Mehmet TIRAŞ
Erdoğan, birliği beraberliği seviyor ama bir hayali var içinde muhalefet olmayacak,demokrasiyi seviyor ama onun içinde de hukuk olmayacak diyor;demokrasinin kuvvetler ayrılığı ve çoğulculuk Erdoğan’ı bozuyor.
Erdoğan geleneksel hale getirdiği ama sözlerini yerine getiremediği balkon konuşmalarından sonuncusunu; 10 Ağustos gece yarısında AKP Genel Merkez binasının balkonundan yaptı Cumhurbaşkanı seçilince..
“Bana oy versin vermesin 77 milyonun cumhurbaşkanı olacağım, herkesi kucaklayacağım, elimi uzatıyorum,yeni bir sayfa açıyorum ve geçmişe sünger çekiyorum anlamında kamuoyuna açıklamalarda bulunmuştu” hatırlanacağı üzere.
Erdoğan bu söylediklerine kendisi de inanmıyordu, biat edenler de havuz medyasının tetikçi yazarları da;çünkü Erdoğan’ın bunu yapması mümkün değildi, çoğulculuğu yok sayan ve çoğunluk üzerinden demokrasiye bakan birisinin bunu uygulaması imkansızdı,birde önceki konuşmalarını ne kadar yerine getirdiği hep hatırlanacaktı.
Erdoğan,Cumhurbaşkanı seçimlerinden bir gün sonra anayasanın 101.maddesini yok sayarak dakika bir gol bir oldu.
Partiler üstü olacağım ve herkesi kucaklayacağım diyen kişi daha koltuğa oturmadan..
“Muhalefet parti liderlerini istifaya çağırdı”
Çok sürmedi ve görev ayını doldurmadan Erdoğan aslına döndü; İstanbul Beyler Beyi Sarayında kendine yakın havuz medyasından oluşan gazetelerin genel yayın yönetmenler ve tetikçi yazarlarla 13 Eylül 2014 tarihinde üç saat süren bir toplantı yaparken,muhalif basını çağırmayarak akreditasyona baş vurmadan vaaz geçmedi,darbeciler bile basına böyle bir uygulama yapmamıştı,yaptığı toplantıyı da basına kapalı yaptı..
Aslında Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildikten sonra tarafsız olmayacağını ve ülkeyi tek başına yöneteceğini açıkça kamuoyuna ilan etmişti;AKP’nin bakanlarından Erdoğan’a yakın olan Nihat Zeybek hatırlanacağı üzere;Davutoğlu “Başbakan değil Bakanlar Kuruluna Başkanlık yapacak” diye..
Zeybek bunu düşünmeden söyleyen birisi değil,Erdoğan’ın söylettirdiği bir kişi.
Erdoğan kendi Cumhurbaşkanlığını mevcut anayasayla tanımlamıyor ;ben seçimle geldim ve mili iradeyim anayasa hukuk tanımam diyor ve bunu da yapıyor.
Aslında halk deyimiyle davul Davutoğlu’nun boynunda ama tokmak Erdoğan da,son çıkan torba yasaları da bunu doğrulamıyor mu?
Erdoğan’ın istemediği bir kanunu Davutoğlu hükümetinin meclise sevk etmesi veya karşı çıkması gibi bir lüksü yok ama..
Davutoğlu,kendi kendine gelin güvey oluyor,Erdoğan partiler üstü bir konumdaymış ve her şeyin muhatabı kendisinin olduğunu söylüyor muhalefete ama Erdoğan Davutoğlu’nun her konuşmasını tekzip ediyor..
Uluslar arası toplantılara Erdoğan kendisi katılıyor Galler ve Katar toplantıları da bunu göstermiyor mu?
Erdoğan havuz medyasından oluşan yandaş basınla toplantı yaparken,birkaç gün sonra Davutoğlu ise tam tersi basında seçme yapmadan ulusal gazetelerin genel yayın yönetmenleriyle toplantı yapıyor;bu devletin tepesinde bir tezat oluşturmuyor mu,hangisi doğru yapıyor?
Erdoğan’mı,Davutoğlu’mu?
Erdoğan iki sıfatlı bir görev yapıyor ama Bakanlar kurulu başkanı hala kendini Başbakan sanıyor.
Erdoğan 10 Ağustostan bu tarafa ben milli iradeyim artık benden önce görev yapan cumhurbaşkanlarından farklıyım,halkın oylarıyla seçildim,Türkiye başkanlık sistemine geçti bunun anayasal düzenlemelerini istiyorum çıkışı ve anayasayı tanımaması,kendine buyruk hareket etmesi devlet yönetimindeki görüntüyle anayasa da yazılı olanın tezat oluşturduğunu görüyoruz.
Bank Asya hakkında konuşmaları,BDDK’nın kararlarıyla ile çelişmesi ise bir başka sıkıntıyı ortaya çıkarıyor.Paralel devletin bankası diyerek BDDK aracılığıyla batırmaya çalışıyor,ekonomiden sorumlu bakanları Erdoğan’ın bu tutumuna karşı çıkıyorlar böyle bir şey olamaz diye..
Dış politikada geldiğimiz ‘değerli yalnızlığa’ ne demeli?
İŞİD ile ilgili dış basında The Newyork Times gibi dünyaca ünlü bir gazetede Türkiye hakkında çıkan haber, İŞİD terörünün arkasında AKP hükümetinin olduğunun yaygın olmasını nasıl etkisiz hale getireceksiniz?
Bu haberleri Erdoğan belgelerle çürütmek yerine,içte muhalefete ve muhalif medyaya kullandığı dille dış basına da saldırdığını görüyoruz; adice,alçakça ve edepsizce diyerek .
Erdoğan 17 ve 25 Aralık’ta yargıya darbe yaptıktan sonra demokratik yeryüzü ,Erdoğan’ı seçilmiş bir diktatör olarak görüyor,buna inanmayanlar dış basını ve demokratik ülkelerin siyasetçilerinin açıklamalarını takip etsin,başta da havuzdan beslenen tetikçi esnaf takımı.
Erdoğan artık seçimle işbaşına gelmiş,demokrasinin kuvvetler ayrılığını yok sayarak toplumu dini esaslara göre yönetmeye ve otoriterleşmeye götürmek istiyor,İhvan’ın sürgündeki liderlerini Katar’ın ülkeden gitmesini istediklerini,Erdoğan’ında Türkiye’ye çağırması da bunun işaretlerinden biridir.
İhvan’da Mısır’da seçimle iş başına geldi ama ülkeyi dini esaslara göre yönetmeye kalkınca; Mısır ordusu buna müsaade etmedi ve darbe yaptı;Mısır’daki darbeyi başta ABD,AB üyesi ülkeler,Suudi Arabistan ve Katar destek verdi.
İŞİD İhvanın içinden çıkan dinci terör örgütlerinden biridir ve bu gözden kaçırılmamalıdır.
Ülke İçerisinde çoğulcu ve kapsayıcı demokratik birliği sağlayamazsanız, uluslararası arenada size değerli yalnızlık kalır ve dostunuz da İhvan olur.
İhvandan dostu olanı da,İŞİD üstünden teröre destek veren ülke ilan ederler.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları





































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025