Akdoğan Özkan
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin anlaşma ve birkaç 10 milyar dolar daha bağlama umuduyla geldiği Beyaz Saray ziyaretinin hüsranla bitmesi ve deyim yerindeyse artık “üzerinin çizilmesi” bana bundan 66 yıl önce Menderes’in gerçekleştirdiği Washington ziyaretini, yani bir başka “üzerinin çizilmesi” vakasını anımsattı. Bizim ziyaret dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Adnan Menderes'in zor durumdaki Türkiye ekonomisinin toparlanabilmesi için “para peşinde” koştuğu 1959 yılı Ekim ayında gerçekleşmişti. O ziyaret de acı bir hüsran vakasıdır, ancak ayrıntıları geniş kamuoyu tarafından pek bilinmez.
Bizim vakanın tanığı ve aktarıcısı, dönemin muhalif olarak bilinen gazetelerinden Vatan'ın o tarihte 29 yaşında olan başarılı muhabiri Orhan Karaveli. Biz, onun hem HaberTürk’te verdiği röportajlardan hem de 2010 yılında yayımlanan "Görgü Tanığı: Bir Gazetecinin Sıradışı Anıları" başlıklı kitabından Beyaz Saray tarafından bir ülke liderinin “üzerinin çizilmesi” olayının nasıl bir şey olduğunu detaylarıyla öğrenmiştik.
Bir ‘üzerini çizme’ hadisesi
Bu köşede daha önce de yazdığım gibi, Başbakan Menderes, 1959 yılındaki ABD ziyaretine beraberinde Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan ve de Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun olduğu halde gider. Heyet 7-9 Ekim 1959 tarihinde yapılması planlanan CENTO Yedinci Bakanlar Konseyi Toplantısı'na katılacaktır aslında. Ama o sadece bir vesiledir. Asıl hedef, Beyaz Saray’ın kapısını çalmaktır. CENTO toplantısı zaten bakanlar düzeyinde bir toplantıdır. Hatta toplantıya ABD elçileri düzeyinde katılımın da yeterli olacağı söylenmektedir. Ancak Menderes, ABD Başkanı Dwight Eisenhower ile Washington'da bir görüşme yapmayı ümit ettiği için seyahate kendisini ve Maliye Bakanını da dahil etmiştir.
Maalesef 2023 yılında kaybettiğimiz Karaveli'ye göre, gezinin asıl amacı, zor durumdaki Türk ekonomisini düze çıkarmaya dönük olarak ABD’den 500-600 milyon dolar tutarında bir yardım almaktır. Zira Türkiye’nin 1958 yılı Ağustos ayında vadesi gelmiş borçların tutarı 400 milyon dolara tırmanmıştır. Hükümetin dışarıdan sermaye ithalini amaçlayan serbestleşme politikaları olumlu sonuç vermeyince, güç durumda kalan Başbakan önce Avrupa'nın kapısını çalmış, istediği yanıtı alamayınca bu kez Beyaz Saray’ın kapısını çalmayı hedeflemiştir.
Menderes, uğruna Kore’de şehitler verdiğimiz müttefikimizin Başkanı Eisenhower’dan ilgi ve alaka görmeyi beklemektedir. ABD Başkanı, önemli konukları geldiğinde kapılara çıkan, hatta ziyaretçilerini havalimanlarında bile karşılayan bir liderdir. Ancak Orhan Karaveli'den öğreniyoruz ki, Menderes ve beraberindekileri taşıyan uçak 5 Ekim akşamı New York'a indiğinde, Türk heyetini havalimanında bırakın Eisenhower'ı tek bir Amerikan Dışişleri Bakanlığı mensubu bile karşılamamıştır.
Ne karşılayan var ne de itibar eden
Ortalıkta yalnızca Türk elçiliği memurları ile kadınlı erkekli 40-50 kişilik Türk grubu vardır. Başbakan Menderes ile beraberindekileri kalacakları Waldorf Astoria oteline Türk elçiliğinin görevlileri götürür. Orhan Karaveli, otele doğru giderlerken, yolda o tarihlerde ABD'de yaşayan foto muhabiri Güngör Akkan’a, "Yahu, bu ne biçim iş? Amerika, en sadık müttefikinin (!) başbakanını böyle mi karşılayacaktı?" demekte ve “bir şeyler değişiyor, galiba” diye düşünmekten kendini alamamaktadır.
