Bayram ZİLAN
“Aynalar” ne işe yarar?
İnsanlar neden “aynaya” ihtiyaç duyar?
Çünkü ayna, insanlara halini, durumunu ve şeklini gösterir.
Aynaya bakan kişi, kendisini düzeltme imkânı bulur.
Aynalar, insanlara “düzgün olmayanı, yakışmayanı, çirkin, kötü ve kirli olanı görme ve fark etme” fırsatı sunar. Aynaya bakan kişi, kendisi ile ilgili düzgün olmayan şeyleri fark eder, çirkin, kötü ve kirli olan her şeyi görme, düzeltme ve değiştirme fırsatı bulur.
Aynalar, “düzgün kullanıldığında” her zaman katkı sunar. Katıksız bir ayna, kendisine bakan kişiyi “asla” yanıltmaz. Saf ve düzgün bir ayna, hiçbir zaman “olmayanı” göstermez, olanı abartmaz! O anki haliniz neyse onu size gösterir.
Ne eksik, ne fazla…
Peki, ayna kimdir?
Kim, “olanı, olduğu gibi” gösterir ya da göstermelidir?
Bingo!
Bildiniz… Medya!
Medya, aynadır!
Medya, hem toplumun, hem de iktidarın aynasıdır!
Peki, “tarafsız medya” var mıdır?
Hayır, yoktur!
Ne Türkiye’de, ne İngiltere’de, ne Amerika’da ne de dünyanın herhangi bir yerinde tarafsız medya yoktur! Ama “taraf” olmak, “vicdansız olmak” anlamına da gelmez.
Taraf olmak, taraf olduğuna katkı sağlamak demektir!
Türkiye muhalefetinden ya da Ankara haricindeki tüm ecnebi başkentlerden, lobilerden, kliklerden taraf olan “kategorik muhalif medyanın” AK Parti iktidarına tuttuğu aynadan ne topluma ne de iktidara bir fayda çıkmayacağını zaten biliyoruz.
AK Parti iktidarı ağzıyla kuş tutsa, Türkiye’yi dünyanın birinci ekonomisi, dünyanın en demokratik ülkesi yapsa bu “kategorik muhalif medya” yine AK Parti’yi kötüleyecek, yine yerden yere vuracak, bunu iyi biliyoruz.
Peki ya “iktidardan yana taraf olan” medyamız?
İktidardan yana taraf olan medya, iktidara ne gibi bir “katkı” sunuyor, söyleyin lütfen!
İktidara “nasıl bir ayna” tutuyor? Bunu neden sorgulamıyoruz?
Son yıllarda iktidara tutulan aynaların birçoğu yanıltıcı, tamamı eğriyi, kötüyü ve çirkini “mutlak güzel” gösteren ayna değil mi söyleyin Allah aşkına?
Birkaç istisna hariç tamamı “yanlış gösteren ayna” değil mi?
Yazık değil mi bu iktidara? Bu iktidarın üstüne başına bakmaya, kendisini düzeltmeye hakkı yok mu? Neden “gerçekler” hem toplumdan hem de iktidardan saklanıyor?
Bu mu “yandaş” olmak?
Neden olanı olduğu gibi gösterip iktidara kendisini düzeltme fırsatı verilmiyor?
AK Parti’nin ilk kurulduğu yıllarda AK Parti’ye yakın medya demokratikleşmeyi ve reformculuğu savunuyor, insan hak ve hürriyetleri için atılan adımların yanında duruyor ve ahlaki bir pozisyonda yer alıyordu. İktidar, toplumdaki sorunları ve eksiklikleri medyanın tuttuğu “yanıltmayan” aynalardan öğreniyordu. Kimse kimseyi infaz etmiyor, kimse kimseye itibar suikastı yapmıyordu. İnsan haklarını ihlal edenlerin ipliği pazara çıkartılıyor, deşifre ediliyordu.
Müthiş bir “demokratikleşme ve özgürleşme havası” vardı.
Siyaset dışı odakların teker teker yıkıldığı, milletin sözünün tek geçer akçe olduğu bir düzenin yapı taşları medyanın desteği ile “Yeni Türkiye’nin yollarına” döşeniyordu.
Plaza medyasının geçmişte yaptığı darbecilik, ifşacılık, iktidara yön ve ayar verme, jurnalcilik ve tetikçilik gibi kötü misyonlarının tamamı tuz buz ediliyordu.
Fakat sonra?
Sonra görevi iktidara “yanıltmayan ayna” göstermek olan o medya gitti.
Yerine yanıltan, mübalağa eden, olanı saklayan, gizleyen, olmayanı gösteren, her şeyi abartan ve şişiren bir medya geldi.
Haliyle iktidar yanıldı, yanıltıldı.
Toplumdan, tabandan gelen tüm veriler iktidardan saklandı. İktidara “tozpembe bir dünya” gösterildi. İktidar her aynaya baktığında kendisini “yakışıklı ya da güzel” gördü.
Bununla da kalmadı maalesef “bizim(?)” medya…
Geçmişte eleştiri bombardımanına tuttuğu plaza medyasının zebra pijamalı patronlarının yaptığı tüm “kötü işlerin” aynısını kendisi yapmaya başladı.
Tetikçilik, jurnalcilik, sahtekârlık, yalancılık, hile, desise, ayak kaydırmaca, tayin, terfi, atama, adam asmaca, itibar suikastı, yargısız infaz, politbüro manşetleri vs…
“Eski Türkiye medyasının” yaptığı tüm yanlışlar “Yeni Türkiye medyası” tarafından yapılmaya başlandı.
İşte bu “tutarsızlık” Türkiye toplumu tarafından görülüyor.
Halk, hissettiği duygular ile medyanın kendisi adına iktidara gösterdiği duygular arasındaki “uçurumu” görüyor. Kendi mevcut halinin medya marifetiyle iktidara nasıl değiştirilerek aktarıldığına müşahede ediyor.
Fakat bu böyle gitmez!
Bu “tutarsızlık” sürdürülebilir bir durum değil…
Nasıl ki Cumhurbaşkanı Erdoğan “metal yorgunluğu” teşhisi koyup gereğini yaptı…
Nasıl ki belediyelerde, teşkilatlarda “öze dönme” hamlesi başlattı…
Aynısının acilen “medyada” da yapılması gerekiyor.
Medyadaki bu “çöküşün ve metal yorgunluğunun giderilmesi” gerekiyor.
Öze dönülmesi gerekiyor.
2019’a giden süreçte AK Parti’ye en çok oy kaybettiren sanıldığı gibi teşkilat veya belediyeler değil, AK Parti’ye yakın medyadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın canhıraş bir şekilde gecesini gündüzüne katarak ter döktüğü, çalışıp çabaladığı bir dönemde medyanın bu savurganlığına neşter vurmak, bu ülkenin, bu coğrafyanın ve bu ümmetin yarınını düşünen herkesin görevidir!
Medyadaki bu iflası görmezden gelmek, kendi ayaklarına kurşun sıkmaktır!
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları


































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.05.2024
7.05.2024
3.05.2024
29.04.2024
26.04.2024
18.04.2020
25.02.2020
12.02.2020
19.01.2020
15.01.2019