Bayram ZİLAN
Son zamanlarda ilginç kararlar alınıyor. Sistematik bir biçimde AK Parti’nin altı oyuluyor. Devlet bürokrasisi, “toplumun sinir uçlarına” dokunan kararlar alıyor. Her alınan karar toplumsal infial yaratıyor, kitlesel tepkiler meydana getiriyor.
Özellikle “son 1 yılda alınan kararları” incelemekte fayda var.
Tam da 2019 seçimlerine doğru hızla ilerlerken…
Tam da siyaset sahnesi ısınmaya başlarken…
Bu kararları kimler alıyor?
Mesela “cam filmi” kararı.
Mesela İlahiyat mezunlarının “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliğinden men edilmesi” kararı.
Mesela “MTV” kararı.
Bazı kurumlarda “atamalarla” ilgili alınan kararlar.
İthal edilen her ürün için ayrı test yaptırma mecburiyeti ile ilgili gümrük kararı.
Trafik cezalarındaki tuhaflıklar…
Doktor-hasta-hastane ilişkilerindeki son dönemde meydana gelen gerginlikler.
Liste uzayıp gidiyor…
AK Parti iktidarlarında “alışık olmadığımız” bir durum var ortada.
Bürokraside halkın hoşuna gitmeyen işler oluyor ve bu işler sanki “organize” bir şekilde yapılıyor!
Sanki bir üst akıl, “Biz AK Parti’yi sandık dışı yöntemlerle deviremedik. Artık gayri meşru ve illegal yöntemlerle iktidarı değiştirme hedefimizi askıya alıyoruz. Yeni hedefimiz AK Parti iktidarını halkın gözünden düşürmek. Bunun için toplumda tepki yaratacak kararlar alacağız. Bize bağlı herkes bu hedef doğrultusunda çalışmalara başlasın” demiş de bunun gereği icra ediliyor!
Alınan kararların toplumdaki yansımalarına bakın!
Her karardan en az 3-5 bin insan etkileniyor.
Her karar neticesinde mağdur olan ve bu nedenle öfke duyan bir kitle var.
Çok ince bir işçilik var gibi bu kararların ardında.
Hangi karar, kime dokunur?
Hangi kararla ne kadarlık bir kitleyi etkileriz?
Sanki oturup bunun fizibilitesini çıkarmışlar.
Toplumun farklı kesimlerinden odak grupları seçip bu odak gruplarının etkilenmesi ve AK Parti iktidarına tepki göstermesi için cebren kararlar alınıyor!
Öyle değilse eğer neden Cumhurbaşkanı Erdoğan “MTV oranına” müdahale etti?
Neden “cam filmi” kararına müdahalede etti?
Demek ki düzgün yürümeyen işler, tepki alan kararlar var?
Öyle olmasa Cumhurbaşkanı Erdoğan neden müdahale etme gereği duysun?
Cumhurbaşkanı Erdoğan ki; toplumun nabzını en iyi tutan, halkın ne istediğini, neye tepki gösterdiğini, neyi benimsediğini, neyi talep ettiğini en iyi bilen siyasetçi…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kararlara müdahale etme gereği duyuyorsa burada bir yanlış var demektir!
Peki, bu yanlış kararlara hep Cumhurbaşkanı Erdoğan mı müdahale edecek?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, müdahale etmeden ve dur demeden, durdurulmayacak mı bu yanlış kararlar? Önü kesilmeyecek mi?
Evet, bürokrasiye ciddi bir neşter vurma zamanı geldi, geçiyor.
Önümüzde 2019 seçimleri var ve bu seçimlerin telafisi yok.
AK Parti iktidarı ile milletin arasını açmak isteyen ya da AK Parti ile millet arasında oluşan derin bağı kopartmak için çalışan her kim varsa tespit edilmeli ve derhal görevden uzaklaştırılmalı!
AK Parti’nin bunca yıl iktidarda kalmasının temel nedeni “halkın sesine” kulak vermesidir.
Halkın istediği işleri yapması, halkın tepkisini çekecek kararlardan uzak durmasıdır.
AK Parti’yi AK Parti yapan temel özellik burjuvaziye değil, sömürgecilere değil, baronlara değil, ecnebi başkentlere, medya patronlarına, müesses nizama değil, “halka” kulak vermesidir!
Halka kulak vermeyen hiçbir iktidar kalıcı olamaz!
Halka kulak vermeyen hiçbir bürokrat da kalıcı olmamalı!
Her kim halka rağmen karar alıyor ve üzerindeki siyasetçileri kontrpiyede bırakıyorsa hesap vermeli!
Bürokratik oligarşinin siyaset kurumu üzerinde “hâkimiyet” kurmasına asla izin verilmemeli.
Aksi halde 2019 seçimleri “tehlikeye” girer…
Çünkü seçim zamanlarında halka hesabı “bürokratlar” değil “siyasetçiler” verir!
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.05.2024
7.05.2024
3.05.2024
29.04.2024
26.04.2024
18.04.2020
25.02.2020
12.02.2020
19.01.2020
15.01.2019