Mehmet TIRAŞ
Kürt sorunu paralayan bir yıldız mı yoksa söndürülmesi çok zor olan bir yangın mı?
Hem bir yıldız hem de havayla irtibatı zor kesilecek söndürülmesi çok zor olan, denize yayılmış bir petrol yangınına benziyor.
Otuz yıldır sürem düşük yoğunluklu bir iç savaşa yaşanıyor Fırat Dicle coğrafyasında.
AKP’e iktidara geldiği 2002 iktidarının yıllarını hatırlatan demokratikleşme boyutundan bir girişimle bizleri uyandırdı 2013 yılına.3 Kasım seçiminden hükümet kurur kurmaz bir günden üç AB ülkesini dolaşarak ülkenin AB üyesi olması ve demokratikleşme konusunda hepimizi şaşırtmıştı.
Kürt Sorununa Öcalan ile başlaması şaşırtıcı değil ama MİT müsteşarının iki gün Öcalan ile beraber olması manidar olsa gerek!.
Gazetelerin birinci sayfasından manşet haberler MİT müsteşarı Hikmet Fidan iki gün İmrallı da Abdullah Öcalan ile PKK’ya silah bıraktırmak için görüştü,diye vermesi.
Bu haberler yalanlanmadı gibi doğrular nitelikte iktidar yetkililer tarafından önemli gelişmeler var deniliyordu;inşallahlı maşalahllı açıklamalarla.
Başbakanın son iki yıldır zikzaklı çıkışları ne kadar güven vermese de ülkenin dört bir yanını saran ateşe el atması sevindirici bir gelişme,çıkmayan candan umut kesilmez misali.Umutsuzluk anlamında yorumumuz Erdoğan’ın nerede ne yapacağını kestirmek gerçekten çok zor son iki yılda konuşmalarını hatırlayınca.Yazı yazan insan için ihtiyatlı olmak zorundasınız.
Tabi İmrallıyda Öcalan ile istihbaratın enüst düzeyinde görüşürken,bir taraftanda mağaralarına çekilmiş inlerinde kışlarını geçirmeye çalışan PKK’lılara yapılan operasyonlarda, 46 PKK lının öldürülmesi ise tam bir tezat değil mi?
Bir taraftan Kürt sorununu çözümü konusunda adımlar atacasınız; bir taraftan da ,2012 yılından 1450 PKK’lı öldürüldü diye de,öldürülen kendi vatandaşının sayısı ile de övüneceksin!..
Neden Abdullah Öcalan ile görüşmeye başladı AKP hükümeti;BDP ile görüşmeyen PKK ile görüşme noktasına nasıl gelindi?
20 Ceza evlerinde yüzlerce PKK’lının açlık grevlerine başlamasıyla, bedenlerini ölüme yatırması sürecini bir hatırlayalım!..
Erdoğan ilk önce ciddiye almadı bunlar şov yapıyor, bize tehdit sökmez,açlık grevi yapan yok hepsi yeyip içip yatıyorlar, dedi ama kazın ayağının öyle olmadığı kısa sürede ortaya çıkınca,Başbakan süt dökmüş kedi gibi oldu sesi soluğu kesildi.Dinci gazetenin eline tutturduğu,cebinde gezdirdiği kuzu sarmalı gazete kupürünü nereye koydu acaba?.
Açlık grevlerini facia dönüşmeden istihbarat örgütleri ve bazı AKP li bakanların çalışmasıyla ve Abdullah Öcalan’ın bir talimatıyla bitirilmesi,ülkeye derin bir nefes aldırdı.
Açlık grevlerinde Öcalan’nın liderliği ve tartışılmaz karizması ortaya çıktı ve AKP hükümeti direk İmralılıyla görüşmeye başladı.
Kürt sorununu çözümü konusunda herhangi bir siyasi partiye ve ideolojiye takılmadan çözüm önerenlere Erdoğan terör örgütünün uzantıları demesi,kabullenilir bir tavır değildi.
