Markar ESAYAN
Hasan Karakaya ile ilk görüştüğümüzde önyargılarımın da etkisiyle sert, uzlaşmaz, çatık kaşlı bir insanla karşılaşmayı bekliyordum. Bu hisse onu sadece yazılarından tanıyan pek çok kişi kapılmıştır sanırım.
Bunda Hasan ağbinin sert kaleminin etkisi vardır. Ama buna ilaveten ülkedeki muhafazakarlara dönük önyargının da oldukça rolü olmalı. Çünkü Yılmaz Özdillerin, velhasılı kelam, tüm sözcügillerin bir satırda ifade ettiklerini bir düşünsenize.
Tabii onlara haktır, görülmez, raporlara, nefret suçu istatistiklerine hiç girmez bunlar. ODTÜ'de namaz kılanlara saldıran öğrenciler devrimci solcu olduğu için onurlu bir direniş göstermekte, ODTÜ ruhunu yaşatmaktadır mesela.
Hasan abinin evet kalemi sertti ama, onu şeytanlaştırmak isteyenler ve ölümünden sonra sinkaflı sözlerle ona saldıranların halis hulis faşist olduklarını, özellikle Gezi'den beri şahsen gördüm ve deneyimledim.
Akit'in zaman zaman çok savruklaşan dilini ve bazı manşetlerini beğenmediğim olmuştur. Ama şunu da söylemekle yükümlüyüm: Hasan abi ve arkadaşları, öncesi bir yana, özellikle 2013'ün başından beri bu ülkeye musallat olan, adeta azgınlaşan gayrımilli, gayrıyerli darbeler silsilesine karşı son derece dik ve kararlı durmuş, aslanlar gibi mücadele etmiştir.
Onunla ilk tanıştığımız toplantıda dost olmuştuk. Beni çok severmiş, Allah razı olsun. Ondan sonra her karşılaştığımızda benim koluma girer, yürürken sohbet ederdi. Son olarak uzun sohbetimizi Yenikapı mitinginde merdiven altında yapmıştık. Eleştirilerimi de sakınmazdım. Dikkatle dinler, cevabı varsa söyler, yoksa “Haklısın Markar, dikkat ederiz” derdi.
Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Ben kendisini çok severdim. Ölüm haberi beni çok ama çok üzdü. Allah yakınlarına teselli versin. Genç sayılabilecek bir yaşta aramızdan ayrıldı. Şimdi hakiki âlemde. Emanet yerine ulaştı. Emin ellerde, tesellimiz bu.
Geçen gün kıymetli dostum Yıldıray Oğur'un dediği gibi, Türkiye'ye dışarıdan veya dar mahallesinden bakanlar için çok sert, ayrışmış bir ülke olarak görülebilir, lakin gerçek hayat öyle değil. Yanyana gelmeyeceğini düşündüğünüz insanlar bir vesile olduğunda aynı masada muhabbet edebiliyor, bunu çok da iyi yapabiliyorlar. Bunun Anadolu kültürü ile ilgili olduğunu düşünüyorum.
Bu ülkede selam ile girdiğiniz hiçbir meclisten kovulmazsınız kolay kolay. İnsanlar, size karşı ne kadar önyargılı olurlarsa olsunlar, hele hele zor durumdaysanız, evini, sofrasını, gönlünü açar. Hatta kendine benzemeyene daha da bir özen gösterir. Bu ne güzel bir mevhibedir?
Ahmet Altan'ın, sanırım anneannesi, ona küçükken hep “İyi şeylere heves edin evladım” dermiş. Bize anlatırdı bunu bazen. Bu söz beni çok etkilerdi. Şu an 180 derece ayrı yerlere düşmüş olsak da, bu alıntıyı ismini zikrederek vermezsem olmazdı.
İyi şeylere heves etmek insanı iyi yapar.
Benim tanıdığım Hasan abi iyi şeylere heves eden, munis, eğlenceli, iyi bir insandı.
Öyle olmalı ki, onunla çok ters yerlerde duran yazarlar bile çok güzel yazılar yazdılar ardından. Bir Cumhurbaşkanı onun için gözyaşı döktü.
Günümüzde de kişi başına hala bir ölüm düşüyor.
Hayat altın dengeyi tutturanlar için çok güzel bir imtihan yeri. İyi şeylere heves etmek de bunun sırrı. Kötülükten bugüne kadar ne çıkmış ki bundan sonra çıksın?
Geriye kalan sadece bir hatıra değil mi? Arkanızdan ağlayan, üzülen, hayır dua eden insanların bolluğu değil mi karnemiz?
Nur içinde yat Hasan abi.
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019