Mehmet ALTAN
Çürüme, organik maddelerin, maddenin daha basit formlarına ayrıldığı süreçtir. Canlı organizmaların organları ölümünden kısa bir süre sonra ayrıştırmaya başlar.
Türkiye’de de benzer bir süreç yaşanıyor…
Siyasal iktidar ülkeyi çürütüyor…
Devleti ve kurumları çökertiyor…
xxx
Türkiye’yi soğukkanlı bir mesafeden izlemeye çalışınca kendinizi Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde gibi hissediyorsunuz…
Ya da Çehov’un piyeslerindeki uğultulu atmosferde…
Çehov’un o eşsiz sezgisi sanatın estetik formların da Rus İmparatorluğu’nun çökmekte olduğunu haber verir…Hissedilen o uğultu, o uğultudur…
xxx
Her çürüme kaçınılmaz olarak bir yenilenmeyi de beraberinde getirir.
Nitekim Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşü Türkiye Cumhuriyet’ini, Rus İmparatorluğu’nun çöküşü de Sovyetler Birliği’ni doğurdu…
Ve çöküş süreçleri yeninin peşine düşüldüğü zamanlardır…
Yeniyi doğurma sancılarının sıklaştığı dönemlerdir…
xxx
Otuz yılı aşkın bir süre önce Kemalist Cumhuriyet’in demokratikleşmesi gerektiği söylendiğinde tutucular askeri vesayetin desteğiyle ayağa kalkmıştı. Demokrasi öneren 2. Cumhuriyet önerisinin vesayet taraftarlarınca hedef haline getirilmesi zaten nasıl bir iklimde yaşandığını da gösteriyor…
Daha sonra yenilenme ihtiyacı “demokratik cumhuriyet” olarak da gündeme geldi…
Son zamanlarda ise özellikle Kemal Kılıçdaroğlu “Cumhuriyet’i demokratikleştirmekten” söz ediyor…Özellikle kendi etrafındaki statükocuların hedefi olması bu yüzden…
xxx
Tabii ki demokrasiyi, yaşamından bunalan halkın keşfederek talep etmesi gerekiyor.
Afaki bir yöntemle bu talebin boyutunu sanal alemde ölçmeye çalıştım…
Arama motorunda “2. Cumhuriyet” için 28 milyon,
“demokratik cumhuriyet” için 6 milyon, ’’cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak’’ için çeyrek milyon sonuç buldum…
Yüz yıldır cumhuriyetini demokratikleştiremeyen bir ülkeyiz…
Halbuki Türkiye halkı “askeri vesayeti” de yaşadı, “sivil vesayeti” de…
Cami ve kışla parantezlerindeki vesayetler Türkiye’ye özgürlük de getirmedi, refah da…
Gerçekten artık şimdi demokrasi ve demokratikleşme zamanı…
Yeniden inşa zamanı…
xxx
HDP bu hafta sonu İstanbul’da “Demokratik Cumhuriyet” konferansı çok önemli bir iş yaptı…
Kürt sorunu çözülmedikçe, Türkiye’nin demokratikleşemeyeceği bilinci etrafında çareler aranmasına siyaseten öncülük etti…
Yeniden inşa aranışına çok uygun bir zeminde ilk adımı attı.
Çürüme ve siyasal çöküş bize bir yandan da yeniden inşa için tarihsel bir fırsat doğurmakta…
Konferansın en önemli yanı mevcut siyasal iktidar tarafından baskılarla kasten kopartılmış olan aydınlar ile siyaset kurumu arasındaki bağı yeniden kurması oldu…
Aydınlar ile bağı kopmuş bir siyasetin zaten yenilenmesi söz konusu olamaz…
Konferans benim açımdan bu nedenle de önemliydi…
İki günlük maraton demokratikleşmenin önündeki engelleri de masaya yatırdı, değerli tespitlerin yapılmasına imkân verdi…
xxx
Ülke çürürken en fazla çürüyen ise siyaset ve din kurumu oldu…
Türkiye’yi demokratikleştirecek olan siyaset ama siyaset kurumu nasıl demokratikleşecek, bu da ilk sırada duran kocaman bir soru ve sorun?
Ve nihayetinde sorunları çözecek olan çilekeş halkın kendisi…
Siyasetin onlara çözüm önerisini yoğunlaştırıp, yaygınlaştırarak götürmesi bu nedenle değerli…
xxx
İnsanoğlunu odağına alan radikal bir yenilenme için ben AB’yi ve onun köklü tespit ve önerilerini içeren “İlerleme Raporlarını” ciddiyetle ele alınmasını zorunlu görüyorum. Çünkü bunlar ağır sorunlara teknik çözümleri kapsıyor.
Bu bağlamda sermayenin yapısındaki değişimi göz önünde tutmak, liberal demokrasiye de düşman muamelesi yapmamak kaçınılmaz hale geliyor.
xxx
Kuantum hızı ile gelişen teknolojik buluşların toplumsal yapıya etkilerini ıskalamanın siyasal analizleri yetersiz kılacağını da orada.
Orta sınıflara ulaşmadan yeni kabullerin yaygınlaşmasının zorluğu da …
Dünyanın yeni dili olan doğa ekonomisi, gençlerin çok farklı dünyaları…
İnsan odaklı değince Hümanizma’yı, onun bu coğrafyadaki büyük şairi Tevfik Fikret’i sürekli anmak gerekmez mi ?
xxx
HDP’nin tarihsel zemin açısından tam zamanında düzenlediği, aydınlarla siyaset kurumunu buluşturduğu, Kürt Sorunu başta demokratik çözümler aradığı ve yeni bir inşanın gerektiğini pekiştirdiği konferans önemliydi…
Enseyi karartmayalım, çürüme muhakkak ihtiyaca karşılık verecek bir yeni doğurur.
Türkiye’nin de toplumsal ihtiyacı başaramadığı Cumhuriyeti demokratikleştirmek…
Bu ağır sancılar bu ihtiyacın doğumu müjdeliyor olsun…
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.09.2025
10.09.2025
4.09.2025
28.08.2025
22.08.2025
14.08.2025
7.08.2025
1.08.2025
23.07.2025
17.07.2025