Başbakan Menderes, CENTO toplantıları bittikten sonra 9 Ekim günü bakanlarıyla birlikte Beyaz Saray'a geçer. Ancak asıl “soğuk duş” kendisini orada beklemektedir. Eisenhower, Menderes'i ne kapıda ne içerde, koridorda karşılar.
Beyaz Saray'a gelişlerinin ardından bir görevli Türk heyetine çalışma odasının bulunduğu koridora kadar eşlik eder. ABD Başkanı Türk Başbakanını Beyaz Saray'ın giriş katındaki çalışma odalarından birinde kısa bir süre için lütfen kabul edecektir. Menderes’e Başkan’ın odası gösterilir. Başbakan kapıyı tıklatır. Eisenhower'ın içerden “girin” şeklindeki komutu akabinde Menderes içeri girer.
Çay kahve ikramı bile olmadı
Merhum duayen gazeteci Cihat Baban (1911- 1984), “Politika Galerisi” başlığını taşıyan ve tanıdığı siyasi liderleri anlattığı anı kitabında, bu ziyaretin çok önceden planlanmadığını, Eisenhower'ın aslında o günlerde çiftliğinde olduğunu, ancak Türk tarafının ısrarları nedeniyle Dışişleri Bakanı Herter tarafından çağrılarak helikopterle apar topar Beyaz Saray'a getirildiğini belirtiyordu. Baban, "Bu kabul ancak yedi (7) dakika sürdü. Bu ziyarette ne şampanya ne kahve, hiçbir şey ikram edilmedi, önemli hiçbir şey konuşulmadı," diyordu.
Karaveli'ye göre ise iki devlet adamımız odada ancak 25 dakika kalmışlardı. Artı hangi süre doğru tam bilemiyoruz, odadan çıktıklarında Menderes'in kolunun altında, ABD'den almayı umduğu yardım paketi değil, parlak bir kâğıda sarılmış, imzalı, kocaman bir Eisenhower fotoğrafı vardır. Başbakanın hüsranı odadan çıkarken yüzünden okunmaktadır. Karaveli'ye göre, Menderes'in 500-600 milyon dolarlık yardım talebini Eisenhower bir iki kelimeyle geçiştirmiş, hiç oralı olmamıştır. Başbakan konuttan ayrılıp Cadillac'ına binerken, genç gazeteci Karaveli'ye dönerek, "sadece bir nezaket ziyaretiydi," demekle yetinecektir.
Ertesi günü Menderes, bu kez dönemin ABD Dışişleri Bakanı Christian Archibald Herter ile makamında bir görüşme yapar. Ancak Menderes bu ziyaretinde de, beraberindekilerle birlikte özel kalemde sıradan bir ziyaretçi gibi uzun süre bekletilecektir. Bekleme odasında Başbakanla birlikte 7 kişi bulunmaktadır. Menderes, Zorlu, Polatkan, Washington Büyükelçimiz Suat Hayri Ürgüplü, Orhan Karaveli, eski Vatan'cı Basın Yayın Genel Müdürü Altemur Kılıç, Anadolu Ajansı'ndan Faruk Fenik.
Ziyaret için 40 dakika bekletilmenin “tam bir fiyasko” olduğunu düşünen ve bir şeylerin yanlış gittiğini fark eden Karaveli, Büyükelçimiz Ürgüplü'ye dönerek sorar:
“- Neden bekletiliyoruz burada 40 dakikadır? Kalkıp terk edelim adamın makamını da heriflere ders olsun.”
Ürgüplü, genç gazetecinin kulağına eğilerek şöyle der:
“- Sana bir şey söyleyeceğim ama yazmayacaksın. Şimdilik, off the record, yani. Amerikalılar Menderes'i çoktan sildiler. Gözden çıkardılar onu. Değil 500-600 milyon dolarlık yeni bir yardım paketi, bir dolar bile vermemekte kararlılar. Biz bunu hissettiğimizi kendisine ilettik. Belki o da her şeyin farkında, ama gene de şansını deniyor. Ümidini büsbütün kestiği an Türkiye'nin dış politikasını değiştireceğinden hiç kuşkun olmasın.”
“- Nasıl değiştirecek sizce?”
"- Orasını Allah bilir!"
Başbakan beraberindeki Zorlu ve Polatkan ile birlikte girdiği ve ancak 15 dakika süren bir başka hayal kırıklığı yaşadığı görüşmeden çıktığında keyifsizdir. Ürgüplü'nün “Amerikalılar üzerini çizdi” dediği Menderes, içine düştüğü durumu belli etmemeye çalışmaktadır.
