Akdoğan Özkan
Mayıs ayı sonlarında bu köşede kaleme aldığım bir yazımın başlığı “Ukrayna’nın beş ayı var” şeklindeydi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin bir sürecin sonuna yaklaştığını kesin bir zaman dilimi biçerek ifade eden iddianın asıl kaynağı, isimlerinin açıklanmaması koşuluyla geçen mayıs ayında Financial Times’a görüşlerini aktaran bazı Batılı yetkililer olmuştu. O tarihlerde Ukrayna lideri, ABD’den aldığı 54 milyar dolarlık askeri yardıma ve Avrupa Birliği’nin (AB)18 milyar dolarlık destek paketine rağmen son olarak Donbas bölgesinin önemli kenti Bahmut’u (Artyomovosk) da Ruslara kaybetmişti. Gazetenin, “Ukraine’s allies fear military support will fade in US election year” başlığıyla yayımladığı haberinde görüşlerine yer verilen Batılı yetkililere göre, Zelenski’nin Rusya karşısında “ilerleme” kaydettiğini gösterebilmesi ve sahadaki performansıyla Washington yönetimini etkileyebilmesi için artık 5 ayı kalmıştı.
Zira, ABD Başkanı Joe Biden, 2023 Kasım’ından itibaren Kiev yönetimine açık çek verilmesini sert biçimde eleştiren Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump’a karşı yarışma ihtimalinin yüksek olduğu 2024 Başkanlık seçimlerine hazırlanacaktı. Biden, bu süreçte Ukrayna’ya askeri destek paketiyle ilgili Kongre’de yapılacak oylamada kamuoyu desteğinin daha da düşmesine yol açacak bir tutum almak istemezdi. Zaten Amerikalı yetkililer de, “Ukrayna’ya yardımı sonsuza kadar aynı düzeyde sürdüremeyiz" diye düşünüyordu. Gerçi ABD Başkanı Joe Biden ekim ayında Kongre’den Kiev yönetimi için 24 milyar dolarlık finansal destek talebinde bulunmuştu. Ancak ABD Temsilciler Meclisi'nin yeni Sözcüsü Mike Johnson’un, hükümet programının iki aşamalı finansmanına ilişkin sunduğu yasa teklifinde Ukrayna’ya bir fon ayrıldığı görülmüyor. Bu konudaki Kongre oylaması salı günü yapılacak.
Özetle, Zelenski, Ukrayna ordusunun bugün artık sonuç getirmediği iyice netleşen, “karşı taarruzunu” sanırım o son beş aylık fırsatı değerlendirebilmek için de tasarlamıştı. Ancak işte şimdi o süre sona ermiş durumda. Kasım geldi çattı. Son günlerde gözümüze çarpan, Kiev yönetimi için ayrılan fonlar küçülürken Ukrayna cephesinde ve Kiev’de ilginç gelişmeler olduğu.
‘Washington – Moskova görüşüyor’ iddiası
Gelişmeler arasında belki de en fazla öne çıkanı, uluslararası ilişkiler uzman, gazeteci ve yazar Andrew Korbyko’nun 8 Kasım tarihli blog yazısında aktardıkları. Korbyko’nun iddiasına göre, Amerikalılarla Ruslar arasında şu sıralar gizli görüşmeler gerçekleşiyor. Görüşmelerin ayrıntılarına ilişkin tahminlerde bulunmak zor olsa da, gazeteci Korbyko, bu görüşmelerin arka planında Ukrayna ile Rusya’yı müzakere masasına döndürerek barış müzakerelerinin yeniden başlamasını sağlayabilmek olduğu iddiasında. Ona göre, Batılılar bu yolda pürüz çıkarmayı sürdürmesi halinde, Zelenski’den kurtulmanın hesaplarını da yapıyor.
Bu arada, Amerikan yayın kuruluşu NBC de, 4 Kasım tarihli bir haberinde Amerikan ve Avrupalı yetkililerin savaşı sona erdirebilmek için Rusya’ya hangi tavizlerin verilebileceği konusunda Ukrayna yönetimi ile kapalı kapılar arkasında müzakereler yürüttüğünü ileri sürüyordu.
Peki mesele iddialardaki istikamete doğru kayarsa, Rusya ile masaya oturmaya karşı çıktığı gibi Batı’dan kendisine gelen finansal desteğin daha da artması gerektiğinde ısrarcı olan Zelenski’nin akıbeti ne olacak?
