Aydın ENGİN
Seçim bitti. Oğlum kadar yakınım Ahmet Şık milletvekili oldu; dokunulmazlık kazandı. Oysa bizim Cumhuriyet davasında o da 7.5 yıl ceza yemişti. Şimdi Yargıtay cezasını onasa bile Ahmet Şık içeri girmeyecek...
Buna sevinmeli miyiz ?
Enis Berberoğlu arkadaşım da yeniden milletvekili seçildi. O ve benim gibi dostları gün, hatta saat sayıyoruz. Enis Berberoğlu yeniden dokunulmazlık kazandı ve derhal tahliye edilmesi gerek.
Buna sevinmeli miyiz?
Tutuklu Leyla Güven Hakkâri’den milletvekili seçildi. Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi tutukluluğun devamına karar verdi. Versinler. O yargıçlar da dokunulmazlık kavramını er geç öğrenecekler ve Leyla Güven serbest bırakılacak.
Buna sevinmeli miyiz?
Zaman gazetesi yazarları hakkında hüküm kesildi. İhsan Duran Dağı, Lalezar Sarıibrahimoğlu, Mehmet Özdemir, Nuriye Ural ve Orhan Kemal Cengiz beraat ettiler.
Buna sevinmeli miyiz?
Aynı davada hapis cezasına çarptırılan Ahmet Turan Alkan da tahliye edildi.
Buna sevinmeli miyiz?
Aynı davada aynı “suç” tan hüküm kesilen Mümtazer Türköne ve Mustafa Ünal tahliye edilmedi?
Buna mı üzülmeliyiz?
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen Mehmet Altan, Anayasa Mahkemesi’nce dosyası ele alındığı için tahliye edildi.
Buna sevinmeli miyiz?
Aynı “suç”tan yargılanan ve aynı ceza kesilen Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak, dosyaları Anayasa Mahkemesi’nce ele alınmadığı için Silivri zindanında volta atmaya devam ediyorlar.
Buna mı üzülmeliyiz?
Bizim Cumhuriyet davasında mahkeme hüküm kesti. Turhan Günay, Bülent Yener ve Günseli Özaltay arkadaşlarımız beraat ettiler.
Buna sevinmeli miyiz?
Geri kalan bütün sanıklar en azı 2.5 yıl, en çoğu 8 yıl 3 ay 15 gün hapis cezalarına çarptırıldılar.
Buna mı üzülmeliyiz?
Ancak bizim Cumhuriyet davasında hiç tutuklu kalmadı. Herkes tahliye edildi.
Buna sevinmeli miyiz?
Daha sayabilirim. Ama saymayacağım.
Adını saymadıklarım yukarıdaki paragraflarda kendilerini de bulsunlar.
“Buna sevinmeli miyiz” ya da “Buna mı üzülmeliyiz” sorularının kendilerini de kapsadığından hiç kuşku duymasınlar...
***
Yazı boyunca akıp giden, yinelenen“Üzülmeli miyiz” ya da “Sevinmeli miyiz” sorularına toptan cevap verelim:
Hayır. Bin kerre hayır.
Tahliye kararlarına, tutuksuz yargılanma kararlarına, hatta beraat kararlarına sevinmek, AKP Reisi’nin, onun partisinin ve onun gölgesine sığınanların iktidarları boyunca adım adım ördükleri ve son seçimle yasallık (meşruiyet değil, yasallık) kazandırdıkları rejime fit olmak, o rejime teslim olmak demektir.
...ve başka da bir şey demek değildir...
İnatla, ısrarla sorulması gereken soru da, sorulması gereken hesap da tek cümleliktir:
Bu saydıklarım ve sayamadıklarım neden yargılandılar; neden rejimin tutsak kılınmış savcılarının iddianamelerinde suçlandılar; yargıçlarının karşısına çıkarıldılar?
Bugün bağışlanmaz bir pişkinlikle bu ülkede demokrasinin var olduğunu, hukuk devletinin geçerli olduğunu, özgürlüklerin güvence altında olduğunu söyleyenler, bu soruya cevap vermedikleri sürece birer demokrasi ve hukuk suçlusudurlar.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021