Akdoğan Özkan
ABD'nin çarşamba günü yemin ederek göreve başlayacak olan seçilmiş Başkanı Joe Biden'ın Türkiye ve Orta Doğu için nasıl bir değişimin habercisi olduğu bugünlerde pek çok platformda uzun uzadıya tartışılıyor. Biden dönemine yönelik hazırlıklar içinde olan bölge ülkelerinin ABD ile yürütecekleri tüm diyalog/müzakere zeminini olabildiğince geniş bir opsiyonlar sepeti temelinde ifade edebilme çabası içinde olduğu görülüyor. Bir anlamda tüm liderler ABD'nin 46. Başkanı'na "şu da olabilir, bu da mümkün, hatta şöylesi de imkân dahilinde, dolayısıyla, yes I can, and yes we can" deme çabası içinde. Bu arada ilişkilerdeki denge çıtasını çok fazla düşürmek niyetinde olmayan kimi ülkelerin, nelerin imkân dahilinde olduğunu ifade etmeye çalışırken, bir yandan da "no, I can't, and no we can't" diyerek nelerin olmayacağını da gösterme gayretleri dikkat çekiyor.
Biden bölgede demokrasinin habercisi mi?
İlerleyen yıllarda neler olabileceğine ve neler olmayacağına yönelik bir öngörü geliştirmeye çalışmadan önce Biden'ı "bölgede demokrasinin habercisi bir demokrat" olarak görenlerin ve ona "tarih yazacak" bir lider olarak bakanların sayıca epeyce fazla olduğundan hareketle, bir-iki hatırlatma yapmak sanırım önemli.
Galiba Biden'ın en büyük şansı, Trump gibi pek öyle etik kodları olmayan, demokratik teamüllere itibar etmeyi önemsemeyen ve megalomanik davranışlar sergileyebilen birinden sonra görevi devralacak olması. Yoksa, Biden insanlık için ya da bölge için "taze bir başlangıcı" ya da "yeni bir ümidi" filan temsil etmiyor. Temsil etse etse, ancak "Amerikan müesses nizamını" temsil ettiği söylenebilir. Nasıl mı? Şöyle:
Biden, 1972'deki seçimlerle ABD Senato'suna girmiş, 2009'a kadar senatörlük yapmış bir isim. Dile kolay, 36 yıllık senatörlüğü var! Yani Deniz Gezmiş'ler asıldıktan, İnönü CHP'nin liderlik koltuğunu Ecevit'e teslim ettikten sadece birkaç ay sonra Senato'da görev yapmaya başlamış ve bugünlere gelmiş bir politikacı.
Amerikan müesses nizamı için kritik bir rolü olan Senato Dış İlişkiler Komitesi'nin senelerce rahle-i tedrisinden geçmiş, hatta bu komitenin yıllarca başkanlığını yapmış biri Biden. O kadarla da kalmamış, o görevlerinin ardından 8 sene ABD Başkan Yardımcılığı yapmış bir siyasetçi. Başkan Yardımcılığı derken de, öyle kenarda oturmuş, Beyaz Saray işlerine "yardımcı" olmuş, biblo bir figür hiç değil. Bu görevine gelmeden önce öyle uzun ve derinlikli bir deneyimi vardı ki, Başkan Barack Obama'nın tüm büyük kararlarda danıştığı, fikrini aldığı ve "ne dersin öyle mi yapalım böyle mi" dediği adamdı. Yani neredeyse yarım yüzyıl önce ABD Senato'suna girip on yıllarca devletin değişik kademelerinde uluslararası politikalar geliştirmiş, onların takipçisi olmuş biri olarak, Başkan Obama'ya yapacağı işleri danışan adam değildi Biden! Obama'nın danıştığı adam idi!
