Yıldıray OĞUR
Türkiye Büyük Millet Meclisi, 12 gün sonra 100 yaşına basacak. Bu yüzyıl içinde Meclis’te büyük krizler, sert tartışmalar hatta yumruklaşmalar yaşandı. Stenograflar bütün olan biteni, hakaretleri, küfürleri zabıtlara geçirdiler.
Ama Meclis’in 100’üncü yıldönümüne günler kala, görüşülen af tasarısı sırasında, herhalde stenograflar bile o zaptı tutarken utanmıştır:
“Meral Danış Beştaş (Siirt-HDP): Ben de bütün kamuoyunun gözünün önünde şunu söylüyorum. İdris Baluken cezaevinde ölsün mü? ( AK Parti sıralarından “Ölsün” sesi) Figen Yüksekdağ ölsün mü? Selahattin Demirtaş ölsün mü? Ahmet Altan ölsün mü? ( HDP sıralarından alkışlar, AK Parti sıralarından gürültüler)
Başkan: Peki, teşekkür ederim.
Özlem Zengin (Tokat-AK Parti) Sayın başkanım, bu olamaz, biz kimse ölsün demiyoruz.
Başkan: Değerli arkadaşlarım, lütfen
Meral Danış Beştaş: Ölsün mü? Bunu söylüyorlar. Şu anda bunu kabul edemeyiz.
Başkan: Lütfen... Peki... Kayıtlara geçmiştir değerli arkadaşlarım.”
Halbuki bu Meclis, bundan 99 yıl önce kuruluşunun birinci yıldönümünde, ülke hala işgal altındayken ve cephelerde işler hiç de iyi gitmezken, insanların haksız yere hapsedilmesini engellemek için Hürriyet-i Şahsiye Kanunu’nu görüşmeye başlamıştı.
Kanun teklifini veren Çanakkale Savaşı’nda topçu teğmen olarak görev varmış, Kastamonu mebusu avukat Abdülkadir Kemali Bey’di. (Öğütçü)
Teklif ceza kanunun 203’üncü maddesine ek maddeler getirmekteydi. Bu maddeler kabul edilirse hala bu suçlardan cezaevinde yatacak mahkumlar da affedilmiş olacaktı.
Kanunun bazı maddeleri şöyleydi:
Madde 1: Rütbe ve mevkii ne olursa olsun herhangi bir devlet memuru kişisel özgürlüklere ya da milletin doğal ve medeni hukukuna tecavüz ederek Kanun-i Esasi’yi ihlal ettiği takdirde 3 yıldan az olmamak üzere hapis cezasına çarptırılacaktı
Madde 3: Kanun-i Esasi hükümlerine aykırı hareket eden herkes, vekil bile olsa, kişisel olarak sorumlu olacaktı
Madde 4: Birinci maddede yazılı suçlardan dolayı zarara uğrayanlar zararlarını mahkemelerinde dava açarak karşılayabilecekti
Madde 7: Usule aykırı olarak hapsedildiğini ve Kanun-i Esasi hükümlerine aykırı hareket edildiğini ileri sürerek bu suçları işleyenleri protesto etmek isteyenlerin, protesto evraklarını kabul ve bunu ilgili kişilere gönderme sorumluluğu noterlere aitti. Aksi takdirde noterler de bu suçlara katılmış sayılarak 3 yıldan az olmamak üzere hapis ve ayrıca para cezasına çarptırılacaktı
Madde 8 ve 9: Bu maddelerde belirtilen suçlardan mahkûm olanları affetme yetkisi ve bu maddeler hükümlerine aykırı olan tüm kanun ve tüzük maddeleri yürürlükten kaldırılacaktı.
Abdülkadir Kemali Bey yasa teklifinin gerekçesini şöyle yazmıştı:
“Devrimiz ihtilal ve inkılaplarında gaye, hukuk ve bütün özgürlüklerin her türlü saldırıdan korunmasını sağlamaktır. (…) Gayrı kanuni ve gayrı insani baskılar, nereden gelirse gelsin menfurdur ve karşı koyma hakkını doğururlar. (…) Mevcut düşmanı denizlere döktükten sonra yurt içinde hürriyet ve hayat hakkı namına yeniden mücadelelerle, yeniden kanlar fışkırtmaya mecbur olmayarak huzur ve sükûn içinde, karşılıklı görev ve hukuka, hükümetçe ve milletçe azami ölçüde uymanın çarelerini şimdiden kesin olarak düşünmek zorunluluğundayız”.