New Jersey Yüksek Mahkemesi’nden emekli yargıç Andrew Napolitano’nun popüler “Judging Freedom” isimli podcast yayınına katılan Amerikan Hava Kuvvetleri’nden emekli Yarbay ve yorumcu Karen Kwiatkowski, Zelenski’nin “suyunun ısındığı” düşüncesinde. Kwiatkowski, hemen hemen bütün dünyanın Zelenski’yi ABD’nin kuklası olarak gördüğünü ve iplerinin Washington tarafından kontrol edildiğine inandığını belirterek, “Ve tabii ki kuklacının işi bitti. Oyun bitti. Gösteri bitti. Ve evet Zelenski çok kötü bir durumda. Büyük ölçüde kendisi suçlu, işi bitti,” şeklinde konuşuyor.
Amerikalı yargıç Napolitano’nun söz konusu programına yakın tarihlerde katılan ve aynı konuda fikir beyan eden bir başka kişi de eski Başkan Trump’ın danışmanlarından Albay Douglas McGregor. “Zelenski’nin suyunun ısındığını” düşünen McGregor’un bu konudaki görüşü, “Zelensky'yi ne kadar çabuk ortalıktan çekerlerse, Rusya'yla o kadar hızlı biçimde bir tür anlaşmaya varabilirler,” şeklinde özetlenebilir. Ancak Moskova’yla uzlaşmaya varmanın zaman alacağını söyleyen McGregor’a göre, Ukrayna liderlik koltuğunda Ruslara “şartlarınızı kabul ediyoruz, diyen ve ilgili satıra imzayı basacak biri olmalı.”
Peki o imzayı basacak kişi Zelenski değilse kim olabilir?
Zelenski’nin halefi kim olabilir?
Ukrayna Silahlı Kuvvetler Başkomutanı Valeriy Zalujniy olabilir mi, mesela? Hani, 1 Kasım’da The Economist dergisine verdiği söyleşide, “Ukrayna’nın karşı taarruzunun belirleyici bir açılım yaratmasının pek ihtimal dahilinde olmadığını ve savaşın artık bir kilitlenme noktasına geldiğini” söyleyen Zalujniy, Kiev’i Moskova ile masaya oturtacak kişi olabilir mi? Deneyimli komutanı, çatışmaların daha fazla uzatılmasının Ukrayna ordusu için büyük riskler taşıdığını söylüyordu bu söyleşide. Bu ifadeyi kullanırken aslında “orduda isyan ihtimali” imasında bulunuyordu. Ve tahmin edilebileceği gibi bu demeci Zelenski’nin hiç hoşuna gitmemişti.
Ukrayna Devlet Başkanı, Zalujniy’nin görüşüne katılmadığını dile getirdi. “Ukrayna birliklerinin karşı taarruzunun belki zor olduğunu, ama bunun bir kilitlenme, bir çıkmaz olmadığını” ileri sürdü. Ukrayna Başkanlık ofisinden yapılan açıklamada, (Zalujniy’in yaptığı tarz) açıklamaların Rusya’nın işini kolaylaştıracağı vurgulandı. Derken bir de baktık ki Zelenski, Zalujniy'ye yakınlığıyla bilinen Ukrayna Özel Harekât Kuvvetleri Komutanı Viktor Horenko’yu görevden almış, hatta yeni bir atama yapmış bile.
Ukrayna’nın biri siyasi diğeri askeri iki lideri arasındaki görüş ayrılıkları bu düzeye geldiğine göre, Washington Zalujniy’nin Rusya ile müzakere masasına oturmaya Zelenski’den daha istekli olduğunu çoktan anlamıştır sanırım.
Amerikan basını da zaten son günlerde bu konuyu pişiriyor.
Time dergisi, 1 Kasım tarihli ve “Inside Volodymyr Zelensky’s Struggle to Keep Ukraine in the Fight” başlıklı haberinde, Amerikan kamuoyunda Ukrayna’ya verilen desteğin nasıl azaldığını da rakamlar bazında içeren ve Zelenski’yi rahatsız edecek bazı bilgileri açıklıyordu.
4 Kasım’da “Zelensky Rebuke of Top General Signals Rift in Ukrainian Leadership” başlıklı bir habere imza atan New York Times, iki figür arasındaki görüş ayrılıklarının net olarak bilinmesini ister gibi bir pozisyon alıyordu.
Eski CIA görevlisi Larry Johnson da, jeopolitik ve iktisadi düzlemdeki önemli gelişmeleri aktaran New Rules kanalına 9 Kasım tarihinde yaptığı açıklamada, Kiev’de Zelenski’yi devirmek üzere darbe olabileceğini ima ederek, “Zalujniy'in adamlarının silahları var. Dünya tarihinde, bir grup askeri yetkilinin siyasi liderliğin yozlaştığına, beceriksiz olduğuna ve kontrolü yitirdiğine karar verip ardından onu devirdiği durumlar olmuştur,” şeklinde konuşuyordu.
