İbrahim Kiras
Gazze’de 14 ay önce başlayan büyük vahşet durmadı. Soykırıma ara verilmedi. Katliam devam ediyor. Hâlâ her gün insanlar ölüyor İsrail uçaklarının attığı bombalarla veya keskin nişancı katillerin tüfekleriyle veya tankların topların açtığı ateşle. Açlık var, susuzluk var, ilaçsızlık var ayrıca.
Evet, caniler Gazze’de insanları öldürmeye devam ediyorlar. Ama bu “konu” pek gündemimizde değil artık. Çünkü her gün çocukların, kadınların, masum sivillerin İsrail saldırılarında can verdiğini duymaya alıştık. Kanıksadık yaşanan vahşeti.
Zaten hem bu bölgede hem de Türkiye’de gündem çok sık değişiyor. Mesela bugünlerde “Suriye’nin fethi” var gündemde. MHP’nin “Apo açılımı” var. Ondan sonra, çoktandır değişmeyen malum gündem maddelerimiz var: TÜİK eliyle milyonlarca insanın boğazındaki lokmaya uzanan ekonomi politikaları … Tweet attığı için sabaha karşı evlerine baskın yapılarak gözaltına alınan vatandaşlar.
Bütün bunlar Gazze konusunu geri plana itiyor… Gazze meselesine ilişkin toplumsal duyarlığın kullanışlı bir iç politika aracı olarak iktidarın tekelinde tutulmak istenmesi de konuyu gölgeleyici bir işlev görüyor ayrıca.
Mevcut siyasi iktidar öteden beri sürdürdüğü retoriğin yardımıyla bu işten puan toplamaya çalışırken eylemiyle söyleminin tutarlı olmasını bile gözetmiyor.
Bakın, İsrail ile ticaretin devam ettiği apaçık bir gerçek. Bütün kanıtlar ortada. Ama artık kamuoyunun gündeminde olmayan bir konu bu da. Bütün her şey belgeleriyle, kanıtlarıyla, resmi verilerle ortaya konuldu. Protesto edenler protesto etti. Kızanlar kızdı. Sorgulayanlar sorguladı. Ancak iktidar tabanında yine de buna inanmayanlar var. Hükümet yok diyorsa yoktur diye düşünüyorlar. İsrail aleyhinde en ağır sözleri söyleyen bir siyasi kadronun bu ülkeyle ticareti devam ettirmesine ihtimal vermek istemiyorlar. İnanmak istemiyorlar. Apaçık gerçeği görmemek için gözlerini kapatıyorlar.
Zaten bu arkadaşlar daha önce Gazze soykırımının altıncı ayına kadar da böyle bir şeye inanmamıştılar. Çünkü hükümet o zaman da “yok” diyordu. Onun için ancak Erdoğan “Bu işe artık son veriyoruz” dediğinde inandılar, “Haa, varmış demek” dediler.
Halbuki bu ülkede olmayan bir şeyin var olduğunu iddia edebilmek için iktidar mensubu olmak gerekir. Bu bir. İkincisi, iktidarın aslında yapmamış olduğu bir şeyi yaptığını söyleyebilmek için o şeyin iyi bir şey olması şartı vardır. İktidara zarar verebilecek en küçük bir yanlış bilginin kazara paylaşılması ise “tarihin en büyük iftira kampanyası” olarak gösterilip mutlaka cezalandırılır.
Hatırlayın: Daha geçen ay “Yenidoğan çetesi” davasına bakan savcının görevden alındığı şeklindeki yanlış bir duyumu haberleştiren bazı gazeteciler, Adalet Bakanlığının açıklaması sonrası gerekli düzeltmeyi yaptıkları halde, apar topar gözaltına alındılar. Yanıltıcı bilgi yaymak suçlamasıyla halen yargılanıyorlar.
Demek ki mevcut iktidarın zahiren bile olsa haklı sayılabileceği bir konuda sessiz kalması, alttan alması, bunu gündeme getirenlere hoşgörü göstermesi kendisinden beklenebilecek bir tavır değil.
