Kurtuluş TAYİZ
Gezi’nin “Fularlı Kızı”nın terör örgütü PKK/PYD-YPG’ye katılması, ardından Rakka’da çatışmalarda ölmesi -ya da öldüğünün ilan edilmesi- son yıllarda Türkiye üzerinde oynanan oyunların, yapılan hesapların siyasi ve coğrafi haritasını da ele vermekte.
Gezi’den başlayalım. Gezi, Batı destekli bir siyasi operasyondu. Hedefinde Türkiye vardı. Dolayısıyla devletin başını temsil eden Tayyip Erdoğan. Gezi olayları, Türkiye için alarm zillerinin çaldığı sürecin miladı, başlangıcı oldu. Sonraki yıllarda Türkiye, adeta Sırat Köprüsü’nden geçecekti.
Gezi’yi arka planda kuran, hazırlayan ve sosyal bir patlamaya çeviren gücün asıl merkezi ise Pentagon’du. FETÖ ise her zamanki gibi Pentagon bağlantılı içerideki organizatör rolünü oynadı. Batı destekli sivili toplum kuruluşları ve solcu gruplar da Gezi’nin vitrininde yer alan, görünür aktörlerdi.
Gezi’yle beraber Türkiye bir darbe iklimine sokuldu. Türkiye’nin başını kendi iç sorunlarından kaldıramaması ve etrafında olup biten gelişmelere dâhil olamaması arzu ediliyordu. Pentagon’un hedefi çok da karmaşık değildi; Türkiye’yi bir Fetret dönemine sokarak siyasi iradeyi bölmek, devleti zayıflatmak ve Suriye’nin kuzeyindeki gelişmeleri oldu bittiye getirerek Ankara’yı buna razı etmekti.
Gezi’de sembolleştirilen aktörlerin PKK/PYD-YPG’ye uzanması, aslında Pentagon’un aklındaki siyasi hesapların uzandığı coğrafi haritayı özetliyor. Rakka operasyonunun başlamasına birkaç gün kala “Fularlı Kız”ın Rakka’da öldürülmesi ya da öldüğünün açıklanması da belki rastlantıdır; olayın tesadüf olmayan kısmı ise Pentagon’un Gezi ile Rakka arasında kurduğu sıkı ilişkidir.
Nitekim ABD ile PKK/PYD-YPG arasında Rakka üzerinden “stratejik ortaklık” kurulmasını sağlayan yapı Pentagon’dan başka bir güç değil. Donald Trump’a PYD ile ortaklığı Rakka planıyla pazarlayan ABD’deki derin yapı Pentagon merkezlidir.
Şimdi geriye dönüp bakıldığında Türkiye’nin güney sınırlarında “Kürt kuşağı” ya da “Terör koridoru” oluşturmayı planlayan Pentagon’un işe Gezi süreciyle başladığı daha iyi görülecektir. Suriye’nin kuzeyindeki bir “terör devleti”, Türkiye’ye dönük bir proje olarak gündeme gelmiştir. PKK kantonları, Pentagon’un uzun vadede Türkiye’yi küçültme, parçalama, zayıflatma planının parçası. Türkiye, “çözüm süreci”nde adım atmayınca Gezi’yi devreye soktular. Türkiye’yi “Çözüm süreci”nde PKK’yla anlaşmaya ve güney sınırındaki terör koridoruna boyun eğmeye zorladılar. Gezi ve onu izleyen 17-25 Aralık darbe süreciyle devletin ayakta kalan iradesini, yani Erdoğan’ı devre dışı bırakmayı ve AK Parti içindeki yeni siyasi güçlerle bu politikaya alan açmayı denediler.
Güneydoğu’da darbeye zemin hazırlamak amacıyla HDP’nin çıkardığı 6-7 Ekim provokasyonu ile PKK’nın “hendek” terörüyle Kürtleri ayaklandırma girişiminin arkasında bugün artık Pentagon’un olduğundan şüphe edilmiyor. Demirtaş’ın Amerika’dan Güneydoğu’da provokasyon çıkarma sözüyle döndüğü tüm yönleriyle açığa çıkmış durumda.
Hatırlanacaktır, Gezi olaylarının simgelerinden biri de Atatürk-Apo posterleriydi. Atatürk’lü ve Apo’lu bayrakları, posterleri yan yana getiren güç elbette Pentagon idi; bunun kanıtı ise görünürde birbiriyle uzaktan yakından bağdaşmayan çevreci örgütlerden sivil toplum gruplarına; TÜSİAD, Doğan Medyası ve CHP’den FETÖ, DHKP-C ve PKK’ya kadar binbir renkli grubun birdenbire, aynı saflarda, omuz omuza devletin ve milletin karşısına dikilmesi. Bunu sağlayacak dünyada tahmin edeceğiniz gibi Pentagon’dan başka bir güç yok. Bu nedenle “Fularlı Kız”ın macerasının Gezi’den Rakka’ya uzanması hiç de anlaşılmaz değil.
“Gezi’den Rakka’ya dövüşenlerin destan yazması” konusu ise; tarihte ajanlaştırılmış grupların ve ahmakların ne tarih, ne destan yazdığı görülmüştür. Bunların yutturmaya çalıştığı “destan” -öncülüğünü Pentagon’un yaptığı- Batı sisteminin bölgede yaratmaya çalıştığı “ikinci İsrail”in değirmenine su taşımaktan ibaret.
Gezi’den Rakka’ya yazılan bir destan değil, olsa olsa Türk milletine ve Türkiye devletine karşı açılan geniş bir cephenin ve dolayısıyla Gezi’den Rakka’ya kadar uzanan bir ihanetin öyküsüdür.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları


































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019