Akdoğan Özkan
Birleşmiş Milletler’e üye ülkelerin temsilcileri Genel Kurul birleşimlerinde 10 yıldır cevabına dair hemfikir olamadıkları önemli bir soruya muhatap oluyor. Soru, “Nazizm’in yüceltilmesi, neo-Nazizm ve günümüzdeki ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve bununla ilgili hoşgörüsüzlüğün diğer biçimlerine karşı mücadeleyi” temel alan bir BM karar tasarısıyla alakalı. BM Genel Kurulu oturumlarında ülke temsilcilerinin karşı karşıya kaldığı bu soruyu “Ne diyorsunuz, mücadele etmeli miyiz?” şeklinde basitleştirebiliriz belki. Soruya verilen cevapla alınan Genel Kurul kararlarının ülkeler nezdinde tavsiyenin ötesinde bir yaptırımı yok. Ama tabii sembolik önemi büyük. Medya kuruluşlarının önemli bir kısmının gözden kaçırdığı bu tartışma ve soruya 2021 yılı sonlarında bu köşede kaleme aldığım “Yeni düşman kamplar nasıl şekilleniyor?” başlıklı yazıda da ayrıntılı olarak yer vermiştim. Bu yazı özelinde ise niyetim, söz konusu soruya verilen cevapların özellikle son 3 yıl içinde değişen seyrine bakıp buradan hareketle birtakım sonuçlara dikkat çekmek, bu seyrin çok şey anlattığını gösterebilmek.
2012’den bu yana her yıl Genel Kurul gündemine gelen ve 2013’ten bu yana sık sık oylaması yapılan söz konusu karar tasarısının sembolik öneminin ön planda olduğunu düşünsem de sonuçta ülkelerden somut aksiyonlar alınmasını tavsiye ettiğini atlamamak lazım. Nihayetinde tasarı, 2. Dünya Savaşı’nın sonuçlarının gözden geçirilmesi ve bu savaş sırasında işlenen insanlığa karşı suçların ve savaş suçlarının reddini önlemek amacıyla ülkelere yasama, eğitim, uluslararası yükümlülüklerine uygun olarak insan hakları alanında somut önlemler almalarını tavsiye ediyor.
Şimdi diyebilirsiniz ki… “Naziler kötü adamlar değil miydi? Bize yıllarca öyle anlatılmadı mı? Amerikalılar bunun için sinema endüstrisini bile bu gerçeğin altını çizmekte kullanmadı mı? Bunun nesi değişiyor, nesi niye oylanıyor ki?”
Uzunca bir dönem bize öyle anlatılmış olabilir, ama görünen o ki, meseleye bakış, bazı gerçeklerin fayda ve kullanım değeri zamanla değişebiliyor.
Ne demek istiyorum? Söz konusu soruya verilen cevabın son 3 yıldaki değişim seyri ne anlatıyor? Bazı olguları ortaya koyarak ayrıntılı şekilde açıklamaya çalışayım şimdi.
16 Aralık 2020 oylaması
“Nazizmin yüceltilmesi, neo-Nazizm ve günümüzdeki ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve bununla ilgili hoşgörüsüzlüğün diğer biçimlerine karşı mücadele vermek lazım mı?” şeklinde özetlenebileceğini belirttiğim soruyu taşıyan karar tasarısı BM Genel Kurulu’nda 16 Aralık 2020 tarihinde de oylanmıştı. Tasarıya o tarihte BM Genel Kurulu'nda 130 ülke lehte oy kullanmıştı. Sadece 2 ülke (ABD ve Ukrayna) karşı çıkmıştı. 51 ülke de “çekimser” kalmıştı. (Küçük bir ilave yapayım: Ukrayna, bu konunun BM Genel Kurulunda oylandığı ilk tarih olan 18 Aralık 2013’te, ABD’den farklı olarak çekimser oy kullanmıştı. Ukrayna’nın bu oylamalarda ABD ile birlikte doğrudan aleyhte oy kullanmaya başladığı ilk tarih 17 Aralık 2015.)
16 Aralık 2021 oylaması
Aynı konulu oylama 16 Aralık 2021 tarihinde de gerçekleştirildi. 130 ülkenin yine “mücadele etmek lazım” diyerek “evet” oyu verdiği tasarıya dünya üzerinde yine sadece 2 üye “hayır” oyu verdi: ABD ve Ukrayna. Çekimser oy kullanan üye sayısı ise bu kez 49’da kaldı.