İsrail ile ticaretin devam etmediğini söylüyorlar ama bunun aksini söyleyenleri Cumhurbaşkanına hakaretten veya gösteri ve toplantı yasasına muhalefetten yargılıyorlar. “Yanlış bilgi yayma” suçlamasında bulunamıyorlar. Gerçek apaçık ortada çünkü.
Şu da var ki söz konusu ticareti sürdüren şirketler isim isim yazıldı. Tek bir tanesi bile bu haberleri yalanlayamadı. “Hayır, biz İsrail ile ticaret yapmıyoruz” diyemedi.
MÜSİAD “Bizim üyelerimiz arasında bu işi yapan hiç kimse yok” açıklaması yapabildi mi? Yapamadı. Bu işleri kotaranların tamamına yakını bahsettiğimiz derneğin üyesi çünkü. Ama Gazze’de katliamın sona ermesi çağrılarının yapıldığı Galata Köprüsündeki yürüyüşe katıldı Müsiad.
Galata Köprüsünde yürüyen vatandaşlara gelince… Bu insanlar samimi duygularının ve inançlarının gereği olarak böyle bir etkinlikte yer aldılar elbette. Ne var ki burada da başka bir problemi görmemek mümkün değil. Benzer vesilelerle bu hususu daha önce de yazmıştım, tekrar söylemeye çalışacağım:
En başta ABD ve Almanya olmak üzere Batı ülkelerinde hükümetler İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü soykırımın arkasında yer almaktan hiç geri durmasalar da geçtiğimiz on dört ay boyunca Batı dünyasının neredeyse her yerinde her hafta sonu bir Gazze eylemi gerçekleştirildi. Berlin’de, Melbourne’da, Dublin’de, Londra’da, New York’ta ve başka birçok şehirde her birine on binlerce kişinin katıldığı kitlesel gösteriler gerçekleşti.
Ne olursa olsun, Batı dünyasında insanlar Siyonist vahşetin durdurulması veya İsrail’e desteğin sonlanması için kendi hükümetleri üzerinde bir kamuoyu baskısı oluşturmaya çalışıyorlar. Bu uğurda kendilerini yakanlar bile var.
Bizde ise Gazze’de olanlar konusunda hassasiyet taşıdıklarından emin olduğumuz kitleler ancak hükümet çağırırsa protesto gösterilerine katılıyorlar. Siyasi iktidar Gazze için bir protestoya çağırsa gidiyorlar elbette. Ama ille de yukarıdan bir çağrı almaları gerekiyor. “Ne yapılması gerektiğini en iyi büyüklerimiz bilir” inancı bu insanların kendi vicdanlarını dinlemelerine izin vermiyor sanki.
Oysa hükümetlerin tutumlarını belirleyen yalnızca soyut politika hesapları değildir, aynı zamanda kendi toplumlarının arzu ve talepleridir. Siz hükümetinize “Her ne yapıyorsan güzel yapıyorsun, sana sözüm yok” diye her konuda açık çek veriyorsanız hükümetiniz de sizin belirli konulardaki beklentilerinizi önemsemez.
Bütün her şeye rağmen İsrail ile ticari ve diplomatik ilişkilerin sürdürülmesi hükümet açısından vazgeçilmez olabilir. Bir yandan kuru sıkı hamaset devam ederken öbür taraftan durumu idare etmeye çalışmak zorunlu bir tercih kabul edilebilir. Ne var ki herkesin bu konuda hükümetle aynı hizaya geçmesi gerekir mi? Neyin doğru, neyin yanlış olduğuna kendi aklımızla ve vicdanımızla mı karar vermemiz gerekir yoksa hükümet neylerse güzel eyler diye oturup beklememiz mi?
Burada asıl problem hükümetin eylemiyle söylemi arasındaki tutarsızlık değil. Hükümetin bu konudaki tutarsızlığının koskoca bir camianın tutarsızlığına dönüşmesi asıl problem.
Nazım Hikmet’in dediği gibi: Ne sen bunun farkındasın ne de Galata Köprüsünde yürüyenler farkında.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları





















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.12.2025
25.11.2025
11.11.2025
25.10.2025
14.10.2025
7.10.2025
2.10.2025
30.09.2025
28.09.2025
18.09.2025