ABD müesses nizamının temsilcisi
Ayrıca şunu da unutmayalım ki, onun Başkan Yardımcılığını yürüttüğü Obama döneminde yürürlüğe konulan dış politika uygulamaları bölgedeki demokrasi sevdalılarının yüreğini ferahlatmadığı gibi ABD açısından bile pek çok yerde tam bir fiyasko ile sonuçlanmıştı! İhtimal vermemekle birlikte, ümit edelim ki koltuğa oturduğunda yapacağı ilk icraatı, Başkan Yardımcılığı yaptığı dönemin Orta Doğu politikalarına yönelik bir özeleştiri yapmak olur. Daha yemin etmeden Dışişleri Bakanlığı'nı Obama döneminin bilindik kıdemli diplomatları ve uzmanlarıyla doldurmaya başlaması böyle bir öz eleştiri beklememize engel teşkil ediyor. Ancak umalım ki, Biden Trump döneminin dış politika pratiklerini tamamen silerek, Ortadoğu'da sıfırdan yeni bir şeyler inşa etmeye kalkışmaz. (ABD'nin eski Türkiye Büyükelçisi ve eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'nin Foreign Affairs dergisi için kaleme aldığı "Biden Doesn't Need a New Middle East Policy" (Biden'ın Yeni Bir Orta Doğu Siyasetine İhtiyacı Yok) başlıklı yazıda, yeni başkanı bölgede George W. Bush ve Barack Obama tarzı bir politikayla "ulus inşasından" ve "sonu gelmeyen savaşlardan" kaçınmaya davet edişi ve mevcut politikayı sürdürmeye çağırması bu anlamda önemli ve dikkat çekici.)
Kısacası karşımızda, "umudun temsilcisi" olarak bakacağımız, "çiçeği burnunda" bir başkan filan yok, ABD ana-akım müesses nizamının temsilcisi bir isim var! Dolayısıyla, ondan ancak o müesses nizamın ölçülerini, o ölçüler içinde bir şeyler yapmasını bekleyebiliriz. Onun Başkanlık koltuğuna oturması, Trump'ın arasına mesafe koymaya çalıştığı ABD müesses nizamının ve CIA'in Beyaz Saray'daki karar verici rollerine geri dönüşü demek.
Bunu telaffuz ettikten sonra da şimdi Biden'ın başkanlığı bölge için ne anlama geliyor, onu anlamaya çalışalım.
İsrail müttefiki kampın genişlemesi
Trump öncesi dönemde, Orta Doğu temelde çok kutuplu rekabet ilişkilerinin egemen olduğu bir dünyaydı. Trump döneminde iyice iki-kutuplu bir rekabet dünyasına evrildi. Bir tarafta Suudi Arabistan, BAE, İsrail ve Mısır, diğer yanda İran, Türkiye ve Katar. Biden için bu durum kendi Başkan Yardımcılığı döneminden farklı bir gerçekliğe işaret ediyor. Ancak yine de bu yapılanma Ortadoğu'daki güçler dengesinde esaslı bir kayma anlamına gelmiyor.
- O yüzden Biden'ın bu iki kutuplu dengeyi sarsıp değiştirmesi çok zor olmayacaktır. ABD'nin elinde bunu dönüştürmek için yeterli enstrüman var. Zaten bu ülkeler de bunun farkında oldukları için Biden daha yemin etmeden ilk adımları atmaya başladılar. Katar'a yönelik abluka siyasetleri iflas eden Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Doha ile yeniden diplomatik ilişkisi kurması için Biden'ın seçimlerden muzaffer çıkması dahi yeterli oldu. Derken Riyad ile Doha aralarında 3 buçuk yıldır süren anlaşmazlığı çözüme kavuşturarak kara, deniz ve hava sınırlarını karşılıklı olarak yeniden açma kararı aldılar. Doha'daki Suudi Arabistan büyükelçiliği de yakında yeniden açılıyor.
- İlerleyen dönemde Suudi Arabistan'ı Ankara ile de yeniden yakınlaşırken bulabiliriz. Zaten Kral Selman bin Abdulaziz, Ege Denizi'nde 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremin ardından depremzedeler için acilen tıbbi, insani ve barınak yardımı yapmak istediğini belirterek bu yakınlaşma isteğinin ilk işaretini vermişti. Kral, ayrıca 21 Kasım'da bu yılki dönem başkanlığını Suudi Arabistan'ın yaptığı G20 Liderler Zirvesi öncesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de bir telefon görüşmesi gerçekleştirmişti. Tüm bunlar Suudi Arabistan'ın özellikle Kaşıkçı cinayeti sonrasında ilişkisinin iyice koptuğu Türkiye ile buzları eritmeye çalışacağının ilk sinyalleri. İki ülke ilerleyen dönemde yakınlaşma politikalarına muhtemelen hız kazandıracaklardır.