4 Kasım 2022 oylaması
Karar tasarısı BM’de son olarak 4 Kasım 2022’de bir kez daha oylandı. Aralık ayı içinde Genel Kurul’un oyuna sunulacak karar tasarısı o tarihte BM Genel Kurulu'nun Üçüncü Komitesi’nde oylandı. Bu kez çekimser kalan ülke sayısı 15’e inmişti. Karar tasarısı lehinde davranarak “evet” oyu veren ülke sayısı 105 olmuş, aleyhte oy kullanan ülkelerin sayısı ise 52’ye tırmanmıştı.
Üç yıllık sonuçlar bize ne anlatıyor?
BİR) Neo-Nazizm ve günümüzdeki ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve bununla ilgili hoşgörüsüzlüğün diğer biçimlerine karşı mücadeleye “varım” diyen ülke sayısı (2013’teki 135 değerinden) 2020’de 130’a ve geçen zaman içinde 105’e inmiş. Yani Neo-Nazizm mevzi kazanmış…
İKİ) 2020 ve 2021 yılında sadece 2 ülkenin, yani ABD ile Ukrayna’nın karşı çıktığı ve bir anlamda “biz Nazizm’in yüceltilmesini kınamayız” dedikleri karar tasarısına 2022 yılı Kasım ayında karşı çıkan ülke sayısı 52’ye yükselmiş. Yani 50 ülke ABD ve Ukrayna ile aynı safa geçmiş. Rusya Federasyonu’na bağlı birliklerin “Özel Askeri Operasyon” adı altında Ukrayna topraklarına ayak basması 24 Şubat 2022 tarihinde gerçekleşmişti. Demek ki, “düşman kampların” şekillenmesi sürecini de yansıtan söz konusu karar tasarısının 2015- 2021 arasındaki oylamaları, ABD’nin Ukrayna’yı proksi bir güç olarak kullanıp Rusya ile savaştıracağının sinyalini vermiş aslında.
ÜÇ) Başta Almanya olmak üzere AB ülkeleri ile Britanya, Kanada, Avustralya, Japonya 2020 ve 2021’deki oylamalarda mevzuya tam “ayamamış” ve adeta “bilemedik tam olarak ne yapacağımızı şimdi” diyerek çekimser kalmışlar. Ancak bu çekimserlik, 2022 yılı Kasım ayında, yani silahların patlamasından 9 ay sonra yapılan oylamada yerini adeta “ben Nazizm’in yüceltilmesini kınamam artık” diyen bir tutuma bırakmış ve “hayır” cephesine geçmişler. Yani “Rusya – Ukrayna Savaşı” olarak yaşadığımız ekonomik, politik ve askeri mücadele, AB’yi bir anlamda “kararsız” konumdan kurtarmış (!) ve “Sam Amca ne diyorsa, o!” noktasına getirmiş. Tekerlemedeki gibi, “İsveç, Norveç, Danimarka, Belçika, Felemenk, Hollanda” gibi eski çekimserci ülkeler de 2022 Kasım’ında hayırcılar saflarına katılmış. Almanya, Polonya, Britanya, Estonya, Letonya, Litvanya, Avusturya gibi ülkeler de genişleyerek sayıları 52’ye ulaşan aleyhte ülkeler safına dahil olmuş. ABD, Ukrayna üzerinden Avrupa’yı vassallaştırmış.
DÖRT) Düşman kamplar böyle şekillenirken 2020 ve 2021’deki oylamalarda çekimser tutum benimseyen ülkeler arasında yer alan Türkiye, 2022’deki oylamada bu tavrını sürdürmüş. Bir anlamda, Ankara “mücadele etmek lazım mı, bilemedim” demiş ama “Sam Amca ne diyorsa, o!” noktasına da vardırmamış. Kasım 2022 tarihli bu güncel tutum, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk Devletleri Teşkilatı’nın 9. Zirvesi için gittiği Özbekistan ziyareti dönüşünde söylediği, Batı’nın Rusya’ya “sınırsız saldırdığı,” Rusya’nın ise “direnç ortaya koyduğu” şeklindeki söylemle de uyumsuz değil. Bu tavrın ilerleyen dönemde ve yıllarda nasıl bir karakter göstereceğini elbette bilmiyoruz. Ancak şu an görünen o ki, Ukrayna Savaşı, Erdoğan yönetimine İnönü’nün II. Dünya Savaşı'nda izlediği savaşan saflarda yer almaktan kaçınma siyasetinin kıymetini bir kez daha göstermiş.
