Mehmet TIRAŞ
1 Kasım seçimleri yaklaştıkça Erdoğan’ı ve AKP’nin kurmaylarını korku sarmış gibi.
Araştırma şirketlerinin anket sonuçlarına göre ;1 Kasım seçimlerde AKP’nin Erdoğan’ın istediği dört yüz milletvekilini çıkartması şöyle dursun, tek başına iktidar olması bile mümkün değil ve kısacası 7 Haziran seçimlerinden farklı bir sonuç çıkmayacağını gösteriyor, bu da koalisyon demektir.
1 Kasım seçim sonuçları ortaya çıkmadan AKP’liler tek başına 1 Kasım da iktidar çıkmazsa halkı üçüncü seçimle tehdit ediyorlar,koalisyon sendromuna yakalanmış gibiler.
Peki neden koalisyondan korkuyorlar,neden halkın iradesine saygı duymuyorlar?
Hani milletin iradesi, başımızın üstünde yeri var diyorlardı?
Hani seçimle geldik seçimle giderdik diyordunuz?
Hani Sandık demokrasinin namusuydu?
Görünen o ki Erdoğan’nı korkutan 17/25 Aralıkla yolsuzluk ve rüşvet operasyonudur.Erdoğan’ın tek çıkış yolu yargıdan kurtulmak için AKP’nin tek başına iktidar olmasıyla mümkündür ama unutmasın o da geçicidir.
Nasıl bir koalisyon kurulursa kurulsun Erdoğan’ın yargıdan kaçma gibi bir lüksü yok.17/25 Aralık Erdoğan’ın devlete yaptığı sivil bir darbe olarak ülke tarihine not olarak düşmüştür.
Erdoğan muhalefeti sindirme ve özgür bir medyaya hayat hakkı tanımamanın mücadelesini canhıraş veriyor.
Onun için 17/25 Aralık’tan bu yana Erdoğan İpek-Koza grubunu şirketlerine ve Kanal Türk,Bugün televizyonlarına ve gazetelerine yaptığı hukuksuz darbe ile işgal edip “kayyum”a teslim etmiştir.Toplum olarak askeri darbelerde bile böyle bir vahşet ve hukuksuzluğu yaşamadık.
Seçimle gelmiş bir iktidarın, muhalefeti iktidar kadar meşru gören bir anlayışı olsa özgür medyadan korkar mı?
Koalisyonlar demokrasilerde ülkeyi yönetmenin demokratik bir yönetim biçimidir.
Koalisyon kuranlar yetkiyi paylaşanlardır.
Koalisyon yönetimlerini demokratik hukuk toplumlarında görürsünüz.
Muhalefeti rejim karşıtı gören, demokrasinin kuvvetler ayrılığı önümüzde engel diyen,özgür medyadan tedirgin olan bir zihniyet yetki paylaşımı yapar mı?
Koalisyondan kimler tırsıyor, Rusya’da Putin, Azerbaycan da Aliyev ,Türkiye’de de Erdoğan gibi muhalefeti rejim karşıtı gören, özgür medyaya hayat hakkı tanımayanlar.
Koalisyonla yönetilen ülkelerde demokrasi gereği,muhalefet iktidar kadar meşrudur ve medya özgürlüğü olmazsa olmazlardandır.
“Her ülkede mutlaka bir iktidar vardır ama her ülke de özgür medya ve muhalefet yoktur.”
Evrensel hukukun ipiyle devlet aklını bağlamazsanız, bireyin ve toplumların ne can güvenliği olur ne de mal güvenliği.
Diktatörlerin tarihini araştırdığımızda koalisyonlar göremezsiniz.Hele cami ile kışla üzerinden siyaset yapanların koalisyonları içselleştirmesi imkânsız gibi bir şey.
Koalisyona karşı olanlar isterse seçimle gelsinler bunlar tekçi ve çoğunlukçudur.
Çoğunluk kavramından rahatsız olurlar, birey ve azınlık haklarına saldırırlar kendileri gibi düşünmeyenlere karşı her türlü yaftalamayı yaparlar, bugün Erdoğan’da bunu yapıyor.
Sandıktan tek parti iktidarı çıkmazsa siyasi istikrar olmazmış, Almanya otuz yıldır koalisyonla yönetiliyor peki bu nasıl oluyor?
Koalisyonlarda keyfilik olamaz.Erdoğan’ın korkusu kurulacak bir koalisyon hükümeti hem saltanatını kesecek, hem de 17/25 Aralık’ta devlete yaptığı darbenin yargı önünde hesabı sorulacağını adı gibi biliyor.
