Mehmet TIRAŞ
2 Ekim 2018 Tarihinde Altan Kardeşler,Nazlı Ilıcak ve toplam altı kişinin yargılandı İstanbul Bölge mahkemesinde (diğer adı ile İstinaf) mahkemesinde karar duruşması vardı.
Bizde dostlarımız Altan kardeşlerin yanında bulunmak ve gazetecilik suç değildir diye dayanışma için oradaydık ve mahkeme kararını verene kadar da bekledik.
Bir önceki duruşma da savcı İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği “ağırlaştırılmış müebbet” kararının onanmasını talep etmişti.
İstediği oldu. Galiba mahkemeleri savcılar vasıtasıyla yöneten bir irade var.
Mahkeme sadece 15 dakikalık bir karar arasından sonra İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği ağırlaştırılmış müebbet kararı bir noter yaklaşımıyla Mehmet Altan’ın tutuksuz diğer sanıkların tutuklu kalmasına hükmederek onadı..
Sanıkların 15 gün içinde tutukluluğa itiraz hakkı var ama hüküm ile nihai kararı Yargıtay verecek.
Anayasa Mahkemesi ve AİHM gerek İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi , gerek İstanbul Bölge 2. Ceza Dairesi’nin karar verdiği dosyanın aynısı için , hak ihlali vermişti.Mehmet Altan’a ağırlaştırılmış müebbet verilen dosyanın Altan’ı “gözaltına” almak için bile yeterli olmadığına karar vermişti.AİHM bu kararı onaylamıştı.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez alt mahkemeler aynı dosya içeriğine rağmen,Anayasa Mahkemesi’nin tutuklama kararının verilemeyeceği söylediği aynı dosya içeriğine gerçek bir yargılama ve sorgulama yapmadan düşünceye ve ifadeye “ağırlaştırılmış müebbet” veriyor.
Mahkemede yaşanan ilginç bir olaya,kendi meşrebinde belki de ilk kez olan bir garipliğe tanıklık ettik ; mahkeme heyetinin Savcısı karar için 15 dakika ara verildiği sırada ; elinde çay bardağı mahkeme koridoruna çıktı ,çayını yudumlayarak ayak üstü birkaç gazeteciye mini ir basın toplantısı yaptı.Bunun yargı tarihinde bir ikinci örneği olduğunu düşünmüyorum,çünkü böyle bir şey olamaz.
Kulaklarımla duydum ;gazetecilere :
”Anayasa Mahkemesinin kararı üstünden bize baskı yapıyorlar dedi.”
Karar arası , “anayasa mahkemesi” nin “baskı” aracı olarak kullanıldığını iddia eden bir “savcı”.
Ülkenin en yüksek mahkemesi kararı bir hukukçuya nasıl baskı yapabilir ki, sadece hukuktan ayrılacak ise…
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sonra İstanbul Bölge Mahkemesi 2. Ceza Dairesi de Anayasa Mahkemesi Genel Kurul’unun “göz altına bile alınamaz” dediği, AİHM’in de aynı doğrultuda hüküm oluşturduğu bir dosyaya,içeriği milimetrik aynı olmasına rağmen “ağırlaştırılmış müebbet” vererek hukuksal nizam ile bağlı olmadığını dünya aleme ilan etti.
Mahkeme heyeti AYM’nin Mehmet Altan kararını diğer iki tutuklu gazeteci Ahmet Altan Ve Nazlı Ilıcak için emsal teşkil etmediğini ve Erdoğan’ın yerel mahkemeler direnmeli doğrultusunda mahkeme heyeti karar almış oldu.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa yerel mahkeme ,hiçbir delil olmadığı karara bağlanmış olmasına rağmen, akıllara ziyan bir hüküm vermekle kalmadı, “hukuk devleti” olmadığımızı da dünya aleme ispat etti.
Böylece Yerel Mahkeme Anayasa Mahkemesine “haddini “bildiren bir kararı aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ”Anayasa Mahkemesinin kararları herkesi bağlar” dese de, dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Saraydaki kimi antika hukuk yorumcularının “Anayasa Mahkemesi yerel mahkemeleri boğuyor,yerel mahkemelerin AYM’nin kararlarına direnme hakkı var” gibi açıklamalar yargıda şimdilik gizli örgüt gibi çalışan kesimde vücut bulmuş durumda.
Bu dava da tüm sanıklar ve avukatlarının ortak savunmaları; “biz neyle suçlanıyoruz bunu bilmiyoruz,bizim sorularımıza ne bir cevap veriliyor ne de bize bir soru soruluyor” diye özetlenebilecek ortak yakınmaları da “hukuksal linç” mevsiminin çoktandır başladığını bir kez daha ispatlıyordu.
Gerçekten de iki duruşmayı da sonuna kadar takip eden bir izleyici olarak hiç mahkeme heyetinden sanıklara bir soru sorulduğunu,somut bir delil gösterildiğini görmedim, duymadım.
İşte böyle bir davanın sonucunu Yargıtay verecek.
Şapka takmadığı için adam idam eden İstiklal Mahkemelerinin kararlarını haklı olarak siyasi gündem yapanlar,şimdi İskilipli Atıf Hoca örneklerini yaratmak peşindeler.
Bu dosya içeriği ile tutuklama yaparak “anayasanın 19. maddesinin 3. fıkrasını ihlal ettiniz” diyen Anayasa Mahkemesi Kararı’nı yok sayarak , “tutuklamaya” olanak vermeyen aynı dosya ile “ ağırlaştırılmış müebbet” veriyor ise ,bunun İstiklal Mahkemelerinden ne farkı var?
Aslında Aydın Engin’in T24’deki 3 Ekim 2018 Tarihli ”Hukuka Ağırlaştırılmış müebbet hapis” yazısı her şeyi en vurucu bir şekilde özetliyor.
Hukuksuz bir yargı kararı gelenek haline geldiği ,hiç kimsenin hukuk güvencesinin kalmadığı,devletin ve toplumun hızlıca sonunu getirecek olan ,orman yasalarının geçtiği bir dönemin içindeyiz.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025