BEŞ) Her ne kadar karar tasarısını 2022 yılında gündeme getiren çok sayıda ülke olsa da, “Hayır. Ben böyle bir mücadeleye yokum” diyen ülkelerin 2022 yılındaki temel argümanı, “tasarının yıllardır asıl mimarı olan Rusya’nın bu oylamayı Ukrayna işgalini meşrulaştırmak için kullandığı” şeklinde. Evet Nazizm ile mücadelede 27 milyon insanını kaybetmiş bir ülke belki de böyle yapıyordur, olabilir. Peki böyle bir iddianın sınanmasında turnusol kâğıdı ne olabilir? Nazizm’in en büyük kurbanları arasında yer alan bir topluluğu temsil ettiği için, II. Dünya Savaşı sırasındaki soykırıma dair hassasiyetini sürdüren İsrail’in tavrı olabilir mi? Olabilir, diyorsak, bakıyor ve görüyoruz ki, İsrail, böyle bir tasarıya üç oylamada da “Ben böyle bir mücadeleye varım” diyerek yüz küsur ülkeyle aynı safta oy vermiş. Almanya’nın değişen tavrını ve son oylamada Nazizm’i kınayan tasarının aleyhinde oy kullanan Ukrayna ile aynı safa gelişini yukarda aktardık. II. Dünya Savaşı’nda SS birliklerini çiçeklerle karşılayan, Nazilerin emrine derhal 80 bin asker tahsis edip 14. SS Waffen-Grenadier Tümeni’ni oluşturan, bugün bu faşist tümeninin kuruluşunu törenlerle kutlayan ve Nazi Almanya’sının finansal desteğiyle Yahudi katliamları gerçekleştirmiş birinden milli kahraman üreten Ukrayna ile Almanya’nın aynı safa gelişini ne kadar yadırgamalıyız, bilmiyorum.
Çok uzatmayayım, II. Dünya Savaşı sonuçlarının bariz şekilde geçersizleştirilmeye çalışıldığı bu oylamaların seyri gösteriyor ki, daha farklı sonuçların arzulandığı bir mücadeleye doğru hızlıca yol alıyoruz! Burada taraflardan birinin beyaz üstünlükçü ideoloji ve militer yapılara giderek artan bir vurguyla toz kondurmaması anlamını elbette sadece II. Dünya Savaşı ile ya da Rusya/Çin blokunun kazanımlarını geriletme mücadelesiyle sınırlı bir tartışmada değil, onun ötesinde (Güneyli göçmenlerin Kuzey’e büyük yürüyüşünü durdurmak gibi) Avrupa’nın ihtiyacını giderek daha can alıcı bir biçimde hissettiği güncel bir meselede de buluyor. Ve 2014 yılında Ukrayna ordusuna entegre edilen ve 2015 yılından bu yana da ABD tarafından silahlandırılıp eğitilen neo-Nazi gruplar, Avrupa’da faşizme bugünkü tarihsel konjonktür üzerinde yükseleceği bir zemin de sunuyor olabilir.
Nisan ayında kaleme aldığım bir yazıda da altını çizdiğim gibi, belli ki sorularımıza yanıtı tek başına Ukrayna/NATO – Rusya ihtilafındaki gelişmelerin aşırı sağ hareketlerin kıta genelindeki yükselişini ne ölçüde körükleyeceği vermeyecek. Gerek Ukrayna Savaşı ile birlikte kapitalizmin bir anda derinleşen yapısal ve kronik sorunları gerekse de büyük (mülteci) göç(leri) baskısının etkisiyle, Avrupa’daki aşırı sağ hareketlere ait söylemin merkeze ne ölçüde kayacağı ve bu eğilimin genele yayılarak yapısal bir fenomene dönüşüp dönüşmeyeceği temel belirleyici olacak gibi duruyor. Ancak her durumda, görünen o ki dünya giderek daha fazla güvensiz bir yer haline geliyor ve sinyaller iyi okunursa, yaklaşmakta olan tarihi çatışma noktası Türkiye için taraflarca vassallaştırılmadan, minimum hasarla atlatılabilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
14.04.2025