Ahmet TAŞGETİREN
Şuradan başlayalım: Ak Parti yola helalleşme ile çıktı. “Kürt açılımı” devleti Kürt vatandaşlarla helalleştirme girişimi idi. İnanç özgürlüğü hamleleri yine devleti dindar vatandaşlarla helalleştirme çabası idi. Sünni bir siyasi kadro tarafından yapılmış olması hasebiyle “Alevi açılımı” hem devleti hem de sünni toplum kesimlerini Alevilerle helalleştirme adımı idi. Gayrı Müslimlerin hakları konusunda adım atıldı, onlarla barışık bir dünya kurmak için. Ermenilerin üzüntüsü paylaşıldı.
Bunlar gerekli mi idi? Evet, hayati önemdeydi. Değilse her toplum kesiminin “Devletle veya öteki toplum kesimleriyle hesaplaşması” gerekiyordu. Bu helalleşme girişimlerine sert biçimde tepki gösterenler oldu. Onların başında MHP geliyordu.
Kılıçdaroğlu’na gelelim: CHP lideri “Helalleşme yolculuğuna çıkıyorum” dedi. Ardından helalleşme alanlarını saydı. Gerçekten toplum hafızasında acılar bırakan problemli alanlardı. Bunları görmek, acıları paylaşmak, mümkün olan ölçüde acıları hafifletecek adımlar atmak ülkede toplumsal barışa katkı sağlamaz mıydı?
Günlerdir tartışılıyor. “Bazı acılar helalleşme ile sona ermez, hesaplaşmak gerekir” tepkileri var. “CHP’nin Tek parti dönemi ile, bu arada Mustafa Kemal ve İnönü ile hesaplaşıp hesaplaşmayacağı” sorgulamaları var. “Samimiyet, siyasi çıkar hesabı” sorgulamaları var. “CHP’yi sağa çekme” suçlamaları var.
Bunların bir kısmı, CHP içinde ayrışma oluşturma amacını taşıyor, bir kısmı helalleşmeyi siyasi çıkar hesabına bağlayıp değersizleştirme amacını güdüyor, bir kısmı CHP’yi sol ile kavgaya zorluyor…
Kılıçdaroğlu’nun hamlesinde siyasi çıkar hesabı var mıdır, vardır. Ak Parti’nin yukarda saydığım hamlelerinde siyasi çıkar hesabı var mıydı? Tabii ki vardı. Refah Partisi çizgisinden geliyorsunuz ve yeni toplum alanlarına ulaşmak istiyorsunuz, bunun için “Açılım” yapıyorsunuz ve bu size olumlu geri dönüşler sağlıyor. Ama bu getiri, sizin yaptığınız hamleleri değersizleştirmiyor. Çünkü toplumdaki “fay hatları”nı gidermek gibi bir sonuca hizmet ediyorsunuz. Bugünden bakıldığında keşke Ak Parti yüzde 50 artı 1 paniği ile kamplaştırma cereyanına kapılıp o açılım perspektifini kaybetmeseydi, diyorum ben.
Kılıçdaroğlu, partisini klasik CHP tabanının ötesine taşımak istiyor, bu çok açık. Muhafazakar – Dindar camialarla iletişim zemini oluşturmaya çalışıyor. Ben hep “CHP’nin normalleşmesinin Türkiye’nin normalleşmesi için kaçınılmaz olduğu”nu yazdım. Ne demek bu? “Tek parti dönemi kodlarıyla devam eden bir CHP, kurulu düzenin üzerinde vesayet sahibi olduğu zihniyetinde olan bir CHP, bütün partileri CHP’lileştirmeye zorlayan bir CHP, silahlı kuvvetler, yargı, bürokrasi gibi devlet birimlerini tabii müttefiki gibi gören ve halk iradesi üzerinde denetim aracı haline dönüştüren CHP” demokrasi ile yönetilen bir ülkenin partisi olamazdı. Değişmeliydi. Değişmekte zorlandı. Parti yönetimi değişimi zorunlu görse, taban sanki vesayet duygusundan vaz geçmiyordu. Ortada CHP kitlesini diğer toplum kesimlerinden ayrıştıran derin bir fay hattı vardı.
Bu, çok geniş toplum kesimlerinden kopuk hale gelen CHP’yi muhalefete mahkum etmişti.
Kılıçdaroğlu’nun yaklaşımı, ister siyasi hesap sonucu olsun, isterse, diyelim Temel Karamollaoğlu’nun altını çizdiği gibi “samimi niyetlerle” olsun, CHP’yi bir “Açılım”a yöneltiyor.
Mesela ben diyorum ki iktidara, Muhafazakar – Dindar algılanışı ile beni de kapsayan iktidara, “Kamplaştırma yapmayın, bunun için değerleri devreye sokmayın, değerler yıpranıyor, insanlar size mesafe koyarken değerlere de mesafe koyuyor, üstelik siz iktidarsınız toplumsal barış en çok size lazım, oysa kamplaştırma yönelişi, toplumu göbekten ikiye parçalıyor, Cumhurbaşkanı Cumhur’un ortak bileşkesi olsun vs.” Kılıçdaroğlu’nun söylemine iktidar sahip çıksa ya…
Bırakın Kılıçdaroğlu helalleşme hamlesini yürütsün. Bırakın CHP, farklı toplum kesimleriyle barışsın, kaynaşsın. Bunların sadece CHP’ye oy getirip, orada hiçbir değişikliğe yol açmayacağı mı zannediliyor? Kılıçdaroğlu “En muhafazakar parti biziz, çünkü değişime en çok biz direniyoruz” dedi. Bu yapıyı alıp “başörtülü öğrencilere yönelik ikna odaları”nın utancı ya da “Roboski” ile tanıştırmak, “Yapılmamalıydı bunlar” noktasına getirmek neden yanlış olsun?
Olayı sadece “oy kaygısı”na indirgemek, bana bizzat iktidarın “Oy kaygısı”nı değerlerin önüne geçirme refleksi ve “tabanı kaybetme” endişesi olarak görünüyor. Çünkü “Tabandan kaygı” olayı son zamanlarda öne çıkıyor. Çünkü “kamplaştırma siyaseti” toplumu yordu ve daha doğrusu “Cumhurbaşkanının milletin birliğini temsil misyonu” ile bağdaştırılmamaya başladı. Hatta Kılıçdarodğlu’nun “Helalleşme” hamlesi, bizatihi bu “kamplaştırma siyaseti”nin oluşturduğu zeminde doğmuş, ona olan tepkiyi değerlendiren bir hamle.
Ben burada, sayın Kılıçdaroğlu’na sadece bu işin en çok samimiyete ihtiyaç duyduğunu hatırlatmak isterim. Ülkenin evet, barışa, helalleşmeye, birbirinin varlığını kabul etmeye, birbirini dinlemeye, yok edici duyguları terk etmeye ihtiyacı var. Ekmek kadar, su kadar.
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları




















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
11.12.2025
4.12.2025