Menderes’e 'teselli mükafatı'
Bu arada, bir gün önceki ziyarette Eisenhower Menderes'e sadece imzalı fotoğrafını vermekle yetinmemiş, Türk Başbakanı’na isterse beraberindeki Türk heyetiyle birlikte Amerika'da uzunca bir geziye çıkabileceğini, bunun için Türk heyetinin emrine bir hafta süreyle özel bir askeri uçak tahsis edebileceğini söylemiştir. Başbakan ve beraberindekilere programlı bir organizasyon eşliğinde bazı şehirler gezdirilecek, gittikleri yerlerde isterlerse iş dünyasıyla görüşmeler yapmaları sağlanacaktır. Bu bir anlamda Menderes için “teselli mükafatı” kabilinden bir gezidir. Başbakan teklifi kabul etmiş ve Washington'da bulunan Türk gazetecileri de tur kapsamındaki programına davet etmiştir.
Geziye katılan resmi heyette gazeteci olarak Cumhuriyet, Hürriyet, Milliyet gazetelerinin sahipleri Nadir Nadi, Haldun Simavi ve Ercüment Karacan'ın yanı sıra Ahmet Emin Yalman'ın sahibi olduğu Vatan gazetesi muhabiri Orhan Karaveli de vardır. Heyette MİT mensubu bir subay da yer almaktadır.
İlk durak Texaslı petrol zenginlerinin kenti Dallas olur. Buranın tur programına alınmasının bir sebebi de, 31 Ocak 1952 - 19 Haziran 1953 döneminde ABD'nin Türkiye Büyükelçisi olarak görev yapmış, Menderes'i de o yıllardan tanıyan George McGhee'nin bölgede petrol işine girmiş olmasıdır. O akşam otellerinden Cadillac araçlar ile alınan heyet McGhee'nin şehrin dışındaki malikânesinde verilen davete geçerler.
Açık büfe yemeklerin servis edildiği ve çok sayıda hoş, orta yaşlı hanımın da davetliler arasında yer aldığı akşam ortalıkta birdenbire harika Türkçesiyle herkesi şaşırtacak, şirin bir genç kız belirir. Heyettekiler, bu kişinin 1931-1944 arasında Bükreş Büyükelçisi olarak görev yapan Hamdullah Suphi Tanrıöver'in Romanya'dan Türkiye'ye getirdiği küçük bir Gagavuz kızı olan Oya Hanım olduğunu öğrenirler.
Türkiye Cumhuriyeti’ni 13 yılı aşkın bir süre temsil ettiği Romanya'dan 1944 yılı Aralık ayında yurda dönen Tanrıöver, bu ülkede görev yaptığı dönemde Gagavuz kasaba ve köylerini dolaşarak, bölgede Türkçe eğitim yapan 26 okul açtırmıştır. Tanrıöven bununla da yetinmemiş, bazı Gagavuz kız ve erkek çocuklarını Türkiye'ye getirterek ilk, orta ve yüksek okullara yerleştirmiş ve eğitim almalarını sağlamıştır. Bu kızlardan biri olan Oya Hanım, McGhee'nin Türkiye'de görev yaptığı yıllarda çocuklarına dadılık yapmıştır. Kızı seven aile, görevleri tamamlandığında onu beraberlerinde ABD'ye getirmişlerdir. Orhan Karaveli, Oya Hanım’ı Hamdullah Suphi'nin oğlu Özkul Tanrıöver'e bir zamanlar âşık olduğunu bilecek kadar iyi tanımaktadır. Türkçe konuşmayı özlemiş olan Oya Hanım o gün davetteki Türk konuklarla özel olarak ilgilenir.
‘Akşam kız senin odana girdiğinde’
Orhan Karaveli, ABD ziyaretinin bu bölümlerine ve turun Dallas durağındaki davete ilişkin ayrıntılara kitabında yer vermiş değil. Ben Orhan Karaveli'nin bu davetle ilgili olarak aşağıda aktaracağım anılarını 2010 yılı Mayıs ayında HaberTürk kanalında katıldığı ve Fatih Altaylı ile Murat Bardakçı'nın birlikte bir dönem konuklarını ağırlayıp sorular sorduğu "Teke Tek Özel" programında dinleme fırsatı buldum.