- Washington son dönemde yukarıda iki kutuplu olarak ifade ettiğimiz kamplardan birini İsrail ve onun müttefiki Arap ülkeleri olarak şekillendirme çabasında görülüyordu. Biden da elbette İsrail ile otoriter Arap rejimleri arasındaki ittifakı coşkuyla karşılayan bir lider olacaktır. Zira bu ittifak bu ülkeleri bölgede İran'a karşı muhalefette birleştirecek. Nükleer anlaşmaya dönme koşullarını İran'a daha rahat kabul ettirmek isteyecek olan Biden'ın bir çabası da, İsrail müttefiki kampı genişleterek Tahran'ı uluslararası alanda olabildiğince yalnız bırakmaya çalışmak yönünde olacaktır.
- Burada tabii akla hemen Ankara'nın ABD ve İsrail ile ilişkilerinin nasıl bir evrim geçirebileceği sorusu geliyor. Biden, İran ile diyaloga ve yumuşamaya yönelmek isteyecek ve bu ülkeye uyguladığı yaptırımların önemli kısmını kaldırmayı dikkate alacaksa, Tahran'ı dengelemek için bile Ankara'ya eskisinden daha fazla ihtiyaç duyacağı açıktır.
- Ancak Ankara'nın Washington ile arasında pek çok konuda derin ihtilaflar var ve bunlar öyle kolayca aşılacak türden değil. Washington, Biden'ın Başkan yardımcılığı yaptığı dönemde Suriye'nin kuzeyinde Irak'ın kuzeyindekine benzer bir oluşumun hayat bulması için çalışmış ve bunu sadece Şam'ın iradesine rağmen değil, NATO müttefiki Türkiye ile de köprüleri atma noktasına gelerek yapmıştı. Washington, Ankara'nın güvenlik saikli itirazları karşısında, YPG'yi daha geniş çatılı bir örgütün (Suriye Demokratik Güçleri – SDG'nin) parçası olarak yapılandırarak Türkiye'yi grup üzerindeki PKK etkisinin sıfırlandığı konusunda ikna etmeye çalışmıştı. Ancak Türk hükümeti ikna olmamıştı. Geçen dönemde Ankara bu coğrafyada PKK'nın varlığını perde arkasında da olsa koruduğu hiçbir çözüme izin vermeyeceğini ciddi bedeller ödemeyi de göze alarak ortaya koydu. Pentagon Ankara'yı ucundan da olsa ortak edemediği bir bölgesel perspektifi daha fazla sürdürmeyeceğini fark etmeye başlamış görünüyor. Biden, Ankara'nın bölgeye yönelik ABD tasavvurunu güvenlik endişelerini aşarak "satın alabileceği" bir şekle getirmeyi bir kez daha denemek isteyecektir. Ancak Beyaz Saray'daki yeni Başkan, bölgede Ankara'nın onayının alınabileceği yeni bir "oyun" kurabilir mi, onu zaman gösterecek.
- Bu oyun kurulmadan da ne S-400 ne de F-35 meselelerinde iki başkenti birden memnun edecek bir çözüm bulunması hiç kolay görünmüyor. James Jeffrey'nin de dediği gibi, S-400 krizi Türkiye-ABD ilişkilerine bugüne kadarki en büyük darbeyi indirdi. Ama tabii "S-400 Krizi" bir neden değil, aslında bir sonuç idi. Bunu Amerikan tarafı da biliyor. Türkiye'nin stratejik ortaklıklarını ve karşılıklı bağımlılık ilişkilerini çeşitlendirme yoluna gitmesinde ve S-400 meselesinde ikinci paketi görüşmeye geçtiğini açıklamasında, Washington'un Suriye ve Irak'a yönelik bölgesel tasavvurunu bunu kendi varlığına yönelik bir tehdit olarak gören Ankara'ya dayatmasının ve bu yolda bir "15 Temmuz" dönemecinin geçilmesinin rolü olduğu herkesin bildiği "sır." Dolayısıyla ikili ilişkilerdeki sorunların çözümü de bizzat o sorunların neşet ettiği noktada çözülebilir. Ancak Türkiye-ABD ilişkilerinin Tahran ile Washington arasındaki ilişkilerin dinamiğinden tamamen bağımsız gelişmesi de çok mümkün görünmüyor. Aslında bu Ankara için hem kötü hem de iyi bir haber!
