Kurtuluş TAYİZ
Hasan Cemal, Hürriyet gazetesinden Cansu Çamlıbel’e verdiği röportajda Kürt hareketinin Öcalan’ı Atatürk gibi tabulaştırdığını söyleyerek şikâyet etmiş. Erdoğan gibi Apo’yu da eleştirmek istediğini belirten Cemal, bunu ancak Öcalan özgür kaldıktan sonra yapabileceğini vurgulamış.
Abdullah Öcalan’ı örgüt içinde tartışmak zordur; bu doğru. Örgütün tartışılmaz lideridir Öcalan. 15 yıldır bir ada hapishanesinde tutulmasına karşın Öcalan’ın örgüt üzerindeki etkisi de, yetkisi de azalmadı. Aksine bu sürede Türkiye’deki Kürtler arasındaki sempatisi giderek arttı. Ancak, bu durumdan düne kadar şikâyetçi olan devletti, liberaller değil. Bu durum bile ne kadar tuhaf günlerden geçtiğimizi göstermeye yetiyor.
Devletin yıllarca Öcalan ile örgüt arasına fitne sokmaya çalıştığı sır değil. 1986′da, 1990′da, 2003 ve 2004 arasında devlet defalarca PKK’yı bölmek için girişimde bulundu.2007′den sonra “terörle mücadeleyi” devralan Cemaat, örgütü bölmek ve Öcalan’ı etkisizleştirmek için sistemli bir psikolojik harekât yürüttü. Öcalan’ın kardeşini bile etkilemeyi, kullanmayı başardılar. Fakat tüm dış müdahalelere rağmen PKK bölünmedi, parçalanmadı ve tek bir lider etrafında hareket etmeyi sürdürdü.
Devlet içinde bugün Cemaat olarak ayrışan derin güç, Öcalan’ın muhatap alınmasına sonuna kadar direndi. Ancak galip gelen siyasi irade oldu; Erdoğan MİT’i devreye sokarak bugünkü Çözüm Süreci’ni başlattı. Paris suikastı ve sonrasında geliştirilen tüm provokasyonlar tamamen İmralı’daki masayı hedef aldı. Namlunun bir ucunda hükümet olurken, diğer ucunda da her zaman Öcalan bulundu. Nisan 2011′deki avukat görüşmelerinde Öcalan, kendisiyle masaya oturmanın ne anlama geldiğini anlatarak hükümeti de uyarmak istedi. Kendisiyle temas kuran Özal’ın, Erbakan’ın başına nelerin getirildiğini hatırlatarak Erdoğan’ı tedbir alması için uyardı. 7 Şubat MİT darbesini ve daha sonraki süreçlerde Erdoğan’ı hedef alan girişimleri Öcalan, bu görüşme notlarında dile getirmişti.
Tek sözle, öneri veya talimatla dağlarda kimsenin zaptedemediği binlerce silahlı militanı yönlendirme gücüne sahip olan ve bu gücünü belki de ilk kez barış, demokrasi ve özgürlük talepleri için kullanan bir ismi, Öcalan’ı “Atatürk gibi tabulaştırılıyor” diyerek otoriter ilan etmek ne anlama geliyor?Erdoğan’ın en çok kahramanlaştırıldığı dönem orduyu PKK’ya karşı harekete geçirdiği dönemdi. PKK’yla savaştığında liberaller Erdoğan’ı “dünya lideri” olarak görüyordu ama Çözüm Süreci’ni başlattığında onu “diktatör” ilan etti. Bu biraz tuhaf değil mi?
Hasan Cemal’in, Öcalan’ı “özgür koşullarda” eleştirebileceğine ilişkin sözleri de samimi değil. Hasan Cemal ile Öcalan ve PKK ilişkisi biraz karışık bir meseledir.Hangisinin hangisini ne zaman yönlendirdiği, etkilediği tartışmaya açıktır. Hasan Cemal, Öcalan ve PKK’yı etkileme-yönlendirme gücünü tümden kaybettiğini düşündüğü an Erdoğan’a yaptığı gibi onlara da yapmadığını bırakmaz. Öcalan ile ilgili şikâyete başlamasının sebebi de Çözüm Süreci’nin geri dönülemez bir yola girmesiyle ilgili. Süreç geri dönülmez bir aşamayı gerçekten geçtiğinde ve bu, bütün açıklığıyla görüldüğünde, Hasan Cemal’in de Öcalan’la ilgili görüşlerini geri dönülmez bir noktaya taşıyacağına şahitlik edeceğiz. Kürt hareketini bugün hâlâ biraz etkileyebiliyorken “otoriterlik” tartışması başlatarak, Öcalan’ın karizmasında delikler açmaya çalışıyor.
Kuşkukuz PKK’da Öcalan’dan korkulur, ama Öcalan’a biat etmelerinin asıl sebebi korku değil. Öcalan’ın örgüt içinde Atatürk gibi yüceltildiği de yanlış değil ama bunun nedeni ne Öcalan’ın otoriterliği, ne de diktatörlüğüdür. PKK-Öcalan ilişkisi sadece korku üzerine şekillenmiş olsaydı örgüt, 15 yıldır örgütten ve kendi toplumundan uzak bir ada hapishanesinde tutsak olan birinin korkusundan çoktan silkinerek kurtulmuştu.
Öcalan Kürt hareketi için başarıyı temsil ediyor. 30 yıl önce başlayan isyanı ancak onun durdurabileceğine ve anlamlı bir şekilde sonuçlandırabileceğine inanıyorlar. Savaşı hepsi sürdürebilir ama barışı biliyorlar ki sadece Öcalan sağlayabilir.Korkuyla, baskıyla kimsenin lider olamayacağını en çok PKK yöneticileri biliyor. Aralarında korku salmakla ünlenen çok yönetici var. Her dönüm noktasında Öcalan’ın örgütü uçurumdan aldığını tecrübe etmemiş olsalardı, Öcalan’ı başlarında bir gün dahi tutmazlardı. Öcalan’ın otoriter yanı ürettiği aklın ve politik zekâsının yanında o kadar büyük yer tutmaz.
Örgüt tabanı için de öyle. Öcalan, onlar için uğruna hayatlarını adadıkları isyanın sonuca ulaşabilme ihtimalini temsil ediyor. Apo, binlerce PKK’lının boşuna ölmediği ve kör bir savaşın kurbanı olmadığı inancını simgeliyor. İçlerini kemiren kuşkuların yok olmasını sağlıyor Öcalan’ın liderliği, onlara güvenlik duygusu veriyor. Öcalan’ın siyasi hayatındaki en büyük özeleştirisi Sovyetler’in çöktüğü, çift kutuplu soğuk savaş döneminin sona erdiği 1990′lı yıllarda başında olduğu örgütü dönüştürememesi ve siyasal zemine kayarak isyanı sonuçlandıramamış olmasıdır. Bunda devletin olduğu kadar kendisinin de payı olduğunu kabul eder. Öcalan ilk kez silahlı bir isyanı bitirme, örgütünü demokratik zemine çekme fırsatını buluyor. İsyan önderliğinden barışın liderliğine geçiş yapıyor. Tam da bu geçiş sırasında Apo’yu hedef haline getirmek de neyin nesi oluyor Hasan Cemal?
http://serbestiyet.com/kurt-hareketi-apoyu-ataturklestiriyor-mu/
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019