A.Turan ALKAN
İslâm tarihinin ve mefâhirinin ‘İkinci Ömer’i olarak bilinen Ömer ibn Abdulaziz, hilâfet makamına geçtiğinde hutbelerde Emevîlerin icad ettiği Hz. Ali ve Ehl-i Beyt’e lânet okunması âdetini kaldırarak onun yerine Nahl Sûresi’nin 90. âyetinin tilâvetini emretmişti; âyet şöyledir: “Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.”
Bu âyette geçen “Yakınlara yardım etmek” emrinin, yani, “Ve itâ’iz-il kurbâ” ibâresinin günün birinde Nepotizm’e (aslı, Yeğencilik demekmiş) kılıf biçmek için te’vil edilebileceği kimin aklına gelirdi? O da oldu. Son günlerde çarşaf çarşaf listesi yayınlanan akraba kayırmacılığını savunmak zorunda kalan bir vekil, Kur’an tefsirinde şaka gibi bir çığır açtı.
Muhabirin, “Akrabalar kayırılıyor mu?” meâlindeki sorusuna içerleyen vekilin cevabı, celî ta’likle iyi bir hattata yazdırılıp, bilahire tezhiplenerek duvara asılacak ve sabah akşam baktıktan ibret alınacak cinsten bir mugaalâta örneği,
-Biz inançlı insanlarız değil mi? Cuma namazına gittiğimizde her hafta hutbede ne okunur? Akrabalarını koru kolla der! Muhabir tam anlamıyor durumu, üsteliyor, “O zaman sizin yaptığınız bu? Öyle mi oluyor?” Üstâd bu i’zan fukarası muhabire ne diyeceğini bilemezmiş gibi bir süre tevakkuf ettikten sonra bombayı patlatıyor:
-Vallahi, diyor, “sen Allah’ın âyetine bile karşı geliyorsan ben sana ne diyeyim!”
Açıkçası artık dolaylı olarak zikretmek bile içimden gelmiyor; o ilgili partinin böyle vekili olduktan sonra ‘içeride ve dışarıda’ yıkıcı, paralel ajan felan-festek aramasına gerek yok bence. İşte bu yüzden kendisinin PDY/PÖ’nün, bu muazzez partiye büyük bir itinayla sızdırdığı paralel bir eleman olabileceği konusunda artık ciddi ciddi düşünmeye başladım. Şimdiye kadar kırdığı potları ve düştüğü gafları alt alta koyunca ister istemez böyle bir sonuç çıkıyor ortaya. PDY/PÖ kısaltmasının ne anlama geldiğini henüz bilmiyor olabilirsiniz ama bu yakınlarda ezberleyeceğinizi garanti edebilirim! Paralel devlet yapılanması/ Pensilvanya örgütü demekmiş ve hükümete yakın bir gazetenin manşetten duyurduğu, “Kırmızı Kitap’ta birinci sırada” başlıklı müjdeden öğrendiğimize göre TC Devleti bundan böyle iç ve dış tehdid söz konusu olduğunda birinci sırada bu örgütle mücadele edecekmiş. Detaylarını özene-bezene hazırlanan iddianamede göreceğiz bakalım!
Yahu bu Kırmızı Kitap’ın birinci sırası bugüne kadar neler gördü neler? Bugünlerde Doğu Anadolu dolaylarında ‘kamu düzenini temin ve yürütme hizmetleri’ ihâlesini alan PKK vardı meselâ birinci sırada; sonracığıma üzerinize âfiyet veya –afedersiniz- bilumum irticâî yapılanmalar vardı ki kendileri el’an kırmızı kitap yazarlığı vazifesini deruhte etmektedirler! Gariban komünistler vardı ondan çok daha önce; komünistlerin birinci sırada canı sıkılmasın, bunalıma düşmesinler diye bir ara yanlarına iliştiriverilen ülkücüler vardı. Hâsılı ‘Kaptanın seyir defteri’ gibi mürettebattan kimsenin okumadığı Kırmızı Kitap’ımız bir mânâda ‘Rejisör’ün kanepesi’ne benzer; oradan geçmeyenler kolay kolay şöhret merdivenlerini tırmanamazlar; bkz. İrticâi yapılanmalar!
Bu arada mevzu açıldı, kaptanın kırmızı defteri hikâyesini anlatayım. Kaptan her sefere çıkmadan önce illâ ki demir kasada sakladığı bir kâğıdı çıkarır, uzun uzun okuyup ezberler gibi dudaklarını kıpırdatır, sonra yine kasaya kilitlermiş. Kaptan günün birinde sefer esnasında âniden ölünce ikinci kaptanın ilk işi kasayı açıp kağıda bakmak olmuş; ne yazsa beğenirsiniz?
-Sancak sağ, iskele sol!
Ha kaptanın kasada sakladığı esrarengiz kâğıt pusulası, ha bizim kırmızı kitabımız!
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016