Kiev’de ‘bomba etkisi’
Tam biz de böyle düşünmeye meylediyor ve “acaba Batı’nın pusula ibresi Zalujniy’den yana mı dönüyor” diyorduk ki 6 Kasım akşamı Kiev’den büyük bir gürültü sesi (!) yükseldi. Batı’nın, sahada kendisine verilen süre dolan Zelenski’nin yerine Valeriy Zalujniy’yi Ruslarla müzakere masasına oturmaya daha yatkın bir figür olarak gördüğü yolundaki haberler Kiev’de bomba etkisi (!) yapmıştı: Zalujniy'ın yaveri Gennadiy Çastyakov, evine getirdiği doğum günü paketlerinden birinin içerisine yerleştirilmiş bir el bombasının infilak etmesi sonucunda hayatını kaybediyordu. Hem de Zelenski’nin seçimleri iptal ettiğine ilişkin açıklamasını kamuoyuyla paylaştığı sıralarda.
Bu bomba, eski CIA yetkilisi Larry Johnson’un New Rules’da ifade ettiği ve Ria Novosti’nin de yazdığı gibi, Zalujniy’e “haddini bilmezsen sana da olacak budur” şeklinde bir mesaj olabilir miydi acaba?
Bilemiyoruz. Bildiğimiz, polis yetkililerinin patlamayı hızla “mühimmatın dikkatsiz kullanımı” sonucu bir kaza olarak sunarken, Zelenski’nin denetimindeki medya kuruluşlarının da Çastyakov’un yüzde 99,9 olasılıkla kaza sonucu öldüğünü ilan etmiş olmaları. Ukrayna İçişleri Bakanı İgor Klimenko’dan da, “arkadaşlardan biri kendisine bir şişe viski ile 6 adet Batı-tarzı el bombası hediye etmiş,” açıklaması yaptı. Meğer Zalujniy’nin yaveri bunları bardak zannetmiş! Olayın kaza olduğu şeklindeki açıklamaların tersine, sadece Zalujniy, “hediyelerden birinde bilinmeyen bir patlayıcı patladı,” şeklinde konuşmuştu.
Ufaktan ufaktan ülkedeki ilk seçimler için adaylık şansını test etmeye hazırlanan Petro Poroşenko’nun kanalı ise Zalujniy’nin anlatı versiyonunda ısrar ediyordu.
Olayla ilgili soruşturma nasıl kapanır bilemiyoruz ama Kiev’de her an başka “eşek şakaları” yapılabilir, gürültü patırtılar kopabilirmiş gibi duruyor.
Bir de tabii, ortada 5 Kasım tarihli Washington Post gazetesinde “Ukrayna’nın destekçilerinin zafer teorilerini yeniden düşünmeye ihtiyaçları var” başlıklı bir makale kaleme alan köşe yazarı Jason Willick’in Rusya’nın ne düşünebileceğine ilişkin söyledikleri var. Zalujniy’nin The Economist dergisine verdiği söyleşide dile getirdiklerinin haklılığına vurgu yapan Willick, “Ukrayna bu kasım ayında geçen kasımdan daha kötü durumda, bu nedenle Rusların masaya oturmak istemesi zaman alabilecektir,” demişti.
Kaçan barış fırsatları
Nitekim Eylül ayı sonunda emekliye ayrılan ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley, bundan yaklaşık bir yıl önce davetli olarak katıldığı bir “The Economic Club of New York” toplantısında uygun barış fırsatının ele geçtiğini vurgulamıştı. Ukrayna birlikleri Rusları Harkiv ve Herson’da püskürterek inisiyatifi elde tutar bir görüntü vermişti çünkü. Milley savaşı sona erdirecek müzakere edilmiş çözümün o dönem yapılmasından yanaydı ama Beyaz Saray’da dinleyeni çıkmayacaktı. Bugün tarih Milley’yi haklı çıkarmış görünüyor. Ukrayna bugün Rusya’yı masaya oturtabilse de bir yıl önceye nazaran çok daha ağır şartları kabul etmek durumunda kalacak.
