Ahmet TAKAN
Belki bugüne bambaşka gelişmelerle uyanmış olabiliriz. Ancak, altını çizerek ifade edelim mi!.. Suriye'de kimyasal silahların kullanıldığına ilişkin iddialar yüzünden gerilen dünya sinirleri ve realite acı gerçeği bir kez daha teyit etti. Dünya 5'ten büyük değilmiş!.. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi cephesinde değişen bir şey olmadığını bir kez daha gördük. ABD ve Rusya birbirlerinin önerilerini veto edince bu satırların kaleme alındığı ana kadar Suriye alarmı devam ediyordu.
Demek ki; iç politikada ver kavurmayı gör savurmayı şeklinde akıp giden tribün sloganları, dış politikada tırışkadan nameler olmaktan öteye gidemiyormuş!.. Türkiye'deki siyaset kurumlarının tüm açmazlarına rağmen dua edelim ki, maruz kaldığı tüm hain saldırılara rağmen hâlâ sağlıklı bir şekilde işleyen devlet aklı var. Akdeniz'de gemiler karşılıklı manevralar yaparken, kulaklar ABD'den gelecek Suriye kararına dikilip "vuracak mı vurmayacak mı", "Rusya ne yapacak" haberlerini beklerken olası dehşet senaryosundan doğal olacak en çok etkilenecek Türkiye gelişmeleri nasıl takip ediyordu?.. Öncelikle belirtmeliyim ki, başkentin devlet koridorlarına oldukça soğukkanlı bir bekleyiş hâkimdi. İktidarın magazin siyasetine kulaklar tıkalıydı. Bir gün Batı dünyasına diğer gün Rusya-İran ittifakına yalpalayan iktidarın günlük tüketime yönelik politikaları değil akılcı değerlendirmeler ön plana çıkıyordu. Suriye'deki kimyasal silah kullanımında CIA'nın parmağı olduğu şüphesi ana başlıklar arasındaydı. Gelişmeleri yakından izleyen devlet kaynakları ile yaptığımız görüşmelerden öne çıkan değerlendirmeleri şöyle özetleyebilirim;
Önemli olan Türkiye'nin konumu
"Müdahalenin şartlarını hazırlıyorlar. ABD, "YPG" dedi kaybetti, "Afrin'e Türkiye giremez "dedi kaybetti. ABD, Suriye'de kaybettiğinin farkına vardı. Kendisiyle birlikte koltuğunu korumaya çalışan Suudi Arabistan, Katar, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler koltuk korumaya çalışıyorlar. ABD, fark etmeye başladı kaybettiğini. Çin ile ticaret savaşlarına girdi, Çin elindeki hisse senetlerini satınca sıkıntı yaşamaya başladı. Hem bir ticaret savaşı, hem bir gözdağı veriyor. Dünyada oluyor bunlar.
Suriye'de Esad da otoriteyi sağladı sayılır. Bu çeteler de ortadan kaybolacaklar. Bunlar paralı asker. Esad bölgeye hâkim olduktan sonra YPG'ye silah bırakın demek zorunda. Bizim bu kanalı desteklememiz lazım. Bu provokasyonu Ruslar bir ay önce söylemişti; "bunlar kimyasal silah kullanacak, Esad'ın üstüne atacaklar" dedi. Bu daha önce de oldu. "Saddam'ın elinde kimyasal silah ve stratejik silah var" dediler ama, Saddam yıkıldı ne silah çıktı ne başka bir şey çıktı.
Ayrıca İran'a müdahale etmeleri mümkün değil. İran başka bir ülke. İran'da Türkiye'de olduğu gibi bir damar var. İran'da herkes bir araya gelir, ABD'ye savaş ilan ederler. Ayrım olmaz müdahale sırasında. Onlar yanlış ipte oynuyor. ABD'li stratejistler, İran ve Türkiye'yi, Tunus ve Mısır'a benzetme yanlışlığı içinde.
Fırat'ın doğusunda ne yaparlarsa yapsınlar Esad'ın ayakta kalması sonucu her şey değişecek. Afrin konusunda Türkiye'ye 'bana vereceksin' demez Suriye. Türkiye orada, polis asker eğitir, belli bir süre kalır. Ancak daha sonra bir çözüm bulunur. 'Orası ÖSO'nun' deme şansımız yok. Böyle bir şey diyemezsiniz. Bizim şu anda iki yerde etkinliğimiz var. Afrin-Cerablus bölgesi ve Kerkük bölgesi. Kerkük'te Türkmenlerin etkinliği olduğunu herkes kabullendi. Bunu avantaja çevirmek lazım. Bağdat hükümeti Türkmen bir vali atayacağım diyorsa bunun nedeni etkin olmanız. Bu doğru bir yol, her zaman savaş olmaz, etkin olunur, sonuç alırsınız. Devlet aklı üstün. Suriye ile görüşmeler sürüyor hâlâ. Hükümet bazında yapma şansınız yok. Koridor açık bırakıldı, PKK-PYD teröristleri silah bırakıp çıktı. Görüşmeden mümkün mü?.. Suriye'de uçak uçurdunuz, görüşmeler sonucunda. S-300, S-400 füzeleri onlarda da var nasıl vurmadılar. Burada sadece Putin yok, Esad'ın yanında milis güçler var. Hizbullah'ı nasıl etkileyeceksiniz? Orada çok güçlüler, hâkim olan bölgelerde ve ordunun yüzde 50'sinde onlar var. Hâkimiyetleri sürecek. Suriye'nin ordusu kalmadı, 7-8 yıldır savaşıyor, bu destekle savaşıyor, onlar olmasaydı Esad kaçmıştı. Hizbullah 50- 60 bin kişiyle girdi. İran da destekliyor."
Sözün sonu; Allah'tan binlerce yıllık geleneğe sahip güçlü bir Türk devlet aklı ve yapısı var... Klarnetçilere, dümbelekçilere, sinyalcilere rağmen!..
Kaynak Yeniçağ: Ankara'nın akıl gözü açık!.. - Ahmet TAKAN
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021
2.07.2021