Duayen gazetecimizin o akşam konuk olduğu programda aktardıklarına bakılırsa, Türk heyeti McGhee'nin davetinin sona ermesiyle birlikte, konakladıkları Dallas Sheraton otelindeki odalarına geçerler. Gece bir vakitte Karaveli'nin odasının kapısı çalınır. Oya Hanım, her nasılsa gecenin o vaktinde Orhan Karaveli ile "sohbet etmek istemiş" ve arabasına atladığı gibi otele gelmiştir. İkili bir süre muhabbet ettikten sonra kız otelden ayrılır. Sabah otelin restoranına inen Karaveli, kahvaltı sofrasında Başbakanın hatırını sorar. Menderes, gülümseyen bir ifadeyle, "İyiyim ama öğrendiğime göre sen benden daha iyiymişsin" der. Karaveli ilk bakışta pek anlam da veremediği bu imalı cümleyi yanıtsız bırakır.
Genç gazeteci daha sonra heyette MİT adına bulunan (binbaşı) subaya, başbakanın sözlerini aktardığında, binbaşı, "Sen gece olanları bilmiyor musun, yoksa?" diye sorar ve anlatmaya başlar:
"- Akşam kız senin odana girdiğinde bir anda ortalıkta Amerikalı goriller belirdi."
Türkiye'nin zirvesini 1 hafta dinliyorlar
O gece odasının dışında olup bitenleri binbaşıdan öğrenen Karaveli öğrendiklerini şöyle anlatıyor:
"- Menderes koruma kullanmıyordu. Başbakanın kafilesinden birinin odasına bir gece bir kadın giriyor. Goriller hemen koridorda beliriyorlar. Ve benim odamı dinlemek istiyorlar. Yanımdaki odada kim yatıyor, biliyor musunuz? Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun. Ona 'beyefendi size bir süit oda açalım, lütfen bu odayı boşaltın,' diyorlar. O odaya giriyorlar ve benim odayı dinliyorlar.”
Buradan da anlıyoruz ki, Amerikalılar Türkiye'nin zirvesini teşkil eden ekibe ABD'de çok memnun kalacakları bir haftalık bir konukseverlik yaşatmışlar, gittikleri yerlerde adam başına neredeyse birer Cadillac düşecek şekilde dolaştırmışlardı belki ama bu süre boyunca Türkiye'nin başbakanını, maliye bakanını, dışişleri bakanını, genelkurmay başkanını gittikleri her yerde istedikleri gibi gizlice dinleme imkanını da bulmuşlardı.
NATO'ya üye olabilmek için 1950-1953 yılları arasındaki Kore Savaşı'na 15 bin civarında asker göndermiş olan ve bu rakamda yüzde 22'lik zayiat oranına ulaşmış Menderes, 1959 yılındaki bu ABD ziyareti sırasında gittiği yerlerde yaptığı konuşmalarda, “Birleşik Devletler'in yeryüzündeki en güvenilir ve en sadık müttefiki olduğumuz” tezini bıkıp usanmadan tekrarladıysa da “en sadık müttefik” olarak hak ettiğine inandığı cömert parasal desteğe yönelik hiçbir söz alamamıştır. Başbakan, parasal yardımın gerçekleşmeyeceğine 6 Aralık 1959'da Türkiye'ye gelen ve burada şaşalı törenlerle karşılanan Eisenhower’ın ağzından bir kez daha duyunca artık kesin olarak inanır ve ABD’den tamamen ümidini keser.
‘Ölümcül dostluğun’ bedeli
Menderes ile Zelenski’nin Beyaz Saray’a yaptıkları ve arada 66 yıl bulunan ziyaretlerinde yüz yüze kaldıkları ortak gerçeği en iyi sanırım 1973-1977 yılları arasında ABD Dışişleri Bakanlığı yapmış Henry Kissinger ifade etmiştir:
“Amerika’nın düşmanı olmak tehlikelidir. Ama Amerika’nın dostu olmak ölümcüldür.”
Ankara’nın bu gerçekle yüzleşirken aldığı fatura nispeten daha makuldü: Kore’de ABD için yaklaşık 1000 askerini kaybeden Türkiye, çok ihtiyaç duyduğu 500-600 milyon doları alamamıştı sadece. Ancak Zelenski’nin faturasının çok daha ağır olduğu açık: ABD’den bugüne kadar proksi savaşı için 350 milyar dolar (Zelenski’ye göre 100 milyar dolar) gibi çok yüksek bir tutar alan ama bu yolda yüzbinlerce gencini savaşa kurban eden Ukrayna lideri kendini bir anda 500 milyar dolar içerde bulduğu bir nadir toprak elementleri anlaşmasıyla yüzleşmek durumunda kaldı!
