Ahmet ALTAN
Askerî vesayetin tarihindeki en büyük gerilemeyi yaşadığı, halk iradesinin yönetime ağırlığını koyduğu dönemde, bu değişimin bütün sancılarının yaşandığı gergin bir Yüksek Askerî Şûra toplantısı yapılırken Van’dan bir saldırı haberi geliyor.
PKK, yol denetimi yapan bir askerî aracı tarayıp, bombalıyor.
Üç asker hayatını kaybediyor, dördü yaralanıyor.
Bu ne şimdi?
Türkiye sivil demokrasinin çok önemli virajlarından birini dönmeye uğraşırken bu saldırı kimin işine yarayacak?
Üç askeri öldürmenin ne Kürtlere bir faydası var, ne Türklere.
Bu, sadece askerî vesayeti sürdürmek isteyenlerin işine yarar.
PKK, bunu niye yapıyor?
Niçin askerî vesayetin gerilemesinden bu kadar rahatsız oluyor, niye demokrasinin yerleşmesi onu böylesine huzursuz ediyor?
Askerî vesayet geri gelirse, bu tür saldırılar generallerin ve Türk ulusalcılarının elini kuvvetlendirirse Kürt halkı çok mu mutlu olacak?
Askerî vesayetin, JİTEM’in iktidarda olduğu yıllarda Güneydoğu büyük bir huzur ve mutluluk mu yaşadı?
1990’lı yıllarda sokaklarda Kürtleri öldürenlerin iktidarını sürdürmesine yardımcı olmanın, Kürtlerin “haklarını” isteyen mücadeleyle ilişkisi ne?
PKK neyin mücadelesini veriyor, Kürt halkının haklarını elde etmesinin mi, askerî vesayetin kesintisiz sürmesinin mi?
Askerî vesayet sürerken Kürtler ve Türkler hangi haklarını elde edebildiler?
Sadece ölüm, işkence, acı yaşanmadı mı?
Biz, o günleri bir daha yaşamak istemiyoruz.
Eğer PKK’nın “temsil ettiğini” söylediği Kürt halkı içinde o günleri özleyenler varsa açıkça söylesinler.
Biz, Türk ulusalcılarının hiç utanmadan “AKP gitsin, darbe olsun” dediklerini işittik.
Eğer PKK’nın ve Kürt ulusalcılarının amacı da buysa, onlar da hiç olmazsa Türk ulusalcılarının açık yürekliliğini göstersinler.
Halk iradesinin sonuçları, PKK’yı da “Türk ulusalcılarını” rahatsız ettiği kadar rahatsız ediyorsa, askerî vesayet “halk iradesini ezsin” istiyorlarsa Kürt halkının haklarının arkasına saklanmasınlar.
Eğer, PKK yöneticileri bu demokrasi mücadelesinde “demokrasi düşmanlarının” yanında yer alacaksa ve silahla demokrasiyi önleyeceğini sanıyorsa...
Açıkça söylüyorum bunu başaramaz.
Karşısında Kürt’üyle Türk’üyle milyonlarca demokrasi taraftarını bulur.
Kimse bu ülkenin geleceğini, demokrasisini PKK yöneticilerinin insafına bırakmaz.
Bu ülke, bu noktalara Kürt’üyle Türk’üyle binlerce ölü vererek geldi.
PKK yöneticileri istedi diye kimse geri dönmez.
PKK yönetimi sanırım bizi yanlış anladı.
Ölümden korktuğumuz için barış istemiyoruz biz, başkaları ölmesin diye barış istiyoruz.
Biz askerî vesayetin haksız egemenliğine karşı dövüşmekten çekinmedik.
Onun yandaşlarına karşı dövüşmekten de çekinmeyiz.
PKK anlatsın bakayım, “askerî vesayetin” Kürt halkına bugüne kadar ne yararı olmuş da bundan sonra ne yararı olacak?
En kritik Askerî Şûralardan biri yapılırken saldırı düzenleyip “Türk ulusalcılarının” elini güçlendirmek Kürt halkına nasıl bir fayda sağlayacak?
Eğer Kürt ulusalcıları ile Türk ulusalcıları demokrasiye karşı el ele verip mücadele edecekse, biz de Kürt ve Türk demokratlar el ele verir onlara karşı mücadele ederiz.
Apo’yu bile bıktırıp öfkelendiren, “savaşacaksanız savaşın, barışacaksanız barışın” dedirten tehditler de bu ülkenin demokratlarına vız gelir.
Biz herkesin eşit ve özgür yaşayacağı bir barış istiyoruz, “askerî vesayeti, Kürt ve Türk ulusalcıları” iktidara taşıyacak bir barış değil istediğimiz.
PKK yönetimi, demokrasinin gerilemesinin Kürt halkı için çok mutlu sonuçlar yaratacağına Kürt halkını inandırabileceğini mi sanıyor?
Tük generalleri Türk halkını aptal sanıyordu, PKK generalleri de Kürt halkını aptal sanıyor galiba.
Türk generallerine defalarca söyledik, şimdi de Kürt generallerine söylüyoruz, “bu halk aptal değildir”.
Demokrasi düşmanlığının hiç kimseye bir fayda sağlamayacağını bilir.
Halkı aptal sanan demokrasi düşmanlarının hepsi kaybetti, PKK yönetimi halkı aptal yerine koyup demokrasi düşmanlarının arasına katılacaksa, kendi adını da kendi elleriyle kaybedenlerin arasına yazar.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları






































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018