Başbakanın BDP’lilere haksız suçlaması da unutulur gibi değildi:”siz terör örgütüyle aranıza duvar örün PKK’yı kınayın” gibi ipe sapa gelmez iddiaları vardı.Halbu ki BDP, PKK’nın silahsız bir gücü olurken, PKK da BDP nin silahlı bir kanadı olduğunu Erdoğan da çok iyi biliyordu;eğer hatırlamak istiyorsa kendisinin RP İstanbul il başkanı iken hazırlattığı Kürt raporuna bir göz atsın.
Bu iddialara BDP’liler biz müzakere yapabiliriz sizle ama “silahı PKK ile görüşeceksiniz” diye sabırla karşılık veriyorlardı,Başbakana ve kurmaylarına.
Gerçi Başbakanın Kürt sorunun çözümü konusunda kafasında bir proje yoktu ama Suriye iç savaşından sonra Kürt sorunu dört ülkenin ortak sorununa dönüşürken; PKK da önemli bir güç olarak belirleyici olmaya başlayınca bölgede ; Erdoğan da kulvar değiştirmek zorunda oldu ve çokta iyi yaptı.
Geçmişi affedebiliriz ama unutturamayız tarihin böyle bir hafızası var.. Şu şunu dedi, şöyle yazdı konuştu sözünü bir tarafa bırakıp sorunun özüne yani çözümüne gelelim..
Hükümet Öcalan ile ne konuşulduğu konusunda net ortaya çıkmış bir şey yok ama biz tartışmanın nirengi noktasının iki yerden yürüyeceğini ve belirli olacağını veya tıkanacağını düşünüyoruz:
Birisi PKK silahı bırakması; PKK’nın dağ kadrosunun nasıl indirileceği beş bin kişiden bahsediliyor,tutuklanmadan baskıya maruz kalmadan, evlerine dönmesi ve siyaset yapacağı ortamın yani meşru zeminin hazırlanması;PKK’nın komutan kadrosunun nereye gönderileceği?
İkincisi ise; ceza evlerinde tutuklu olan on bin PKK’lı için istenilen siyasi koşulsuz af konusunda tartışmaların bu iki konuda yoğunlaşacağı kanısındayız.
Tabi birde BDP’lilere verilecek rol ne olacak;BDP’liler özgürce İmrallı da Öcal ile görüşmelere aktif katılacak mı,Kandil ile görüşmeler nasıl sürecek?
Dileğimiz bu ateşin söndürülmesi açısından AKP’e, AB görüşmelerinin akıbetine uğratmasın PKK ile başlattığı Kürt sorunun çözümü konusunda.Oslo görüşmeleri sürecinin akıbetine uğramasın bu fırsat kaçırılmasın siyasi hesap yapılarak.
Eğer silahlar susar Kürt sorununda kısa süreçte olmasa da bir çözüm yoluna girerse,yılın en güzel hediye olacaktır barış,demokrasi ve hukuk isteyen iki halk için..
Bu gelişme aynı zamanda demokratikleşme konusunda da önemli bir adım olacaktır ülke açısından.
Otuz yılda bu savaş 50 bin insanın ölümüne,17 bin 500 faili meçhul cinayete,üç milyon insanın göç etmesine,yer değiştirmesine, 5 bin köyün mezranın yakılmasına, boşaltılmasına ve 400 milyar dolar ekonomik külfeti olan bir savaşın bitmesi bugünden yarına ertelenmeyecek boyuta gelmiştir.
Biraz sabıra,barış diline, en önemlisi de gerçekle yüzleşmeye ve özveriye ihtiyaç var.
Şunu da belirtelim AKP’nin Öcalan ile görüşmesine kamuoyundan çok büyük destek varken;üç-beş kişi bile sokakta tepki göstermemiştir bu da toplumun Kürt sorununun çözülmesini istediğini gösteriyor.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları






































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025