Ahmet TAŞGETİREN
Suriye’de Esed’in (rejimin) arkasında Ruslar var mı? Esed’in askerleri 8 insanımızı Ruslar’ın bilgisi ve desteğiyle katletmediler mi? İdlib’e yönelik bombalamalar Ruslar’ın bilgisi ve desteğiyle gerçekleşmiyor mu? İdlib’ten Türkiye’ye yönelik bir göç varsa bu Esed’le birlikte Ruslar’ın ortak operasyonu ile gerçekleşmiyor mu?
Türkiye kamuoyunda şu ana kadar bu soruların cevabı hep “Evet” şeklinde verildi. İktidar cenahının görüşünü yansıttığı farz edilen mecralarda da Esed ile birlikte Rusya suçlandı. Bir tek “Maoculuk”tan sonra bir de “Rusçuluk” misyonuna soyunan çevrelerde “Her şeye rağmen Rusya ve Avrasya ekseni” söylemi devam etti.
Ve iş geldi “Erdoğan Putin’i arasın”a dayandı. Çünkü Rusya’nın patronu Putin’di, Erdoğan ile Putin arasında da tılsımlı bir ilişki vardı, onlar konuşursa Suriye’de Rusya çarpık bir oyuncu olmaktan kaçınırdı! Değilse Suriye’deki gerilim Türk-Rus ilişkilerini de tahrip edecek bir noktaya doğru ilerlerdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sonunda Putin’le görüştü. Görüşmeden sonra Ukrayna dönüşü gazetecilere şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bizim Rusya ile şu aşamada bir çatışma ya da bir ciddi çelişki içerisine girmemize gerek yok. Rusya ile çok ciddi stratejik girişimlerimiz var. Bunlardan bir tanesi nükleer enerji meselemizdir ve rakam orada çok çok ciddidir. Şu anda onun inşa süreci devam ediyor. İkincisi, Türk Akım Projesi de çok büyük önem arz ediyor ve oradan malum Avrupa’ya geçiş var. Bir diğer adım, şu anda doğalgazımızı çok ciddi bir oranda Rusya’dan alıyoruz. Bu da bizim için önem ifade ediyor.
Rusya ile aramızda bir diğer önemli adım da S-400 konusu. Bizim S-400’den geri adım atmamız diye bir şey söz konusu değil. Toplam ticaret hacmimize baktığımız zaman da şu an diyebilirim ki belki en düşük rakamdayız ama yine 20 ile 25 milyar dolar arasında bir ticaret hacmi görünüyor. Rusya ile turizm noktasındaki ilişkilerimiz de iyi bir noktada. Bu bakımdan bunları biz görmemezlikten gelemeyiz. Onun için de tabii her şeyi oturacağız konuşacağız. Çünkü öfke ile kalkan zararla oturur. Ama tabi nerede öfke nerede zarar bunların da tespitini yapmak, istişare ile kararını vermek önem arz ediyor.”
Bu sözlerin psikolojisi analiz edildiğinde öncelikle “Türkiye adına Rusya ile ilişkilerde önem verilen hususların altının çizildiği not edilebilir. “Öfke ile kalkan zararla oturur” sözünü biz söylüyoruz. Belli ki Cumhurbaşkanı Erdoğan 8 şehitten dolayı toplumda oluşan öfkeyi görüyor, öfkenin hedefinin Ruslar’a yöneldiğini görüyor ve en azından kendi içinde bir “öfke sınırlaması”na yöneliyor. Bunun için de Ruslar’la stratejik ilişki alanlarını sayıp döküyor. Gene de “Ama tabi nerede öfke nerede zarar, bunların da tespitini yapmak” diye bir çekinceyi not etmekten kaçınmıyor.
Rus tarafının Cumhurbaşkanının sözlerindeki bu psikolojiyi not edeceklerine kuşku yok. “Demek ki Türkiye bunca stratejik ilişkiyi-çıkarı heba etmeyecek.”
Soru şu: Bu durum karşısında Rusya ne yapar? Sayın Erdoğan’ın alt alta sıraladığı stratejik ilişki alanlarını dikkate alıp, “Esed’i koruma adına bunları heba etmeyelim” mi der?
Şöyle bir soru da sorulmalıdır: Acaba Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın alt alta sıraladığı stratejik ilişki alanları söz konusu olduğunda cümleyi tıpkı Erdoğan gibi mi kurmaktadır? Mesela o “Öfke ile kalkan zarar ile oturur” gibi bir cümle kurar mı?
Belki şunlar da sorulmalıdır: Rusya’nın Suriye vizyonunda Türkiye’nin yeri nedir? Türkiye’nin desteklediği Milli Suriye Ordusu’nun yeri nedir? İdlib Rusya için nedir? İdlib’i kontrol eden örgütler konusunda Türkiye ile Rusya’nın bakışları örtüşmekte midir? İdlib’ten Türkiye’ye doğru gerçekleşen göçler Esed için-Rusya için nasıl bir stratejik anlam taşımaktadır? PYD-YPG konusunda Türkiye ile Rusya’nın vizyonu örtüşmekte midir?
Türkiye-Rusya ilişkileri kritik bir sürece girmiş durumda. Türkiye kaygılı. Onun için de şu sıralar Batı ile ilişkileri devreye sokma arayışında. Oradan da Türkiye-Rusya geriliminin görüldüğüne dair sinyaller geliyor. Belli ki üzerinde çalışılıyor. Acaba nasıl okunuyor?
Suriye, Libya, Doğu Akdeniz, Filistin, İslam ülkeleri… Türkiye… Ve her şeyin sonunda gelinen temel soru: Gücümüz neyi ne kadar belirlemeye yetiyor?
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
19.04.2025