- ABD müesses nizamı aslında epey bir zaman Irak ve Suriye'deki askerî varlığını artırmak istedi. Bu noktada farklı düşünen Trump döneminde Beyaz Saray ile ABD yüksek güvenlik bürokrasisi arasında epeyce bir ihtilaf yaşandığını da gördük. Ama Biden bu ülkelerdeki ABD varlığını artırma konusunda muhtemelen abartılı bir tutum içinde olmayacaktır. Evet Suriye'ye yaptırımlardan yana olacaktır. Ama yaptırımların da rejimin çökmesiyle ya da Şam'ın Washington'la uzlaşmaya razı olmasıyla sonuçlanmayacağını da bilecektir. Zaten ne rejim devrilsin isteyecektir ne de Şam Yönetimi savaş belasından memleketi kurtarsın, Suriye'de insanlar az da olsa ferahlasın isteyecektir.
- İsrail Yönetimi'nin Batı Şeria ve Kudüs topraklarındaki yasadışı Yahudi yerleşim birimleri inşa ve genişletme faaliyetlerine Biden döneminde Trump dönemindeki kadar destek bulamayacağı da aşikârdır. Bu nedenle Trump'ın son dönemlerinde Netanyahu, inşa faaliyetlerine ciddi bir hız vermişti. Malum, ülke içinde yolsuzluk iddialarıyla da cebelleşen Netanyahu, yerleşim birimleri inşasının iktidarda kalma şansını artırdığını da düşünen bir isim. Ancak İsrail için önemli olan da İran'ın yalıtılması ve nüfuzunun kırılması. İsrail, Biden Yönetimi ile Tahran arasındaki müzakerelerinin önünü almak ve bu görüşmelerden yapıcı bir sonuç çıkmasını engellemek yönünde elinden geleni yapacaktır. Biden'ın hamlelerini açığa düşürmek yönünde özel bir istihbari gayret içinde olması beklenmelidir. Biden'ın temsilcilerinin nükleer anlaşmaya dönmek arzusuyla İran ile görüşmelere gizlice başladıkları yönünde, İsrail'in en çok izlenen TV kanallarından "Keshet 12"de (Kanal 12) yer alan haberleri bu yöndeki gayretlerin bir parçası olarak görebiliriz. İsrail'in Suriye'nin güneyine yönelik daha yayılmacı bir tutum izlemesi de sürpriz olmayacaktır. Mossad şefi Yossi Kohen geçen hafta Washington'da idi. O ve beraberindekilerin bu hafta Biden ekibiyle görüşen ilk uluslararası figürler olması ve İran'a yönelik yaptırımları kaldırmamaları konusunda Beyaz Saray Yönetimi'ni iknaya çalışmaları, onların ne yapmaya çalışacaklarını anlamak istemeleri muhtemeldir.
- Tüm bu yazdığımız hususlara rağmen, Biden'ın başkanlığı dönemindeki asıl büyük meselesi kanımca Rusya ve Çin olacaktır. Biden'ın Rusya'ya Trump'tan daha hasmane bir tutumla yaklaşması sürpriz olmayacaktır. Ama bu hasmaneliği Suriye'de sergilemek ister ve Putin'e orada "diklenmek" ister mi, pek sanmam. Ayrıca böyle bir şey zaten bugün eskisinden de zor. Biden'ın Rusya karşıtlığını daha ziyade Avrupa sahnesinde sergilemesini bekleyebiliriz sanıyorum. Biden'ın izleyeceği olası Çin politikası ise birkaç cümleyle ele alınamayacak kadar kapsamlı. Onu da boyutlarını Orta Doğu ile sınırlı tutmaya çalıştığımız bu yazıdan ayrı görüp başka bir yazıda etraflıca ele almakta yarar var.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
23.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025