İlhami IŞIK
Geçen günlerde küçük bir kızın hikayesine şahit oldum. Üç yaşında aile şiddeti yüzünden devlet tarafından korumaya alınmış. Üç yaşından beri ailesi ona bir çocuğun sağlıklı yaşayacağı ortamı sağlamadığı için devletin kurumlarını gezerek 16 yaşına kadar gelmiş. O şimdi 18 yaşında tek başına hayata atılmaktan korkuyor.
Terapi dersinde hocaları, önlerine beyaz bir kağıt koyup hayattan istedikleri şeyleri sıralamalarını istemiş. Küçük kız sadece “güven” yazmış, önündeki beyaz kağıdın kocaman boşluğuna. Güven!
Ötekine güven duymadan yaşanmaz. Ötekine güven duyma ihtiyacımızın nedeni, hayatımızı idame etme imkanlarımız bir gün tehlikeye düştüğünde ötekilerin sıcak ilgisi ve katkısını yüreğimizde hissetmek içindir.
Var olmamız, mecburi özgürlüğümüz olduğu gibi aynı zamanda bize büyük bir sorumlulukta yükler. İçine doğduğumuz bedenimizin sağlığını korumaktan, bastığımız toprağın doğasını korumaya ve oradan da birbirimizin hayata tutunma çabasına destek olmayı da içeren bir dizi sorumluluklarımız var.
Biz birbirimizden sorumlu varlıklarız. Bizi toplum yapan bu sorumluluk duygumuzdur. Sorumluluk duygumuzu kendi bencil ihtiyaçlarımız için sönümlendirip, onu kör ve topal bir nesneye dönüştüremeyiz.
Günlük sıradan hayatın içerisinde, pencereden bakarken sizin çöpünüzü ,size benzeyen ama balkonunuzda oturmayan birinin karıştırıp torbasına yiyecek aramasını lakayıt bir şekilde seyredemezsiniz. Bu manzara bize her şeyden önce insan olduğumuzu, yüreğimizin yanı sıra kocaman bir vicdana sahip olduğumuzu bize hatırlatmalıdır.
Vicdan, toplumun kültürüne, inancına göre değişen bir kavramdır.
İnancınız ne kadar güçlü olursa sizi o kadar rahatsız eder vicdanınız.
Semtinizde birilerinin çöpten yiyecek toplama ihtimali, tıpkı oğlunuz evde yokken kurduğunuz akşam yemeği sofrasından zevk almamak, aç kalkmak gibi vicdanınızı yaralamalı ve harekete geçmenizi sağlamalıdır.
Sorumluluk sahibi olmak demek, sabahın erken saatinde okula göndermek üzere kapıda uğurladığınız oğlunuz ya da kızınızın yakasını, sabah soğuğunda üşümesi ihtimaline karşı sıkıca ilikleyip şapkasını burnuna çekerken, hırkayla okula yürüyerek gitmek zorunda kalan çocuğu hatırlayıp, bir çare üretmek demektir.
Kızınıza sevdiği şampuanı seçerken yıkanamadığı için saçları keçeleşmiş küçük kızı hatırlamak zorundasınız.
Bazen alış veriş merkezlerinde yaşları birbirine yakın, hepsinin peşinde koşuşturan çok çocuklu anneler görüyorum.
Neden bu kadar çok çocuk yaptıklarını düşünüyorum. Besleyebildikten sonra çok çocuk yapmakta bir mahsur görmüyorlar belki de.
Oysa anneler çocukları olduğunda tüm çocukları sahiplenirler. Bütün çocukların annesi olduklarını söylerler.
Açık olmalıyız. Etrafımıza açık olmalıyız. Kalbimiz açık olmalı. Hayata güvenmeliyiz. Güvenmek kalple ilgilidir. Zihin yanıltıcıdır, gündeliktir.
Hayata seyirci kalmak, insan hayatında bir dönemdir. Pasif bir dönemdir.
Hayata katılımcı olmak yaşamaktır. Bu da sorumluluk gerektirir.
Sorumluluğunuz kapladığınız alan kadardır.
Şöyle bir çocuk düşünün; okulda, sokakta herkeste hep gördüğü ama bir türlü ayağında hayal edemediği, çok pahalı olduğunu düşündüğü bir çift spor ayakkabıyı sizin katkılarınızla bir sabah uykudan uyanır uyanmaz yanı başında görüyor. Bu sevinci düşünün, bu coşkuyu.
Belki evinizin prensibi, olmazsa olmazından zeytinyağından bir aylığına vazgeçip, bir çocuğun ayaklarını ısıtacaksınız. Paltosu olacak.
Siz çiçek yağı ile idare ederken o insanlara güvenmeyi öğrenecek belki de.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025