Yasa teklifi uzun süre Meclis’te bekletildikten sonra Cumhuriyet’in ilan edilmesinden sekiz ay önce 12 Şubat 1923 günü uzun tartışmalar sonunda kabul edildi.
Kanunun kabul edildiği gün sadece Ankara hapishanelerinde haksız yere tutulan 68 mahkum tahliye edildiler.
(Kaynak: Ahmet Demirel, “Rüya Gibi Bir Kanun: Hürriyet-i Şahsiye Kanunu”, Toplumsal Tarih, Nisan 2020)
Ama savaştan sonra Abdülkadir Kemali Bey’in korktuğu başına gelmişti.
Muhalif fikirleri yüzünden İkinci Meclis’e alınmamış, Adana’ya dönüp Toksöz gazetesini çıkarmaya başlamış, 4 Mart 1925’de Takrir-i Sükun Kanunu ilan edilince gazetesi kapatılıp, tutuklanmıştı.
11 ay hapis yattı. 1930 yılında Serbest Cumhuriyet Fırkası kurulunca, cesaret edip Ahali Cumhuriyet Fırkası’nı kurdu. Menemen olayları üzerine Serbest Fırka kendini feshedince, bir kere daha hapse girmemek için partisi kapatıp ailesini alarak Beyrut’a kaçtı.
Ama 16 yaşındaki oğlu gurbette fazla dayanamadı, bir yıl sonra kaçarak Adana’da babaannesinin yanına yerleşti. Çırçır fabrikalarında işçi olarak çalıştı. 1938 yılına askere gitti.
Askerdeyken bir gün koğuşları basıldı, eşyaları arasında Maksim Gorki ve Nâzım Hikmet kitapları çıkınca "yabancı rejimler lehinde propaganda ve isyana muharrik" suçundan tutuklandı.
Komünist bir darbe için orduda örgütlenen bir örgütün üyesi olmaktan beş yıl hapis cezası aldı. Örgütün lideri 38 yaşındaki genç şair Nazım Hikmet’ti. Aynı iddialarla Bahriye’de astsubay olan kardeşine Sabahattin Ali’nin kitaplarını vermek suçundan 28 yaşındaki genç yazar Kemal Tahir de tutuklanmıştı.
Abdülkadir Kemali Bey’in 24 yaşındaki oğlu, kitaplarını okuduğu için tutuklandığı Nazım Hikmet’le hapishanede tanıştı. Ondan felsefe, Fransızca dersleri aldı, yine onun teşvikiyle yazmaya başladı.
1943 yılında cezası bitip hapisten çıktı, ilk romanı babasından da esinlenen bir adla imzaladı: Orhan Kemal.
Baba Abdülkadir Kemali Bey ancak İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra adı konmadan çıkan siyasi afla 1939 yılında Türkiye’ye dönebildi.
Nazım Hikmet ise 1950 yılına kadar 13 yıl boyunca kitapları bazı askerlerden çıktığı için darbecilikten hapiste kaldı.
Hapiste daha uzun da kalabilirdi. Eğer 1950 yılındaki af çıkmasaydı...
Aslında o aftan da yararlanamayacaktı.
DP iktidarının 14 Mayıs 1950’den önce işlenen suçlara af getiren yasasının kapsamının içinde komünistler yoktu. Özellikle de tartışmaların odağındaki Nazım Hikmet...
Ne iddianamesindeki haksızlıkların Vatan gazetesi tarafından teşhir edilmesi, ne kendisinin ve annesinin açlık grevi, anti-komünist DP’li vekilleri yumuşatmaya yetmemişti.
