Berat ÖZİPEK
Hiç kimsenin yüzlerce gencin bedeni üzerinden, çocukların bedeni üzerinden, kendi kirli siyasetini yürütmeye hakkı yoktur” diyor Başbakan Erdoğan.
Doğru.
Ama bunun doğru olmasının önemi yok. Onların yanlışı hükümetin sorumluluğunu kaldırmıyor.
Zaman hayatın aleyhine işliyor.
Açlık grevindekilerden bir kısmı da çocuk ve ölüm hızla üzerlerine doğru geliyor.
***
Oysa çözülmeyecek sorun değil bu.
Üç talep var, anadilde savunma, Öcalan’a tecridin kaldırılması ve anadilde eğitim.
Birinci talep zaten karşılanmak üzere. Adalet Bakanlığı zaten bu hakkın kullanımına ilişkin düzenlemeyi ölüm oruçlarından önce hazırladı. Yani, yarın Allah göstermesin ölümler başladığında, bu hak zaten iade edilmiş olacak.
İkinci talebe gelince, Bakanlık tecridin olmadığını, ailenin dilerse görüşebileceğini söylüyor. O halde gerekirse helikopterle götürün adaya aileyi ve avukatları, Öcalan görüşmezse görüşmesin.
Görüştüğünde “sonlandırın” derse zaten sorun çözülmüş olacak. Görüşmezse veya görüştüğünde “sonlandırmayın” derse, ölümlerin vebali ona da ait olacak.
Sadece üçüncüsü, anadilde eğitim uzlaşmayı güçleştirebilir. Ama bu da mutlak bir engel değil. Grevi sonlandırmanın diğer koşulları gerçekleştiğinde, bu konuda kapıyı kapatmayan bir yaklaşım bile ölümleri durdurabilir.
Durduramadı diyelim. Anadilde eğitime karşı çıkmanın hiçbir ahlaki ve entelektüel meşruluğunun kalmadığı, bunun sadece bir irade meselesi haline geldiği bir ortamda sorumluluk, iade edilecek bir hak için mahkumların can vermesine engel olmayanlara ait olur.
Ama bu düzeye gelsin hiç değilse.
***
Anadilde eğitim de anadilde savunma da hak ve iade edilecek.
Bunu “Türk kurucu ötekisi” temelinde bir ulusal kimlik inşa etmek isteyen Kürt milliyetçileri de biliyor.
Belki de bunu bilmelerine rağmen değil, tam da bunu bildikleri için süreci sabote etmeye çalışıyorlar.
Ya da zaten iade sürecinde olan hakları kendi kazanımları olarak gösterebilmek için bozuk para harcar gibi insan canı harcıyorlar.
Belki başka bir sebep var, belki de sadece saçmalıyorlar.
Selahattin Demirtaş, iki gün önce, çıtayı eylemcilerin koyduğu yerden daha yukarılara taşıdığı şeklinde anlaşılan sorumsuz bir açıklama yaptı.
Anlaşılan o ki, bu insanların hayatta kalması kimlik siyasetinden daha önemli değil. Öyle olduğu içindir ki, “ölmeyin çocuklar, haklarımızı almanın yolu sizin ölümünüz olmamalı, daha iyi bir dünyanın yolu sizin yasınızı tutmaktan geçmiyor” diyeceklerine, grev önlükleri giyip ortalıkta dolaşmayı tercih ediyorlar.
BDP’nin hataları beni çok da ilgilendirmiyor. Ben de “halkımız” dedikleri etnik kimliği taşıyanlardan olmadığım için onları pek ilgilendirmiyorum.
Ama beni hükümetin yaptığı ilgilendiriyor.
Ben ondan derdimize derman olmasını bekliyorum.
***
Bazen siyasette kimilerince zayıflık sayılabilecek adımları atmanın elzem olduğu zamanlar olur. Bile bile lades demenin “akıllı” olmaktan makbul olduğu anlar olur.
Şimdi de onlardan birindeyiz.
Güçlü olmak, devlet diliyle değil, çocuğun anasının diliyle konuşabilmektir.
Biri canına kıymaya kalkıştığında rasyonel tartışma olmaz, ilk yapılması gereken onu hayatta tutmaktır.
Sadece ölüm oruçlarıyla ilgili bir sınav değil bu. Seksen yıldır kaybedilmiş bir güvenin tesisiyle ilgili bir sınav aynı zamanda.
Kazanan, her şeyi bir yana koyup hayattan yana durabilen olacak
Kaynak:http://haber.stargazete.com/yazar/haydi-cozun-su-sorunu/yazi-700871
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
13.07.2025
28.06.2025
21.05.2025
20.02.2025
16.01.2025
8.01.2025
20.11.2024
8.11.2024
30.10.2024