıllarda yaptıkları yapacaklarının teminatıdır.
YSK 1950 yılında 11 üye ile kurulmuş olan Anayasal bir mahkemedir.
“YSK, o kadar çok çok önemli ki; millî iradeyi tescilleyen de ve milli iradeyi gasp eden de, aday olanların adaylığını da, aday olamayacaklarını da belirleyen, tek mahkemedir.”
YSK 73 yıllık tarihinin hiçbir döneminde; son 10 yılda aldığı antidemokratik kararlarına askeri darbeler döneminde bile rastlanmadığı gibi;bu kadar siyasallaşarak iktidarın talimatı ile seçim sonuçlarını etkilememiştir.
YSK, doksanlı yıllarda Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da bazı illerin OHAL ile yönetildiği süreçte yapılan seçimlerde;PKK ile güvenlik güçlerinin çatışmalarının zirve yaptığı dönemde dahi, seçim sonuçlarını etkileyecek ve milli iradeyi yok sayan, bir kararın altına imza atmamıştır.
Bir parantez açarak hatırlatalım:
“1999 yılında Mersin’de yapılan yerel seçimlerde, Mersin Belediye Başkanlığını kazanan HADEP’i, kazanmamış göstermek için, neler yapıldığı Ergenekon davasında belgeleriyle ortaya çıktı… Hatta Mersinde Belediye Başkanlığını HADEP’in kazandığını TRT alt yazı olarak vermişti…
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’de orada oynanan oyunu daha sonra deşifre etti:
“Mersin İl seçim kurulu oyları tekrar sayma kararı alarak, HADEP’in kazanmış olduğu Belediye Başkanlığı DSP’ye verildi.. Peker’in açıklaması da bugüne kadar yalanlanmadı.”
YSK son yıllarda seçim sonuçlarını etkileyen hukuksuz hatta skandal kararlarını gelenek haline getirerek, altına imza atmaya başladı…
“2017 Nisan ayında yapılan referandumda, mühürsüz zarflarla oy kullandırması,sandık sayımları bitmeden, sandıktan “evet çıktı” diye seçimi ilan etmesi listenin en başında durmakta.
Erdoğan’da çıkıp “Atı alan Üsküdar’ı geçti” dedi.
Hatırlayanın yüzü kızarıyor vallahi…
Referandumda İstanbul,Ankara,İzmir gibi metropollerde oyların “Hayır çıkmasına rağmen”,YSK’nın “Evet” çıktı diye, açıklama yapması toplumda şaşkınlık yaratıyordu.
YSK 2019 yılında da İmamoğlu’nun mazbatasını 20 gün sonra geri aldı.
Erdoğan” İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi de kaybeder” demesinin ardından,AKP seçim sonuçlarını kabullenmedi.
AKP’nin YSK’ya seçimlerin iptal itirazını YSK kabul edip ardından da; YSK’nın 11 üyesinden,7’nin oyu ile seçimlerin tekrarına karar verdi.
YSK bir zarf içinde atılan 4 pusuladan 3’nü doğru buluyor, sadece Büyükşehir Belediye Başkanlığı için kullanılan oyun hileli olduğuna karar veriyordu.
Türkiye görüldüğü gibi nasıl korkunç bir dönemlerden geçiyor.
Tekrarlanan seçimde seçmenler sandıkları patlattı,13 bin oy farkı 815 bine çıktı.
YSK aradan dört yıl geçmesine rağmen hala İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlık seçimini neden iptal ettiğinin, gerekçeli kararını açıklamış değil.
Onun için bu seçimlerde muhalefetin ve demokrasiden yana olan güçlerin, YSK’nın muhtemel hukuksuz kararları karşısında, demokratik basıncını şimdiden yükseltmeli.
Seçimlere giderken muhalefetin dikkatle üzerinde durmaları gereken, hassas olan başka bir konuya dikkat çekelim:
“Basında sık haber olmasa da, Ülkede yaşayan 8 milyon mülteci arasından,sayıları 250 binle, bir milyon kişi ile ifade edilen insanlara vatandaşlık hakkı verildiği haberleri çıkıyor… Vatandaşlık hakkını alan her yabancı aynı zamanda “oy kullanma” hakkına da sahip oluyor. Muhalefet bu konuyu İvedi olarak ülkenin siyasi gündeminde tutmalı ve peşini de bırakmamalı.”
Muhalif Medya da, yabancılara verilen bu vatandaşlık konusunu gündemde kalması için fikri takibini yapmalı.
İktidar seçimleri kazanmak için iktidar gücünü ve devletin tüm imkanlarını seferber ederek sonuna kadar kullanmaktan ve her türlü hukuksuzluğa, baş vurmaktan kaçınmayacak…
Seçimlerin sonucu iktidar için “ya saltanata devam” ya da “hesap verme” olacak.
Tekrar hatırlatalım:
”YSK’nın aldığı kararları bozacak ülkede bir üst mahkeme yok ve nihai bir mahkeme kararı olduğunu, hiç kimse aklından çıkartmasın.”
Son uyarımızda sandık görevlilerine; sandıktan çıkan oyların ıslak imza tutanaklarına geçirmeden, oy torbalarını YSK’nın il ve ilçe seçim yetkilisine teslim etmeden, hiçbir sandık görevlisi sandık başından ayrılmamalı.!
Her şeye rağmen geliyor gelmekte olan…
Enseyi karartmanın manası yok…
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları








































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025