Koalisyon hükümetinin kurulduğunu, Yargının bağımsız ve tarafsız olduğunu ve yargı kararlarının uygulandığı bir yerde Kaçak Saray’ın sahibinin düşeceği durumun psikolojisini düşünün.
Kurulacak bir koalisyon hükümetinde Erdoğan’ın siyasi kariyerinin sonu olacak.
Koalisyon hükümeti görevde olsa, Erdoğan’ın, böyle keyfi hareket etmesi ve kendine muhalif olan medyayı susturmaya kalkması ve el koyması mümkün mü; istemediği bankanın anahtarını masamda istiyiyorum diye bilir mi?
Diktatörleri eleştirmeniz ve muhalefet etmeniz bir yana; onu sevmeniz yetmez ona tapacaksınız;taptığınız diktatörü her gün hatta her saat başı her ortamda öveceksiniz, eğer ülkenin başından giderse ,ülkenin bölünüp parçalanacağını,vatan hainlerinin ülkenin başına geçeceği propagandasını sürekli güncelleyeceksiniz. Havuz medyası da bunu yamıyor mu?
1 Kasım seçimleri Türkiye’nin yol ayrımı olacak; ya demokratik bir düzene geçmek için AKP’yi sandığa gömerek yol alacağız, ya da Erdoğan’ın yolsuzluğunu ve rüşvetinin üstü körlenecek ve faşizme giden milli bir başkanlık yolu açılacak.
Başka bir alternatifi yok.
Beni başkan yapmadığınız diye Erdoğan Kürtlere savaş açarak,7 Haziran seçimlerinden sonra ülkeyi kaosa sürükledi.
Ülke koalisyonla yönetilseydi;IŞİD gibi bir terör örgütü birinci derecede bizim için tehlike değil demeye Erdoğan cüret edemezdi.
Ülke koalisyonla yönetilseydi, Davutoğlu Ankara’da 102 kişiyi canlı bombalarla paramparça eden, IŞİD terör örgütü üyelerinden 18 kişiyi takip ediyorduk ama Türkiye bir hukuk devleti olduğu için, eyleme geçmediğinden dolayı müdahale edemiyoruz yalanına baş vurabilir miydi?
Ülke koalisyonla yönetilseydi,Reyhanlı’da arabalı bir bombalı saldırıyla 52 vatandaşımız paramparça edilebilir miydi,Roboski’de 34 Kürt vatandaş askeri savaş uçaklarıyla bombalanır mıydı, Suruç’ta 33 gencin canlı bombayla katledilmesi mümkün müydü? Ya Ankara’da 102’i barış sever hayattan canlı bombalarla kopartabilirler miydi?
Ülke koalisyonla yönetilseydi, Soma da maden ocağında 301 işçi iş kazası adı altında cinayet ekonomisiyle madende ölürler miydi;yakınının madenden çıkartılmasını bekleyen kişi Erdoğan’ı protesto ettiği için Erdoğan tarafından tokatlanır mıydı?
Ülke koalisyonla yönetilseydi, AKP’nin 13 yıllık iktidarında 16 bin 315 işçi cinayet ekonomisiyle hayattan koparılıp toprağa verilir miydi?
Onun için en kötü koalisyon en iyi diktatörlükten çok çok iyidir.
Koalisyonla yönetilen ülkelerde hükümetler muhalefete, yargıya, medyaya ve parlamentoya hesap verir.
Böylesi bir sorumluluk Erdoğan’ı bozacağı için koalisyona karşı çıkıyor.
1 Kasım seçimleri demokratik bir Türkiye için kaçırılmaz bir fırsat.
Erdoğan bana diktatör diyorlar ama her şeyi de yazıp çiziyorlar ve yayınlıyorlar diyordu!.
İpek Koza şirketlerine ve medyasına yaptığınız, darbe diktatörlüğünüzün belgesi değil mi?
Eğer 1 Kasım’da Erdoğan’ı indiremezsek,Erdoğan kendine muhalif olan toplumun her kesimine yağmurlu havada su vermediği gibi, fırıncılara da ekmek sattırmaz.
1 Kasım genel seçimlerinin özgürlükler için son fırsat olduğunu, demokrasiden ve özgürlüklerden yana olanlar unutmasın.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları








































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025