Kadri GÜRSEL
Geçen 22 Mayıs akşamında Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da Kral Salman, ABD Başkanı Trump ve Mısır Devlet Başkanı El-Sisi, büyük, loş bir salonda ışıklar saçan bir kürenin etrafında bir araya geldiler, parlak yuvarlağa aynı anda iki ellerini birden koyarak iki dakika kadar öylece durdular.
Bir pagan ayinini andırıyordu.
Gerçek ise daha ilginçti...
Üç liderin elleriyle kavradıkları parlak küre dünyayı sembolize ediyordu ve bu ritüel Riyad’daki “Aşırıcı İdeolojiyle Mücadele İçin Küresel Merkez”in açılış töreni için tasarlanmış koreografinin bir parçasıydı.
Işıklı küreye el koyma eyleminin manası hakkındaki ilk işaret 22 Mayıs’tan iki hafta sonra geldi. Suudi Arabistan’ın başını çektiği ve içinde Mısır ile Birleşik Arap Emirlikleri’nin de yer aldığı altı üyeli bir koalisyon, Katar’a karşı bir dizi diplomatik ve ekonomik yaptırım başlattı. Amaç, “terör örgütlerini desteklemekle” ve baş tehdit olarak gördükleri İran’la yakın ilişkiler içinde bulunmakla suçladıkları Katar’ı hizaya getirmekti.
Trump yönetimi Katar’a karşı bu eylemi sütre gerisinden destekledi.
Ankara bölgedeki tek dostu Katar’a yapılan bu muameleye karşı çıktı; hem sesini yükseltti, hem de oraya sembolik önemi büyük ama kendisi küçük bir askeri birlik gönderdi.
Suudi Arabistan’ın genç, hırslı ve bir nevi vizyon sahibi olan veliaht prensi Muhammed Bin Salman, yaşlı ve hasta babasının ölümünden sonra krallığına engel olabilecek odakları tasfiye etmekte kararlıydı. Trump yönetimi, kısa adı MBS olan Veliaht Prens’in geçen kasımda yüzlerce önemli kişiyi içeri tıkarak başlattığı büyük temizliğe sempatiyle baktı.
ABD Başkanı’nın da kendi ülkesinde başı sıkışmıştı, Amerikan dış politikasını kendi iç politikasına alet etti ve 6 Aralık Çarşamba günü beklenen Kudüs kararını açıkladı. Sert tepki gösteren Türkiye, dönem başkanlığını yürüttüğü İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye 57 ülkenin liderlerini 13 Aralık’ta İstanbul’da olağanüstü zirve toplantısına çağırdı.
Katar Emiri Şeyh Tamim geldi, Ürdün Kralı Abdullah geldi, ama Riyad’daki ışıklı küreye geçen mayısta el basan Suudi Arabistan ve Mısır’ın liderleri gelmediler, bakanlarını yollayarak alt seviyede temsili yeğlediler. Bunun tek nedeni Amerikan yönetimini rahatsız etmek istemiyor olmaları mıydı acaba? Herhalde değildi. Türkiye’nin Mısır’la kötü, Suudi Arabistan’la da limonileşmiş ilişkileri, toplantıya düşük seviyede katılmalarında tali de olsa bir rol oynamıştı kuşkusuz. Belki de Kudüs’ün statüsünün ne olduğuyla kendi çıkarlarını örtüştürmekte zorluk yaşıyorlardı. Bu arada Ankara’ya bakışı artarak soğuklaşan Birleşik Arap Emirlikleri’nin de bakan düzeyinde temsil edildiğini kaydedelim.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul’daki İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesinde yaptığı konuşmada Kudüs kararı nedeniyle Trump’a sert ifadelerle yüklendi. Sadece “Ey Trump” değil, “Trump Efendi” diye hitap ettiği için de ABD Başkanı’na karşı öfkesinin büyük olduğunu anladık.
İstanbul’daki zirveyle aynı gün Washington’da Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı General Herbert Raymond McMaster, Türk-Amerikan ilişkilerindeki krizi derinleştirmesi muhtemel açıklamalar yaptı.
McMaster, Policy Exchange adlı düşünce kuruluşunda, İngiliz mevkidaşı Mark Sedwill’le birlikte katıldığı medyaya açık bir toplantıda konuşurken Türkiye ve Katar’ı “aşırıcı İslamcı ideolojinin ana sponsoru ve finansörü” haline gelmekle suçladı. McMaster, radikal İslamcı ideolojinin medreseler, vakıflar ve yardım kuruluşları aracılığıyla yayılmasında on yıllar önce Suudilerin de rol oynadığını, lakin günümüzde bu fonksiyonun Katar ve Türkiye tarafından üstlenildiğini iddia etti.
McMaster önümüzdeki Pazartesi günü Trump’ın yeni ulusal güvenlik stratejisini açıklayacağını, bu stratejide birinci tehdit olarak “uluslararası düzenin altını oyan” Çin ve Rusya’nın görüldüğünü, ikinci sırada İran ve Kuzey Kore gibi “serseri devletler”in geldiğini, üçüncü tehdidin de aşırıcı İslamcı örgütlerden kaynaklandığını belirtti.
McMaster AKP’yi bir “Müslüman Kardeşler modeli” olarak nitelendirdi ve AKP’nin “sivil toplum üzerinden faaliyet göstererek tek parti egemenliğini konsolide ettiğini” ve “Türkiye’nin Batı’dan uzaklaşmasında bu sorunun üzücü biçimde rol oynadığını” söyledi.
Ankara tepkisini Dışişleri’nin yaptığı bir yazılı açıklamayla gecikmeden verdi. Açıklamada, McMaster’ın iddiaları “gerçeklikle bağlantısı olmayan, hayret verici, temelsiz ve kabul edilemez” olarak nitelendirildi.
McMaster’ın sözlerinin Birleşik Arap Emirlikleri’nde İngilizce yayımlanan The National tarafından haberleştirilmesi de bir rastlandı olarak görülemezdi.
McMaster konuşmasında Trump yönetiminin “aşırıcı ideolojiler ve bunların fonlanmasıyla mücadelede kararlı olduğunu” vurguladıktan sonra buna referans olarak “Aşırıcı İdeolojiyle Mücadele İçin Küresel Merkez”in Trump’ın Suudi Arabistan ziyareti sırasında açılmasını gösterdi.
Işıklı küreden kriz yayılıyor.
.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları



































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.03.2020
5.03.2020
26.02.2020
20.02.2020
17.02.2020
4.02.2020
19.01.2020
9.01.2020
6.01.2020
3.01.2020