Hasan Bülent KAHRAMAN
ABD seçimlerine iki haftadan az zaman kaldı. Kıyamet kopuyor. Geçen hafta Washington'dayken Clinton ile Trump arasındaki münazarayı canlı izledim.
İzlememeyi yeğlerdim.
Kampanya döneminde yaşananlardan herkes tedirgin. Amerikan demokrasisinin de başkan adaylarının da hiç bu seviyeye inmediğini vurguluyor herkes.
Benim temas ettiğim çevreler (benim gibi) Clinton'u destekliyor.
Trump yerden yere vuruluyor.
Yaşananlar karşısında insanlar şaşkınsa da bu dönem gene de bir şeyler öğretti bize.
Onların üstünde durayım.
Birincisi, herkesin yüklendiği Trump gökten zembille inmedi.
Onun siyaset sahnesindeki mevcudiyeti iki önemli nedene bağlı.
İlki, Trump, neo-con'larla birlikte başlayan politik bir yaklaşımın uzantısı. Buna 'insafsız, amansız sağ siyaset' ('relentless right') deniyor. Evet, belki diğer konularda daha muhafazakârdı ama genel çizgileriyle Bush'un Trump'tan fazla da bir farkı yoktu.
İkincisi, Trump, içinde geçtiğimiz bu utandırıcı, çılgın, sınır tanımaz 'narsisizm' kültürünün bir sonucu. Kırdığı potları düzeltmek için televizyonlara çıkan siyahi danışmanı, 'soyunma odası konuşmaları' dediği o saçmalığa mazeret ararken 'o zamanlar milyarder bir playboydu' (haydi çapkın diyelim, o düzeye düşmemek için) dedi.
Hani özür kabahatten büyük ama Trump o kendini beğenmişlik kültürü içinde 'her şeyi yapmaya hakkım var, çünkü param var' anlayışının bir uzantısı olarak geldi bulunduğu yere.
Öte tarafta yer alan Clinton da başka bir sorun. Bir kere demokrasi bir yana, bal gibi bir hanedanlık Clintonlar. Bill Clinton, başkanlıktan ayrıldıktan sonra vakfı 250 milyon doların üstünde para toplamış.
Püriten, yani kuruşunu sayan, israftan kaçınan, tutarlı, tutumlu Amerikalı bu durumdan dehşete düşüyor.
İkincisi, Barack Obama bile Clintonların yörüngesinde kaldı. Evet, Hillary Clinton ile çekişti ve o Başkan seçildi ama 'ABD derin devleti'nin bu işlere karışmadığına kimse inanmıyor. Neticede Clinton da şimdi Hillary için kampanya yapıyor. Hal böyle olunca Hillary'nin kibrinden geçilmiyor.
Dört yıl önce Hillary'nin başkan olmasını toplumun % 70'e yakın kesimi isterken bu oran şimdi % 25-30 arasında. Yani toplum Clinton'dan soğuyup uzaklaşmış.
Ayrıca bu işlerden zerre kadar anlamayan Trump bile son dört yılın, sekiz yılın özellikle dış politikasını eleştirince Hillary kaçacak delik arıyor. Anlaşılan bu işlerden Trump'tan biraz daha iyi anlayan birisi olsaydı karşısında, Hillary yok olup gidecekti. Üstelik hasta, üstelik 70 yaşında.
Bütün bunların gelip dayandığı bir nokta var: ABD'de yaşananlar, gerçekleşenler, bir tiyatro sahnesi gibi önümüzden gelip geçerken, belki farklı manada kullanılmıştı ama biraz esnettiğimiz zaman bu duruma fevkalade uyacak bir kavramla açıklanabilir: kötülüğün sıradanlaşması. Felsefeci Hannah Arendt bu kavramı geliştirmişti, bağlamı farklıydı. Ama bugüne tastamam oturuyor.
ABD, bütün dünyanın hayret bakışları altında bu seçimi yapacak ve bir sonuç üretecek üretmesine ama asıl soru şu: bundan sonra ne olacak?
Keşke beklemesek, keşke görmesek...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024