Milley haklı çıkmış olabilir ancak müzakere edilmiş bir çözüm için 2022 Kasım ayından da uygun tarih 2022 Mart’ı olmuştu. Türkiye’nin ev sahipliğinde yapılan İstanbul görüşmelerinde Ukrayna ile Rusya delegasyonları pek çok konuda mutabakata da varmıştı. İstanbul’da gerçekleştiriler bu basına kapalı görüşmelerde Kiev yönetiminin Rusya’yla barış anlaşması imzalamaya hazır olduğu ortaya çıkmıştı. Ancak Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın geçtiğimiz günlerde hatırlattığı gibi, Kiev rejimi ABD’nin baskısı nedeniyle o anlaşmadan çark etmiş, İngiltere Başbakanı Boris Johnson da apar topar Kiev’e giderek Zelenski’ye savaşın devamına “cesaretlendirici” telkinlerde bulunmuş, kesenin ağzını açmıştı. Eğer İstanbul’da varılan mutabakat hayata geçebilseydi, Ukrayna bugüne kıyasla çok daha avantajlı şartlarla ve çok az toprak kaybıyla barışa kavuşabilecekti.
Geçen zaman içinde Kiev’e Batı’dan akan tüm silah yardımlarına rağmen bugün Ukrayna ordusunda halen silah ve mühimmat sıkıntısı olduğu dile getiriliyor. Kiev’in karşı taarruz hamlesi de zaten sonuç üretmemiş görünüyor. The Economist’in uydudan aldığı verilerden hareketle ve “Is Ukraine’s counter-offensive over?” başlığıyla 9 Kasım tarihli haberinde aktardığı bilgilere göre, iki güç arasında Ağustos’ta 1000 noktada silahlı çatışma yaşanırken bugün bu rakam 300’ün altına düşmüş durumda. The Economist, bu gelişmeyi, “çatışmaların artık yoğunluğunu yitirdiği” şeklinde yorumluyor.
Büyük kayıplar veren Ukrayna ordusunda morallerin de çok iyi durumda olmadığı söyleniyor. Ayrıca genel seferberlik ilan edilmiş olmasına rağmen son zamanlarda gençleri askere alma sürecinde ciddi sıkıntılar yaşandığını duyuyoruz. BBC’nin haberine bakılırsa, gönüllülerin orduya katılımı yeterli seviyede değil. Ölen ya da yaralanan yüzbinlerce askerin yerini alacak gençlere ihtiyaç var. Hayatta kalanlar ise ikinci yılındaki savaşta çoktan bitkin düşmüş durumda. Savaşmak istemediği için rüşvetle çürüğe çıkan ya da üç yıla kadar hapis cezası yemeyi göze alarak ülkeyi terk eden binlerce genç erkek var. Zelenski, askere alma dairelerindeki yolsuzlukları görevden almalara rağmen engelleyemiyor.
Ukrayna lideri, Eylül ayındaki Washington ziyaretine rağmen Batı’dan finansal destek almakta da artık zorlanıyor. Zelenski’nin, televizyona çıkıp, “tamam para veremiyorsunuz, ama bari kredi verin, savaştan sonra öderiz” şeklindeki konuşması da muhataplarında bir karşılık bulmuş gibi görünmüyor.
Elon Musk bile tavsiye verdi
Bütün bunlara ilave olarak Avrupa’dan Ukrayna’ya gelen bir de kötü haber oldu. Avrupa Birliği (AB), Ukrayna’ya söz verdiği (155 mm’lik Howitzer mermisi) mühimmat desteğinin tamamını büyük olasılıkla yerine getiremeyeceğini açıkladı. AB, bu yılın mart ayında, Ukrayna’ya bir yıl içinde 1 milyon top mermisi tedarik etmeyi karar altına almıştı. Bu sürenin yarısından fazla kısmın geride bırakmış olmamıza rağmen, Bloomberg’ün 10 Kasım tarihli haberine bakılırsa, AB vaat ettiğinin bugüne dek ancak yüzde 30’unu karşılayabilmiş durumda.
Tüm bu gelişmelerin üzerine, son zamanlarda siyasi konularda cüretkâr açıklamaları ile de gündeme gelen Tesla CEO'su Elon Musk’ın, “Zelenski’nin gereksiz yere genç Ukraynalıları Rusya ile savaş alanına katledilmek üzere göndermekten kaçınması gerektiğini” söylemesi, Ukrayna liderinin Batı’ya yönelik umutlarının üzerine adeta tüy diken bir gelişme oldu.
Aktardığımız bütün bu gelişmeler, Ukrayna meselesinde bir dönüm noktasına gelinmekte olduğunu göstermeye yetiyor. Macron’un da geçen günkü BBC mülakatında ifade ettiği gibi, 2023 Aralık’ı Ukrayna meselesinde kritik bir ay olacağa benzer. Ancak neler olacak ve gelişmeler bizi tarihin nasıl bir kavşağına getirecek, onu ancak bekleyip görebiliriz. Umalım ki savaşta zararın burasından kalkmak dahi “kâr” olarak görülebilsin ve İstanbul’da 1,5 yıl önce yaklaşılıp ıskalanan barışa en azından bu yıl sona ererken yürünebilsin.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
23.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025