Bülent KORUCU
Hükümete yakın Star ve Yeni Şafak gazeteleri dün aynı manşetle çıktı. ‘Selam Terör Örgütü’ diye bir soruşturma kapsamında yedi bin kişinin telefonlarının dinlendiğini iddia ediyorlar.
Doğru ise korkunç. Telekulağın bu kadar pervasızlaşması ürkütücü. ‘Hesabı sorulmalı’ diyeceğim ama Başbakan Tayyip Erdoğan’ın her gün hukuksuz dinlemelerden elde edilmiş kayıtlarla miting konuşması yaptığını düşününce anlamsız geliyor. Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) sınırsız ve sorumsuz dinleme ve fişleme yetkisinin verildiği bir ortamda komik bile kaçabilir bu talep.
Gelelim haberlerin muhtevasına… Neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Birbiriyle hiç yolu kesişmemiş insanların aynı çuvala doldurulup dinlenmesi inandırıcı gelmiyor. Şule Perinçek ile Yusuf Ziya Cömert’i; Sebahat Tuncel ile İbrahim Karagül’ü aynı dosyada birleştiren dehaya ancak şapka çıkarılır! Daha komiği Uğur Mumcu suikastında adı gündeme gelen Selam Örgütü kapsamında Defne Samyeli ve Ertuğrul Özkök’ü dinlemek. Şöyle orta yollu ve sırıtmayacak bir örgüt uydursalardı bari. Açık ve gerçek isimlerin dosyada yer alması ayrı garabet. MİT, Taraf Gazetesi yöneticilerini dinlerken ‘Quaramaddin Fatimi’ ve ‘Pastör’ gibi takma isimler kullanmıştı. Prosedürü azıcık bilen bu habere gülüyor. Sürecin herhangi bir aşamasında söz konusu isimlerin dikkat çekmemesi ihtimal dışı. Mevzuata baktığımızda yedi bin kişinin aynı dosya içinde dinlenmesinin imkânsızlığı ortaya çıkıyor. Haberde ‘paralel’ olduğu iddia edilen iki savcının ismi ve dosya numarası var. Gazete okuru seviyesinde hukuk bilgisi olan, dinleme için savcı kararının yetmediğini bilir. Ceza Muhakemeleri Kanunu 135. maddeye göre savcı, acil durumlarda bu kararı verebilir ama 24 saat içinde hâkime onaylatmak zorunda. Bırakın savcıyı hâkim kararıyla bile üç yıl telefon dinlemek mümkün değil. “Üç ay için izin verilir ve en fazla bir defa uzatılır.” diyor kanun. Örgütlü suçlarda müteaddit uzatma mümkün ama kontrolü sıklaştırmak için süre bir aya iniyor. Yani savcılar bütün sınırları zorlasa bile üç yıl içinde en az 30 defa hâkim kararı aldırmak zorunda. Teki bile ortada yok. Burada da bitmiyor, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nda (TİB) daha zor bir süreç bekliyor. “Yüklenen suçun türü, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkân veren kodu, tedbirin türü, kapsamı ve süresi” yazılı hâkim kararıyla TİB’in kapısını çalmak gerekiyor. Kanun öngördüğü unsurlardan birini eksik bulan TİB izin vermediği anda dinleme yapamazsınız. O dönemde TİB Başkanı, hükümetin çok güvendiği ve Ankara Cumhuriyet Başsavcısı yaptığı Fethi Şimşek. İki savcının üzerine yıkılıp çıkılabilecek bir iş değil. (Kaldı ki iki savcı da iddiaları sert biçimde yalanladı.) İmza atan yargıçlar ve uygulayan TİB yetkilileri hepsi okkanın altına girer.
Bu gazeteciler hukuk bilmediği gibi matematikten de nasipsiz. Yedi bin kişi, 20 görüşme yapsa, günde 140 bin konuşma eder; on binlerce saat demek. Ayıklayıp tasnif etmek için nasıl bir ordu çalıştırmak gerektiğini düşünebiliyor musunuz? Bilgisayarla yapılabilir demeyin. Zira ortak paydaları olan az sayıda insana uygulayabilirsiniz, ama yedi bin ‘benzemez’e hangi ortak kelime bulacaksınız? Mesela ‘villa’, ‘ihale’ kelimelerini seçseniz hep aynı kişiler çıkar. Kalan 6 bin 950 kişiyi boşuna dinlemiş olursunuz. Haberdeki başka bir çelişki ise ‘gizlice yapıldı’ iddiası. UYAP numarasını yazıp, yeni savcıya devredilen 125 klasörden bahsettiğinizde yalanınızın üstü açık kalıyor.
Telekulakla mücadeleye en çok mesnetsiz haberler zarar veriyor. Hukuk devleti telekulağın her türüne hesap sormalı, kimse bir daha cüret edememeli. Bu haberlerin kamuoyunu MİT Kanunu’na ikna etmeyi amaçladığı anlaşılıyor. Her kanun için bir andıçla karşılaşacaksak yandık.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016