Hasan Bülent KAHRAMAN
Yetmez ama evet..." sadece Anayasa referandumunda öne çıkmış bir tavır ve onu yansıtan bir slogan sanılıyordu ki, art arda, peş peşe gelen olaylar işin çehresini, manasını derinden etkiledi.
Son olarak Milli Güvenlik dersi kaldırılınca bir dizi insan, kesim, çevre anladı ki, "yetmez ama evet..." aslında Türkiye'de yaşayan, devlet denen şu canavarın değişmesini, dönüşmesini, bu doğrultuda daha çok şeyin farklılaşması gerektiğini bilenlerin ruh halini, zihniyet dünyasını yansıtan bir temel anlayıştır.
Başka bir şey düşünmek mümkün mü? İşte akıl almaz bir şey olan, dünyada eşi menendi görülmemiş, o "ordu devlet"mitolojisini ayakta tutmanın en temel araçlarından biri olarak kullanılan MG dersi kaldırıldı ama yeter mi hiç?
Daha önce de yazdım. Evimin pencereleri bir okula bakıyor (ne hikmetse tüm hayatım boyunca öyle oldu). Her sabah "rahat... haz'rol..." komutuyla sınıflara götürülen çocukları izliyorum, İstiklal Marşı'ndan önce de aynı militer komutlar uçuşuyor etrafta. (Bu arada yeri gelmişken söyleyeyim, biliyorum, her türden dokunulmazlıkla münezzehtir ama bu mantıkla bakınca İstiklal Marşı'nın günü için son derecede anlamlı olan sözlerinin bugünkü insana ne söylediğini ve kuşaklar boyunca gene o sözlerin ne türden insan yetiştirdiğini ayrıca oturup düşünmek gerekmez mi?..)
Hangi birini sayacağız? Şimdi kaldırılacağı gündeme gelen ve sabahları o askeri emirleri aldıktan sonra tekrarlanan "ant"ı mı? Tarih kitaplarına sinmiş söylemleri mi, askeri okullarda okutulan dersleri mi?...
İşin özü şu ki, Türkiye, 1930'larda, hatta çok daha öncesinde, gayet kendine has koşullarda biçimlendirdiği bir askeri toplumu, bir millet-i müselleha'yı, kara gömlekliler'den çıkarak şekillenmesi istenmiş bir toplum anlayışını aşmaya çalışıyor. Tektip toplumu dönüştürmek istiyor. Bütün o üniformalar, bütün o 19 Mayıs gösterileri bu işin parçasıdır.
Bütün bu sürecin nasıl oluştuğunu bilmek isteyenler Yiğit Akın'ın daha da geliştirilmeye açık ve muhtaç kitabı "Gürbüz ve Yavuz Evlatlar: Erken Cumhuriyet'te Beden Terbiyesi ve Spor"isimli kitabına baksınlar (İletişim Yayınları) ve bu kitabın irdelediği o "yeni insan yaratma"çabasının dayanağı olan "beden politikası"nı o dönemin "öteki", malum rejimlerinin beden politikalarıyla mukayese etsinler.
Burada bazı devirleri suçlamanın âlemi yok. Onlar o çağda yaşıyordu ve hâkim olan anlayış etrafında hareket ediyordu. Sorun aradan 80-90 yıl geçmesine rağmen hâlâ aynı mantığın kullanılması, aynı modelin yürürlükte kalmasıdır. "Rejim"in yani devleti öne çıkaran ve onu tam manasıyla Hobbescu bir canavara dönüştüren askeri yapının kendi kendisini rehabilite etmesidir. Bunu sağlayan tek şey askeri darbelerdir. Her askeri darbeden sonra toplum biraz daha militerleşmiştir ve ne yazık ki, gerçekten çok yazık ki, buna 1960 sonrasının o sol hareketi ve kurduğu zihin dünyası da dahildir.
O kabuk şimdi çatlıyor ve atıyor. Söylenecek iki şey var; ilki, bazı çevreler, o ne yapılırsa yapılsın kendini "mutsuz" hisseden kesimler umarız bunları da "sivil otoriterleşme"nin bir parçası olarak görmez, bu sürece destek verir; ikincisi, aynen öyle, bunlar tamam, doğru, yerinde, "evet... ama yetmez..."
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024