Hadi ULUENGİN
ŞİMDİ de Yavuz Baydar da ilâhların gazabına uğradı. Sabah Gazetesi’nden kovuldu.
Suçu, Okur Temsilcisi köşesinde Gezi direnişini destekleyen mektupları yayınlaması!
Quo vadis? Hasan Cemal’den Kürşat Bumin’e; artı, tüm Akşam kadrosundan adını sayamayacağım kadar çok diğerlerine, işte her muhalif ses medya kapısının önüne konuluyor.
Kâğıt üzerindeki varlığına rağmen gerçek bir basın özgürlüğünden söz edebilir miyiz?
***
BİLİYORUM, el cevap, iktidar temsilcileri bu soruya hemen şu yanıtı vereceklerdir:
“En ulusalcısından en pespayesine hükümet karşıtı yayınların ibadullah olduğunu görmüyor musun? Dolayısıyla ifade hürriyeti tırpanlanıyor diye ucuz demagoji yapma!”
Hayır, kazın ayağı öyle değil!
Doğru, yukarıdakiler “ultra muhalif” (!) yönde yayın yapıyorlar ama son tahlilde gerek nitelikleri, gerek nicelikleri itibariyle merkez medya denen kategoriye girmiyorlar.
Böylesine organların müşterisini zaten “anti” olmayı baştan ve partizanca benimsemiş kesim oluşturuyor. İktidar ağzıyla kuş tutsa onlar kadı kızında yine kusur keşfedecekler.
Dolayısıyla da kendi kitlelerinin nabzına göre şerbet veriyorlar ve öyle aman aman bir kıymet-i harbiye ifade etmiyorlar.
***
OYSA bütün demokrasilerde olduğu gibi Türkiye’de de merkez medya dendiğinde hem daha geniş bir kamuoyuna hitap eden, hem de şu veya bu doğrultudaki genel eğilimine rağmen belirli bir eleştirelliği ve nesnelliği koruyan organları kastediyoruz.
Ve, ilâhların gazabına uğrayan gazetecileri de işte hep oradakiler oluşturuyor!
Üstelik kabak şu sıra AKP’ye ve Başbakan’a karşı marazi bir hasmaniyet gütmemiş; aksine, referandumdaki “yetmez ama evet” yaklaşımından Kürt barışı atılımındaki desteğe, sözkonusu partiye ve liderine pek çok konuda arka çıkmış “liberaller”in (!) başında patlıyor.
***
OYSA eminim, eğer lâfı geçerse, Hasan Cemal vakasında olduğu gibi Yavuz Baydar için de Başbakan “benim dahlim yok! Kimseye şunu at demedim” diyecektir.
İnanırım ve yüzde doksan dokuz virgül doksan dokuz doğrudur!
Tamam da, bu hiçbir şekilde kendisinin çok ağır sorumluluğunu ortadan kaldırmıyor.
Çünkü sözkonusu sorumluluk bizzat Recep Tayyip Erdoğan’ın kurduğu sistemden ve yarattığı atmosferden kaynaklanıyor!
***
BU sistem ulufe olarak ihale dağıtmak mükâfatından vergi cezası kesmek tehdidine, medya işverenlerinin önemli bir bölümünü iktisadi açıdan iktidara bağlamak üzerine kuruldu.
Atmosfer ise otoriterliği her geçen gün daha çok ayyuka çıkan ve bütün eleştirilere kapanan AKP önderinin yine her geçen gün tırmanan tehditkâr üslubuyla tahakküm kurdu.
Erdoğan tabii ki şu veya bu medya patronuna “şunu at” diye talimat vermeyecektir.
Fakat iktisadi çıkar leb demeden leblebiyi anlamayı zorunlu kıldığından da aynı patron yine tabii ki zarar göreceği kaygısıyla her muhalif sesi ya susturacak, ya kapıyı gösterecektir.
***
BU olgu geçmişteki devlet- burjuvazi ilişkilerinin de değişmediğini ortaya koyuyor.
Yani iktidar sosyolojik yapıyı dönüştürdü ama sözkonusu burjuvazi bugün de yine sözkonusu devletin lütufkârlığıyla palazlanıyor. Dolayısıyla da yine onun istediği rotayı tutuyor.
Başka bir deyişle, Türkiye’de basın özgürlüğünün tehdit altında olması aslında bizzat burjuvazinin de varoluş meşruiyetini tehdit altında hissetmesiyle atbaşı bir seyir izliyor.
Ve o burjuvazi o devletten özgürleşmek cesaretini göstermedikçe ilâhların gazabı biz gazetecilerin başında daha çok patlayacak ama kendisi de sandığı kadar emniyette olmayacak.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015