Mehmet TIRAŞ
AKP,iktidara doğru yürürken,ilkelerini de kamuoyuna açıklıyordu ve bu ilkelerinden biri üç “Y” si vardı;”yoksulluk,yolsuzluk,yasaklar” diye sıralıyordu ve iddialı olarak ta bunları ortadan kaldıracağız,diyorlardı.
Bu üç ‘Y’ in toplumda da çok büyük destek gördüğünü de söyleyelim,görmeseydi iktidar olur muydu?
İktidarının ilk üç yılında AKP’e AB yolunda çok hızlı devrim denilecek düzeyde adımlar attı AB’liğinden müzakere tarihinin alınmasını Ankara da Kızılay meydanında tur atarak bayram havasında kutladı.
Türkiye de AB standartlarından bir demokrasiyi vaat eder oldu.
Her şeyi tartışır olduk ama birden AKP devleti ele geçirdikçe makas değişikliğine girdi ve artık özgürlükleri Başbakan “din,mezhep ve çoğunluk” üzerinden tanımlamaya başladı,zaman zaman da milliyetçiliğe soyunmalar,12 Eylül de idam edilen eski katil ülkücülerin yakınlarına yazdığı mektupları okuyarak ağlaması;2005 yılından sonra da AB’liğinden uzaklaşarak daha içe dönük popülist politikalara soyunurken;hakkını da teslim edelim ekonomi de mucize denilecekte olumlu bir zenginliği de yarattı.
AB’liğinin bazı ülkeleri ekonomik krize girince bizdeki düzelmeleri Erdoğan fırsat olarak görüp topluma,özgürlükçü bir yoldan çok ekonomik talepleri öne çıkarttı; toplumun demokrasi ortak bir talebi olmadığını bildiği için,demokrasi ve hukuk yenilen içilen bir şey değil;köylünün pazarda görüp de merak ettiği bir nesne hakkında bilgi almak için,satıcıya hemşerim bu sattığın mala davara yarar mı,diye sorması misali.
Başbakan ikinci iktidarında devleti tanıdıkça, demokratikleşme üzerinden vaatlerinden uzaklaşıp, askeri vesayet rejiminin zayıflamasıyla artık bana karşı askerler darbe yapamayacaklarına göre,siyaseten hayal ettiği bir sistem için kolları sıvadı ve hemen medyaya el atıp kendi medyasını oluşturduktan sonra,muhalif olan sivil güçleri etkisiz hale getirmeyi,muhalefetside bir demokrasiyi hedefine koydu.
Demokrasinin kuvvetler ayrılığının kendilerinin önünde ayak bağı olduğunu,demokrasi bir araçtır amaç değildir,demokrasiyi bit tramvaya benzetmeye başladı,demokrasinin sade seçim argümanın üzerinden seçimde kim çoğunluğu elde ettiyse;her şeyi de o belirlesin,anlamına gelen konuşmalar başlamaya başladı,başkanlık sistemini de böyle gündeme getirip,demokratik yeryüzünde benzeri olmayan Türk usulü partisine bağlı,parlamentoyu fesh eden, yargı üyelerinin yarısından fazlasını atayan bir hukukun denetiminde olmayan bir sistemi savunur oldu.
Başkanlık sistemini tartıştırırken demokratikleşmeyi koz olarak kullanmaya başladı;ver başkanlığımı indireyim seçim barajını demeye başladı AKP’nin kurmayları.Erdoğan son iki yılda yapılacak üç seçimde;BDP’in yüzde 6 olan oyuna gözünü dikmiş gibi gözüküyor,BDP’lilere yakınlaşması da bunu göstermiyor mu?Kürt sözcüğünün telaffuz bile etmiyor bu izlenen politika oportinzm değil mi?
Böyle olunca da bizim Başbakanımız kendine göre de bir özgürlükler tanımlaması yapmaya başladı.
Bir yıl önce Newroz bayramını kutlatmadı Diyarbakır da ve ortalığı savaş alanına çevirirken güvenlik güçleri, 1 Mayısı ise Taksim meydanında bir şenlik içerisinde kutlanıyordu.
bir yıl sonra da Newrozu kutlattı Diyarbakır da, 1 Mayısı kutlatmadı;İstanbul da yaşayan 16 milyon insanı neredeyse sokağa çıkma yasağı ilan etti ve tüm toplu taşıma araçlarını sefere çıkartmadı,vapurları ve metroyu çalıştırmadı.Tam bir diktatör zihniyetiyle İstanbul da bir sivil sıkıyönetim yaşattı 1 Mayıs 2013 Tarihinde.İstanbul sokakları tam bir savaş manzaraları andırıyordu ve hele polisin klişe olan sözle orantısız güç kullanması,ambülansların içine bile gaz sıkması savaşlarda bile olmayacak kadar merhametsiz bir gün yaşandı,bunu yerli ve yabancı dünya medyası dakikalarca verdi.Yeryüzüne verilen bu fotoğrafı Başbakan kendisi beğenmiş midir acaba?
Başbakan bir şeye müsaade etmiyorsa talep ettiğiniz sizin yasal hakkınızda olsa bile,onu bir anda yasaklıyor veya vermiyor..Böylesi keyfi bir yönetim anlayışı olduğu gibi muhalefeti ve sivil itaatsizliği da hiç kabul etmiyor,her gözaltına alınanı daha mahkemeye çıkmadan ya terörist ya da yasa dışı bir örgüt yaftalamasını yapıyor.
Bunu sadece gösteri yapanlara değil,müvekkillerini savunan avukatlara da yapıyor AKP hükümeti;Başbakan Abdullah Öcalan’ın avukatlarının tutuklanması üzerine onlar avukat değil, terör örgütünün üyeleri,demedi mi? Ama Abdullah Öcalan ile kendilerinin görüşmelerini nereye koymalıyız hukuk açısından,bunu merak eden var mı?
Acaba Kutlu doğum haftası için Taksim meydanını talep etselerdi aynı yasağı ve şiddeti kullanır mıydı AKP hükümeti ve İstanbul emniyeti?
Başbakanın Barış süreci İstanbul’a kan, göz yaşı ve devlet terörü olarak uygulandı.
Demokrasi mi,barış mı diyenlerin farkı da burada gözükmüyor mu?
Başbakanın atadığı akil insanlarda bu gazdan,şiddetten ve yasaklardan nasibini aldı.
AKP’ üç ‘y’ den yasakları kaldırmadı ama kendine göre yaşam biçimi haline getirdi..yoksulluk devam ediyor;12 milyon insan günde 2 dolar ile geçinirken,bankalardaki mevduatın yüzde 46 ‘sı 51 bin kişinin olduğunu hiç görmüyor,28 Şubatta hazineden 50 milyar dolar 16 bin aile devleti soydu,diye açıklamalar yapıyorlar ama bunu da;MHP’yi köşeye sıkıştırma politikası olarak kullanıyor hiçbir girişimde bulunmuyorlar.
Dervişin fikri neyse zikri de odur sözü her şeyi anlatmıyor mu?
Demokrasi/hukuk/barış gibi kavramlar inançlar üzerinden hayata geçirilemez,bunun bir tarihsel mücadele süreci ve ödenen bir bedeli vardır;tıpkı 1886 yılından günümüze kadar kutlanan 1 Mayıs gibi.
İçinde din geçmiyorsa Başbakan Erdoğan için o bayramın bir anlamı yok..
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025