Erol KATIRCIOĞLU
Anlaşılan o ki Başbakan Erdoğan’ın dili pek değişmeyecek. O yine biraz yukarıdan bakacak ve “Onunla, bununla görüşmem!”, “O kadar da değil!” gibi laflarla konuşmaya devam edecek. Olsun! Ondan bizim kafamızdaki gerçek bir demokratmış gibi davranmasını beklememiz gerekmiyor. Bu yaklaşımına ve diline bile razı olabiliriz yeter ki sorunu çözme iradesini ortaya koysun diyebiliriz, ya da demeliyiz. Çünkü her şeyden önemlisi kanın durması ve ölümlere son verilmesi.
Son günlerde AKP kurmaylarından ve Başbakan’ın kendisinden gelen mesajlar iktidarın Kürt meselesinde yeni bir aşamaya geçmeye hazırlandığı yönünde. Özellikle bu pazar günü toplanacak “Büyük Kongreden” bu yönde bir irade çıkacağına yönelik beklentiler artıyor. İçeriğini tam olarak bilmesek de gelmekte olan bu aşamanın her iki taraf açısından da kıymeti bilinmesi gereken bir aşama olacağını unutmamak gerek. Çünkü atılan her olumlu adımın sonunun gelmemesi atılan adımların da anlamını, kredibilitesini ve güvenilirliğini azaltıyor. “O olmadıysa bu sefer bu niye olsun” gibilerinden. O nedenle de bu kez her iki tarafın da hata yapma lüksü yok. Habur’u düşünürseniz, her iki taraftan da Habur’la ilgili sonradan ifade edilen itiraf niteliğindeki hatalar, o barış umudu yaratan adımı ne hâle getirmişti.
Kürtlerin ne istediğinden yola çıkarsak iki temel meseleleri olduğunu görürüz. Kürtler, kendi dillerine ve kültürlerine sahip çıkmak istiyorlar, bu bir; ikincisi de kendilerinin yoğun olarak yaşadıkları topraklarda kendi kendilerini yönetmek. Aslında biraz daha yakından bakarsak bu iki isteğin de bir ve aynı olan bir talebe işaret ettiğini görürüz. Bu talep, Kürtlerin Türklerden ayrı bir halk olduklarının kabulü ve bu kabulün işaret ettiği anayasal bir “statü”. Hepsi bu...
Bu “statü” talebinin ayrılmaya doğru giden bir durak olduğunu düşünen Kürtler ve Türklerin olduğunu biliyoruz. Bu nedenle de her iki tarafın milliyetçileri böyle bir “statü” talebinin ya karşısında ya da bu talebin olmazsa olmaz koşullardan biri olduğunu düşündüğünü de biliyoruz.
Ama yine de açık olan bir durum varsa o da gerçek birlikte yaşama hâlinin, yani, isteyerek, yani gönüllü bir biçimde yaşama hâlinin, ancak halklardan birinin “her an ayrılabileceği haklara” sahip olduğu koşullarda mümkün olduğu.
Bu koşulun ise hayli “demokrat” bir zihniyete işaret ettiği açık. O nedenle de kimse bugün Türkiye’yi yönetenlerin, geçmişin Çekoslovakya’sını yönetenler gibi davranmasını beklememeli. Çünkü ne tarih aynı şekilde yaşandı ve ne de
Çekoslovakya’yı meydana getiren halklarla Türkler ve Kürtlerin demokrasi deneyimleri aynı. (Hoş öyle olsaydı bile ben yine de Türklerle Kürtlerin bir zamanlar birlikte yaşayan Çekler ve Slovaklar gibi birlikte yaşamalarından yana olurdum. Birlikte ve barış içinde.)
Bugün Kürt meselesini konuşurken böyle bir zihniyet dünyası içinden konuşmadığımızı biliyorum. Ama geldiğimiz nokta bakımından bugün “seçimlik bir Kürtçe” ile “içi bir hayli boşaltılmış bir yerelleşme” paketinin Kürtleri deyim yerindeyse “kesmeyeceğini” anlamamız gerekiyor. O nedenle de AKP Kongresi’nden, “sonucu ne olursa olsun Kürtlerin talepleri olan ‘statü’nün yeni anayasada tanınacağı” yönünde bir işaretin verilmesi sorunun çözülmesinde önemli bir adım olacaktır.
AKP Kongresi’nden çok şey mi bekliyorum? Bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey varsa bu toplumu yönetmek isteyenlerin Kürt sorunu denen “tarihsel asimetriyi” çözmeden bu ülkeyi artık yönetemeyecekleri.
Buna AKP de dâhil...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025
29.01.2025
16.01.2025