Zabıtlardan okuyalım:
Şevket Mocan (DP Tekirdağ Milletvekili): Ben komünisti siyasi mahkûm telâkki etmiyorum. Komünist bence haini vatandır. Çünkü. Komünist vatan tanımaz....Ben katiyen affın bu maddesinin tâdiline elim kalkıp da rey vermeyeceğim. Haini vatanı, casusu, ihtilâlciyi ben affetmem.. (Kimse affetmez sesleri)
Ahmet Gürkan (DP Tokat Milletvekili): Nâzım Hikmeti müdafaa edenler gelsinler kürsüde onu müdafaa etsinler. Arkadaşlar mevzu çok mühimdir, mesele Nâzım hikmet meselesi değildir. Mesele Türk Milletinin varlığı davasıdır... Evet bu uğursuz kızıl kuduz Türk Milletini ısırmak için hırlarken onun ağzından sızan salyaları yalıyanları elbette tecziye edeceğiz
Tevfik İleri (Ulaştırma Bakanı) Nâzım Hikmet niçin mahkûm edilmiştir? Türk ordusunu ve Türk bahriyesine kundak sokmak suçundan mahkûm edilmiştir... Mukaddes Türk Ordusuna, Türk Bahriyesine, yarın bu memleketi koruyacak olan büyük varlığa, bizim sigortamıza, bizim garantimize fesat ve isyan mikrobunu \ sokan bir insanı nasıl dışarı çıkartacağız. Arkadaşlar, bu memlekette ve bu memlekete bağlı tertemiz yüz binlerce insan, yüz binlerce milliyetçi Türk genci, gözünü dört açmış,
aman Nâzım Hikmet'i affetmeyin diye yalvarmıyor mu? (Bravo sesleri, alkışlar). Bunu affettiğimiz gün, bu gençlerin kalblerini kıracağız, yüreklerini sızlatacağız. (Bravo sesleri)
(Doğru sesleri)”
Ama bunun eşitliğe aykırı olduğunu iddia eden DP’li milletvekilleri de vardı.
Sonunda komünistler af kapsamının dışında tutuldu ama açlık grevi yapan Nazım Hikmet, işlediği darbecilik suçu af kapsamına girince yattığı süre hesaplanarak serbest kaldı.
1966 yılında bu kez Orhan Kemal, aynı 141 ve 142. maddelerden yargılanıp, tutuklandı. Bir ay sonra serbest kalabildi. 1970 yılında gittiği Sofya’da hayatını kaybetti.
Onun gibi 141 ve 142. maddelerden hapse girmiş siyasi mahkumların, 1974 yılında Cumhuriyet’in 50’inci yıldönümü için çıkarılan affın içine girip girmemesi için de Meclis’te hararetli tartışmalar yaşandı.
Dönemin Başbakan’ı Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Erbakan Komünistleri, anarşistleri affetmekle suçlandı. Demirel, CHP’yi anarşinin yanında durmakla suçladı, “17. Türk devleti ilelebet yaşayacaktır” nutukları attı. Turhan Feyzioğlu “Türkiye’nin kaderi Leninci Atatürk düşmanlarıyla, Abdülhamitçi Atatürk düşmanlarının keyfine bırakılmayacaktır” dedi.
Nihayet siyasi suçlulara af önce Senato’dan daha sonra Meclis’ten geçmedi. Siyasi suçlular ancak bir ay sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararıyla affın kapmasına girip tahliye olabildiler.
Sonra 12 Eylül darbesinin hapishanelere doldurdukları için 1991’de af çıkarken Meclis’te benzer itirazlar yükseldi, 1999 yılında çıkarılan affın amacının vatan hainlerini, teröristleri affetmek olduğu söylendi.
100. yılında Meclis’in önünde yine infaz indirimi adı altında bir af yasası var.
Ve yine affın kapsamı herhangi bir şiddet eylemine karışmamış siyasi mahkumlar ve tutukluları kapsamıyor.
Bunu eleştirenlere AK Parti grup başkanvekili önceki gün şöyle cevap verdi:
“Efendim hapishaneler. Soracağım ben. Darbeciler olmasın mı hapishanede? PKK’lılar olmasın mı?... Bu mudur yani, bu mudur?”
28 Şubat’ta mağdur edilmiş hukukçu bir siyasetçinin hapishanelerdeki bütün siyasi mahkumları kolayca darbeci ya da PKK’lı ilan ettiği cümleleri, 100 yıldır Meclis zabıtlarında örnekleri çokça bulunabilecek bir muktedir demagojisi...
Ama on adet konuşmasının delil olduğu bir iddianameyle terör örgütü üyeliğinden 15 yıl hapis cezası almış, bundan dört yıl öncesine kadar Meclis’in en aktif grup başkanvekilinin adı kürsüde “Hapiste ölsün mü” diye telaffuz edilince iktidar sıralarından yükselen “Ölsün” sesi, bu devrin empatiyi atının terkisine atmış orijinal bir içeriği olarak zabıtlardaki yerini aldı.
Yüzyıl önce savaş koşullarında haksız yere insanların hapse atılmasını engellemek için kanun çıkarmış bir Meclis’te yüzyıl sonra haksız yere hapse atılmış bir milletvekili için yankılanan “Ölsün” sesi..
Bir asırlık tecrübeden geriye o ses kalmamalıydı...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci’nin künhüne vakıf kaç kişi var? 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSıfır oranlı gelir vergisi neden uygulanmıyor? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025