Kendisini şişiren medyanın önünde, Beyaz Saray’da, yani ABD Başkanın evinde biraz fazla “ileri giden” Zelenski’nin Başkan Yardımcısı J. D. Vance’e mırıldanarak “o.ospu” dediğini bile söylüyor konuştuğu dili iyi bilenler. Zaten oralarda bir yerlerde galiba film koptu ve Zelenski vekalet savaşının en acı gerçeği ve emperyalizmin en sert yüzüyle karşı karşıya kaldı.
ABD’nin “ölümcül dostluğunun” bedeli muhtemelen bununla sınırlı kalmayacak. Beyaz Saray’dan “saygısızlık yapma, biz olmasak bir hiçsin… (…) Elinde hiçbir koz yok, III. Dünya Savaşı kumarı oynuyorsun” denerek adeta kovulan Zelenski’nin tahtı ve de siyasi kariyeri tamamen sallantıda. İstediği kadar “Birleşik Devletler'in yeryüzündeki en güvenilir ve en sadık müttefiki olduğunu” anlatsın dursun şimdi, “sizi tatlısu okyanusu koruyor, sizin tuzunuz kuru” mealindeki sözleriyle kendisini denklemden ekarte etme düşüncesindeki Trump’ın ekmeğine yağ sürmüş oldu.
Bir zamanlar Zelenski’nin elinde barış için “Ukrayna’nın tarafsızlığını koruduğunu ilan etmesinin” yeterli olacağı bir ihtimal, bir şans vardı, ama o Joe Biden ve Boris Johnson gibilerin sırt sıvazlamalarıyla bu fırsatı elinin tersiyle itti ve Batı’nın parası ve silahı, kendi gençlerinin canıyla “son Ukraynalıya kadar” bir vekalet savaşı vermeyi tercih etti.
Oysa, 45 yıllık diplomasi kariyeri olan ve Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcılığı, Avrupa Entegrasyonu Devlet Sekreterliği, ayrıca Ukrayna Cumhurbaşkanı'nın Dış Politika Danışmanlığı yapmış, halen Cenevre Güvenlik Politikaları Merkezi Orta Üyesi olarak görev yapan Oleksandar Çalyi, İstanbul’da 2022 yılı Mart ayında yürütülen barış görüşmelerine de katılmış bir kişi olarak, o tarihte Putin’in bir anlaşmaya ulaşılması için “her şeyi denediğini” bizzat itiraf etmişti. Yani “düşman” elinden geleni yaptı, biz fırsatı teptik,” dedi.
Çalyi’yi geçelim, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin partisi olan Ukrayna Halkın Hizmetkarı Partisinin de sözcüsü olan ve İstanbul’daki barış görüşmelerinde Kiev heyetinde baş müzakereci olarak yer almış Davyd Arakhamia, Ukrayna’nın tarafsız kalmayı kabul etmesi durumunda Rusya’nın o tarihte savaşı durdurmaya hazır olduğunu, ancak Batı'nın Ukrayna yönetimine savaşa devam etmesi telkininde bulunduğunu itiraf etmiş, şunları söylemişti:
“Rusya'nın amacı tarafsız kalmamız için üzerimizde baskı kurmaktı. Onlar için asıl mesele şuydu: Finlandiya’nın bir zamanlar tuttuğu yol gibi tarafsızlığı kabul edersek ve NATO’ya katılmayacağımıza dair taahhütte bulunursak savaşı bitirmeye hazırdılar. Asıl önemli mesele buydu onlar için.”
O tarihte Kiev yönetimine tarafsız kalmasını salık verenleri dinlemeyenlerin, İstanbul’da varılan mutabakatı çöpe atanların, Trump’ın Zelenski’ye yolladığı söylenen ve “ihtilaf halinde New York mahkemelerini yetkili” kılan 500 milyar dolarlık “Ukrayna madenleri” anlaşmasının taslağına bakıp, ülkenin geldiği/getirildiği şu trajik ekonomik sömürge adaylığı konumuna şaşırmaları enteresan doğrusu, demiştim önceki hafta. Aynı kadro geçen hafta da Zelenski’nin Beyaz Saray’da gördüğü muameleye şaşırıyordu. Oysa Beyaz Saray, Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz’ın bir röportajında ifade ettiği üzere, Ukrayna ekibine “Amerikalıların sabrının tükendiği” bilgisinin verildiğini ve olayı şu şekilde tanımladıklarını söylüyordu: “Birinden para ve yardım için adeta yalvarırken nasıl gelip ona hakaret edebilirsiniz?”
Sahi, hem de “ölümcül dostunuza!”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
14.04.2025