İlhami IŞIK
Kim ne derse desin keyif, huzur ve barış içinde yaşarken sürdürdüğümüz erdemli hayatın pratiğinden doğan derin anlamından gelir. ‘’Erdem’’ burada bir nevi insan olma tekniği ya da bilgi- becerisi anlamına gelir. İnsan olmak, daha iyisini yapmayı öğrenmemiz gereken bir şeydir; saz çalmayı öğrenmek ya da voleybolda smaç yapmayı öğrenmek gibi. Erdemliler insan olmakta başarılı olanlardır. İyi bir berber ya da iyi bir kasabın kendi işinde başarılı olması gibi. Bazı insanlar erdemli olmanın ustalık mertebesine bile ulaşmışlardır.
İyi insan olma yolunda erdem, içimizde biriktirdiğimiz iyi şeylerin ödülüdür. Yani erdem, kendi kendimizin ödülüdür. Bu ödül, aynı zamanda adına keyif dediğimiz bütün o güzel duyguların kaynağıdır. Erdemli insan, bu bakımdan yaptıklarından keyif alan insandır. Erdemli insan, kendini tanımlamaya ve gerçekleştirmeye çalışan insandır. Zaten iyi insan ve iyi hayat bu noktadaki özgürce gelişip serpilme çabasının sonucudur.
Eğer iyi bir hayat ve iyi bir insan olmak, kendi doğamızı gerçekleştirmenin bir sonucuysa ve bu herkes için geçerliyse o zaman bu durum, koşullar ne olursa olsun öğrenilebilir bir şeydir. Herkesin bildiği gibi insanoğlu, diğer canlı varlıklardan farklı olarak, kendi kendine yeterli olamadığı halde “prematüre” olarak dünyaya gelir. Biz geyik yavrusu gibi değiliz, dünyaya gelir gelmez ayağa kalkıp yürümeyi annemizin arkasından koşup ona ayak uydurma becerileriyle doğmayız. Tam tersine uzun yıllar anne ve baba bakımına ihtiyaç duyarız. Herşeyi deneyimleyerek, öğrenerek büyürüz.
Ahlak benliği gerçekleştirmekle ilgilidir, inkar etmekle değil. Ahlak, kendimizi gerçekleştirme çabasında bize rehberlik yaparken, belli ölçülerde dünyevi olan niteliklerle tanışmamıza imkan da sağlar. İşte bu noktada dünyevi olanların cazibesine kapılarak, kişilik, karakter, ahlak, erdem ve bir dizi insani özellik bakımından birbirimizden ayrışmaya başlarız. Kimimiz amaçlara inanır, araçları amaçlara uydurmaya çalışır, kimimiz araçları çok önemser ve amaçları araçlar için araç haline getirir.
Bu noktadaki tercihlerimiz bizi birbirimizden ayrıştırır. Kimimiz kendisini amaçları için feda eder. Kimisi kendisini amaç yerine kor ve herşeyi kendisi için araç hale getirir. Kimisi de işlevsel bir hayat yaşamaktan yana olmaz ve herşeyin daha az olmasına rıza gösterir. Aktif olmayı öğreniriz. Pasifliğin erdem olduğuna inanırız. Ya da nesnel ve tarafsız olmayı hiçbir şeyle değiştirmeyiz. Hayat akar. Hayat bize rağmen gelişim gösterir.
Hayatınızın gelişim gösterip göstermediğini basit bir iç gözlemle anlayamayız; çünkü bu nasıl ve neler yaptığımızla ilgili bir konudur, nasıl hissettiğimizle ilgili değil. Mesela mutluluk, keyif; iyi yaşamak ve iyi şeyler yapmakla ilgilidir, salt iyi hissetmekle değil. Bu durum bir ruh halinden çok pratik bir etkinlik biçimidir. Hayata dair belirli bir görüş edinmek değil, sahip olduğumuz bütün kapasitemizi hayata geçirmekle ilgilidir, keyif ve mutluluk.
Gelişme gösterip göstermediğimizi salt içimize bakarak bilmeyecek oluşumuzun bir başka nedeni de, gelişip serpilme kavramının, bir dizi farklı faktörleri içeren, oldukça karmaşık bir kavram olmasıdır. Bazı bakımlardan iyiye doğru gidiyor, bazı bakımlardan da gitmiyor olabiliriz.
Kendimize; sağlıklı, mutlu, kendimiz ve diğerleriyle barışık, hayattan keyif alan, yaratıcı işler yapan, duygusal olarak özenli ve duyarlı, tatminkar dostluklar kurabilen, sorumluluk sahibi, özgüvenli, dürüst, güçlü ve benzeri niteliklere sahip bir insan olup olmadığımızı sormalıyız?
Bu soruların çoğu bütünüyle bizim kontrolumüzde olmayan şeylerdir. Salt bir iradi eylem ile mutlu ya da kendinizle barışık olamayız. Bu diğer bir çok şeyin yanı sıra, belirli toplumsal ve maddi koşulların da var olmasını gerektiren bir durumdur.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025