İlhami IŞIK
Yalanı, palavrayı ve demagojiyi bir tarafa bırakıp, gerçekte kimin kimi mağdur ettiğini, özü itibariyle mağduriyetin ne olduğunu, vicdanlı bir bakışla sakin sakin anlatmanın zamanı geldi de geçiyor.
Yine her zaman yaptığımız gibi meseleyi merkezi bir eksen üstüne oturttuktan sonra, çelik miferli sorularımızla içinde barındırdığı hakikati sınama yolunu seçelim. Bir fikir, sert sorulara rağmen hala ayakta durabiliyorsa, kimi haksız ithamlar karşısında önce sendelemesine rağmen sonra hızla toparlanıp dimdik duruyorsa o fikir hem saygıyı hak eder, hem de hakikatler havuzunda kendine bir yer bulur.
Önce sorularmızı soralım;
Mağdur/ Muktedir ekseninde darbe yapmak söz konusu olduğunda hangi taraf mağdur hangi taraf Muktedir olur? Darbeyi yapan mı? Darbeye maruz kalan mı? Eğer dünyanın en alçak en barbar iktidar hırsı darbecilikte somutlanıyorsa o zaman mağdur olanlar darbeye maruz kalanlar değil mi? Doğrusu şudur; Bütün dünyada bütün kültürel ve siyasal iklimlerde darbeye maruz kalanlar mağdurdur.
Darbeye maruz kalanların, darbecileri ve darbe koşullarını ortadan kaldırmak için, inisiyatif almaları, darbe ve darbe koşullarını soruşturması, yargılaması mağduriyet yaratır mı? Daha net bir şekilde soralım; darbeci mağdur olabilir mi?
Soruyu ters-yüz edip baştan soralım; Bir darbeyi önlemek suç mudur? Bir darbeyi önlemek, tarihin çöplüğüne atmak mağduriyet yaratır mı?
Darbeyi dağ taş ya da mahalle manavın sepetindeki kırmızı elma yapmayacağına göre, darbeyi tasarlayıp hayata geçirenlerin mutlaka ben-i adem oldukları dikkate alındığında, insani açıdan ortaya bir kaosun bir krizin çıkacağı çok aşikardır. Peki ama bu durumdan neden darbeciler sorumlu tutulmaz da darbeyi önlemeye çalışan güçler mesul tutulur?
Aynı yöntem ve sorular ''devrimci halk savaşı'' ilan ederek iktidar alanının bir bölümünü gasp etmek isteyen güçlerin eylemleri ve bu eylemlerin doğurduğu olası sonuçların maliyetleri için de geçerlidir.
Bugün karşılaştığımız manzaranın özü şudur; Mağduriyet üretenler, yarattıklar toplumsal/siyasal kriz ve kaosun altında kaldılar ve karşımıza mağdur rolünde yeniden sahne alıyorlar.
Her kavram gibi mağduriyet kavramı da dilsel olmaktan çok tarihseldir; yani mağduriyet kavramının içeriğini dilsel bağlamlar belirlemez, dilsel oyunlar bir tür demagoji gibi meseleyi sadece çarpıtır. Mağduriyetin içeriğini bizzat deneyimlediğimiz tecrübelerimizin toplamı belirler.
Buna göre her birey kendi eyleminin sonuçlarından sorumludur. Bir kez eyleyen birey artık eyleminin sonuçlarını mağduriyet olarak tanımlayamaz. Yok öyle bir şey.
Darbe ve darbecilik olası bütün koşullarıyla bu ülkede hala çok güçlü bir odak ve zihniyettir. Yarın bir darbe olsa tıpkı Mısır'da olduğu gibi, bunu demokrasi diye alkışlayacak çok ciddi bir kesim vardır. Dolayısıyla darbe aracılığıyla ''geriye dönüş'' hala mümkündür.
Bu kesim çok ciddi uluslararası ilişkilere sahiptir.
Bu kesim çok ciddi mali imkanlara sahiptir.
Bu kesim çok ciddi devlet tecrübesine sahiptir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025