Hilâl KAPLAN
2010 referandumunun hemen ertesinde, tam da Gülencilerin emniyet yapılanmasını deşifre ettiği kitabı çıkalı bir ay olmuşken Hanefi Avcı’nın tutuklanması hükümet kanadında ilk kuşkunun belirmesine sebep olmuştu.
Mart 2011’de, yine aynı yapılanmaya ilişkin kitapları gerekçe gösterilerek Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın tutuklanması, bu kuşkunun belirginleştiği ve hükümet kanadından ilk karşı atağın yapıldığı tarihti. Şener ve Şık’ın tutuklamasından üç gün sonra, İstanbul Emniyeti İstihbarat Daire Başkanı Ali Fuat Yılmazer, gece yarısı saat üçte görevden alındı. Bundan iki hafta sonra da, yine hükümetin yaptığı baskıyla OdaTV savcısı Zekeriya Öz’ün görev yeri değiştirildi ve özel yetkileri elinden alındı. Öz’ün Ahmet Şık’ın basılmamış kitaplarını toplatmasının bardağı taşıran son damla olduğu söylenir. Ne var ki bu görevden almanın, ‘yeni HSYK’nın asıl niteliğini perdelemek ve Öz’ü 17 Aralık’taki esas görevine sessizce hazırlamak için olduğunu bugün biliyoruz.
Yine de Erdoğan’ın, hükümetin başı olarak, Avrupa Parlamentosu’nda bu duruma ‘bomba-kitap’ analojisiyle sahip çıkması ve bu vahim hatayı sahiplenmesi, Ergenekon operasyonlarının hükümetin devrilmemesi için hayatî önemde görülmesiyle bağlantılı olabilir.
Başbakan Erdoğan, defaatle İlker Başbuğ’un tutuklanmasına da karşı çıkmıştır. Ayrıca eski Genelkurmay Başkanı’nın özel yetkili mahkemede değil, Yüce Divan’da yargılanması gerektiğine inandıklarını da o dönem hem Başbakan Erdoğan hem de Cumhurbaşkanı Gül dile getirmiştir.
Malum, 7 Şubat 2012’de, Gülenci yapılanma, baştan beri kendilerine teslim edilmediği için hedef aldıkları MİT’e öldürücü darbeyi vurmaya kalktı. Bunda, Başbakanlık’taki böcekleri, Hakan Fidan’ın görevlendirdiği bir ekibin 28 Aralık 2011’de bulması da etkili oldu. 7 Şubat’ta hükümet, Gülenci yapılanmaya ilişkin teşhisi koymuş ama Fethullah Gülen’in bu noktadaki inisiyatifinin derinliğinden emin olamamıştı. O yüzden Gülen ısrarla Türkiye’ye davet edildi. Zira şayet ‘Hoca’ Amerika’da rehinse ve operasyonlar bir dış müdahaleyle yaptırılıyorsa, buna son vermek ve kendisiyle ilişkileri normalleştirmek, yapılanma meşru sınırlarına çekilmek istendi. Netice alınamadı.
Ardından Mayıs 2012’de Başbakan Erdoğan, kendi kişisel tarihini de en çok etkileyen darbe davası olan 28 Şubat soruşturmasına açıktan eleştiri getirdi: “Böyle bir dalga, iki dalga, üç dalga, dört dalga filan, bunlar toplumun huzurunu da doğrusu kaçırıyor. Bundan bizler de ciddi manada rahatsızız. Yani atılması gereken adımlar atılır, biter, geçer. Ama bu dalgalar böyle arka arkaya geldikçe o dalgalarda kusura bakmasınlar ülke boğulur. Bu kadar bu iş bence uzatılmamalı.”
Üstelik iddia edildiği gibi Başbakan Erdoğan bu yapıya ilişkin başından beri korumacı refleksle hareket ediyor olsaydı, Hrant Dink suikasti ertesinde görevlendirdiği ve sorumlu olarak Ali Fuat Yılmazer ile Ramazan Akyürek’i de hedefine koyan Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunu imzalamazdı. O kamu görevlilerini ilgilendiren dosya, 2014’e kadar 25 Aralık savcısı Muammer Akkaş’ın elindeydi ve Akkaş dosyayı âdeta dondurdu. Yılmazer ve Akyürek’e dokunulamadı.
Ak Parti, hayatta kalma mücadelesi çerçevesinde sivil bürokrasi içerisinde yanında beliren bu grubun –organize bir grup olduğunu bilmeden- önünü açmıştır. Bu noktada hükümetin paralel yapıyı teşhis ve tasfiye etmekte tedricen davranması eleştirilebilir. Ancak bunu yapmak sadece Türkiye’nin demokratikleşmesini kayıtsız şartsız destekleyen kesimlerin hakkı olabilir.
27 Nisan e-muhtırasından kapatma davasına kadar her adımda askerî-sivil bürokrasi vesayetine kılıf uyduranların, Balyoz seminer planı kayıtları ortada olmasına rağmen Türk ordusu içinde darbeci bir kliğin olma ihtimalini dahi elinin tersiyle itenlerin, paşaları darbe yapmaya cesaretlendiren ‘gazeteci’lerin ve bugünlerde çıplak gözle görülebilen paralel devlet yapılanması karşısında üç maymunu oynayanların hesap sormaya hakkı yoktur. Yani Kemalist vesayet rejimine kategorik olarak sahip çıkanların, Gülenci vesayeti eleştirmesi riyakârlıktır. Bu kesimler Ak Parti’yi el birliğiyle suya ittikten sonra, ‘yılana neden sarıldın?’ diye hesap soramazlar.
Dendiği gibi bu yollarda beraber yürünmediğinin, Ak Parti’nin ‘arıza çıkardığının’ en büyük kanıtı ise şüphesiz önce 7 Şubat 2012 darbe teşebbüsü ve ardından gelen 17-25 Aralık darbe teşebbüsüdür. Ak Parti, önce Kemalist, sonra Gülenist vesayeti bertaraf etti. Bu süreç, bürokratların seçilmişlere değil, seçilmişlerin bürokratlara talimat verdiği bir düzene nihayet geçebilmemizin de tarihçesini oluşturmaktadır.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları











































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019