Aydın ENGİN
Önce Reis.
Nasıl olduysa oldu ve Danıştay’ın bir dairesinden “Andımız” konusunda AKP Reis’ini öfkelendiren bir karar çıktı.
AKP Reisi okullarda “Andımız”ın okunmasını kaldırmışken, yüksek yargıdan gelen bu ters kararı içine sindiremedi. O gün bugündür bulduğu her fırsatta bu konudaki yüksek fikirlerini açıklıyor, yağıyor, gürlüyor.
Bir kaç gün önce Türkiye Gençlik Zirvesi diye bir toplantı yapıldı. AKP Reisi o toplantıda da konuştu ve elbette “Andımız” konusuna da değindi.
Önce “...Çünkü bu metin bu ülkede, ezanı Türkçe okumak, okutmak isteyenlerin eseridir. Bu bir. Metne baktığın zaman içerik itibariyle bu milletin kendisini, kültür, medeniyet anlayışını ortaya koyan bir metin değil...” buyurdu.
Ardından ekledi: “Böyle yaparsak dinimiz İslam ile çatışırız. İslam ırkçılığı reddediyor...”
Doğru. İslam, “ümmet” diyor “millet” demiyor. Ümmet kavramında ise kişinin derisinin rengi, ırkı, kökeni önem taşımıyor. Nitekim Lübnan ve Mısır‘da BAAS partisinin doğum yıllarında ümmet kavramından yola çıkarak sosyalistlerin "enternasyonal" kavramı ile paralellik kuran, İslam sosyalizmi için “İştirakiyyun” kavramını üreten teorik arayışlar vardı.
Reis'in sözlerini önce TV'den dinleyip, ardından gazetede okurken önce "AKP Reisi, MHP’nin kuyruğunda Türk milliyetçiliğine yönelmişken aklı başına geldi de abdest mi tazeliyor" diye düşündüm.
Acele etmişim.
AKP Reis’i konuşmasını şöyle noktaladı:
“... Bizim andımız İstiklal Marşımızdır ve İstiklal Marşımızla beraber yolumuza devam ediyoruz. İstiklal Marşımızdan daha güzel, güçlü bir ant olabilir mi?..”
Ne dersiniz?
“Türküm, doğruyum, çalışkanım” diye başlayıp “Varlığım Türkvarlığına armağan olsun” diye biten öğrenci andı ırkçı...
Peki, ikinci dörtlüğünde “Kahraman ırkıma bir gül... Ne bu şiddet, bu celal?” ve onuncu dörtlüğünde “Ebediyyen sana yok, ırkımayok izmihlal” diyen İstiklal marşı ne?
AKP Reisi’ne sorarsanız "Bizim esas andımız İstiklal Marşı"dır. İstiklal Marşını andımız olarak benimsersek ırkçılığı reddeden İslamla çatışmayız.
AKP Reisi’nin mantığı böyle diyor...
Yerseniz...
* * *
Eh, Reis'in mantığı böyle diyorsa onun yargıcının mantığı da pek farklı olmaz.
Nitekim "Barış Bildirisi"ne imza koyan akademisyenleri yargılayan ağır ceza mahkemelerinden biri olan İstanbul 27.Ağır Ceza Mahkemesi'nin başkanı, duruşma sırasında hukuk fakültelerinde okutulmaya değer görüşler ileri sürdü, cümleler kurdu.
Belki biliyorsunuzdur, 27 Ağır Ceza Mahkemesi Cumhuriyet Davasının görüldüğü ve sanıkların hemen hepsine hapis cezaları veren (benim payıma 7,5 yıl düştü) bir mahkeme, o dönemdeki başkan kararlarıyla terfiye layık görüldü ve Yargıtay'da yüksek yargıçlar arasında şanlı yerini aldı. O yüzden mahkemenin yeni bir başkanı var.
Yeni başkan önce yargıladığı sanıklardan Profesör Ali Kerem Saysel'e savunmasının kaç sayfa olduğunu sordu. Üç sayfalık savunmayı fazla uzun bulmuş olacak ki sanık profesöre "Biraz özet geçin" dedi.
Böylece hukuk literatürüne "Biraz özet geçmek" gibi çok değerli ve anlamlı bir kavram armağan etti.
Ardından aynı sanığı "Siyasete girmeyin. İşlem yapmak zorunda kalırız" diye uyardı. Sanık "Siyasete girmek ya da girmemek nasıl anlaşılır, nasıl ölçülür" diye sordu mu bilmiyorum. Sanık ben olsaydım mutlaka sorar ve öğrenir ve hukuk kültürümü geliştirmiş, zenginleştirmiş olurdum.
Ama asıl inci daha sonra geldi. Üç sanığın da savunmasını üstlenmiş olan avukat İnayet Aksu'nun sözlerine karşı başkan önce “Sur, Cizre ve Nusaybin’deki polisle, askerle, halkla da konuşmak lazım" diye esaslı bir öğüt verdi. Gerçi kendisi oralara gitmemiş ama anlaşılan bildiriyi imzalayan akademisyenlerin imza atmadan önce oralara gitmesi gerekiyormuş.
Başkan öğüdü bu kadarla bitirmedi ve devam etti. Sıkı durun ve öyle okuyun. Aynen aktarıyorum:
"...Ama Beşiktaş’ta boğazda oturup viski içmekle olmuyor. Bildiri yazmak yerine para toplayıp gönderin oradaki insanlara”.
İmza koyan ve koymayan profesöründen araştırma görevlisine kadar bu ülkenin bütün akademisyenlerine öğüt veriyorum. Hatta öğüt değil uyarıyorum:
Bundan böyle herhangi bir bildiriye imza koymadan, herhangi bir toplantıda, gazetede, panelde görüş belirtmeden önce mutlaka, ama mutlaka İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yeni ve pek değerli başkanına danışın, ne yapmanız, ne yapmamanız gerektiğini bir güzel öğrenin, sonra ne yapacaksanız yapın...
Ve sakın ola ki 27 Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı’nın sözlerinin hukuk dilinde "ihsası rey"de bulunduğu, yani kararını önceden vermiş olduğu gibi zararlı düşüncelere filan da kapılmayın...
Yoksa...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021