Mehmet ALTAN
15 yıl önce, Kocaeli’nin Gölcük İlçesi’nde saat 03.02’de, 7.4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.
Resmi rakamlara göre Marmara Depremi’nde 18 bin kişi yaşamını yitirdi, 33 bin kişi yaralandı.
285 bin konut ve 42 bin işyeri hasar gördü.
Yüz binlerce kişi evsiz kaldı.
Dün, Türkiye’nin büyük bir felaket yaşadığı 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 15 yıl dönümüydü.
15 yıl sonra neredeyiz peki?
xxxxxxx
Uzmanlar geldiğimiz noktanın, örneğin İstanbul’da, 1999 yılından daha iç açıcı olmadığını vurguluyor.
Muhtemel bir İstanbul depreminin yol açacağı can kaybına ait öngörüleri tekrarlamak bile istemiyorum.
Aslında şaşırtıcı bir durum da yok…
Baksanıza muhtemel İstanbul depreminde “toplanma alanı” olarak belirlenen 470 yerin 300’üne gökdelen ya da AVM dikilmiş.
Böylece, Marmara’yı vuran 7.4’lük depremin 15. Yıldönümünde, İstanbul’da muhtemel bir depremde sığınabileceğimiz boş alan kalmadığını da öğrenmiş olduk…
Son zamanlarda biliyorsunuz ağızlardan düşmeyen bir “yeni teamül” lafı var, onlardan biri de depremde sığınılacak alanları imara açıp AVM yapmak anlaşılan.
Şöyle de sorabiliriz, “Yeni Türkiye’nin yeni teamülleri nedir?”
Soruya da şöyle cevap verebiliriz:
“Deprem sığınma alanlarına AVM yapmak.”
Xxxxxxxxxxxxxxx
17-25 Aralık “hukuksal deprem” sürecinden sıyrılmak için Çankaya Köşkünü sığınak haline getirmeye kalkışmak da bir başka yeni teamül …
“Yeni teamül” diyorum çünkü Tayyip Erdoğan, 2007 yılında Hürriyet'e verdiği bir röportajda, "Başbakan olarak kaldığınız zaman bir siyasi kimliğiniz var. AK Parti'den ayrılıp Çankaya’ya gittiğiniz zaman siyasi kimliğiniz geride kalmıştır. Siz artık devletin başı durumundasınız. Bunu korumak zorundasınız ki milletin birliği ve bütünlüğünü koruyabilesiniz" demekteydi….
Gene aynı röportajda “Özal ve Demirel’den sonra partilerinde sıkıntı yaşandı, Ak Parti’de de yaşanır mı?” sorusuna ise:
“ Lider öldü, desinler. Yerine gelenin partiyi sahiplenip yerine götürmesi lazım," diye cevap vermiş.
Şimdi ne diyor:
“ ‘Teamüller böyle’ diyorlar. Ne teamülü?
İlk kez cumhurbaşkanını halk seçti, yeni bir teamül oldu.
Yeni Türkiye’nin yeni teamülleri olacak, yeni teamülleri de biz oluşturacağız, bu teamüllerle yola devam edeceğiz.
2023 hedefimize de bu şekilde varacağız.”
Cumhurbaşkanını halk seçti ama halk anayasayı değiştirmedi…
Anayasa 2007 yılındaki aynı anayasa… Ama gel gör ki, “yeni teamüller” var…
Başbakan Erdoğan 7 yıldan sonra anayasayı alenen, göstere göstere ve devlete de, topluma da posta koyarak çiğnemeye “yeni teamül” diyor.
Özetle, anayasal darbe yapıp, suç işlemenin adı “yeni teamül.”
xxxxxxxxxxxxx
Anayasa`nın 101. Maddesinin son paragrafı ne diyor:
“Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.”
Seçilmişlik anı nedir?
“YSK tarafından seçim işleminin kesinleştirilmesi, Anayasa’nın 101 ve 102, Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’nun 20. maddesine göre adayın seçilmişlik anının saptanmasıdır...Bunun da sonucu, başbakanlık görevinin sona ermesi, partisiyle ilişkisinin kesilmesidir.... Bu tarih de Yüksek Seçim Kurulu’nun resmen seçim sonucunu açıkladığı 15 Ağustos’tur.”
xxxxxxxx
Bugün 18 Ağustos, Erdoğan istifa etti mi?
Anayasal suç işleyerek etmedi.
Bu ihlalin adı ne? Yeni teamül.
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Erdoğan’ın başbakanlığı bırakmaması durumunda Anayasa’yı ihlal etmiş olacağını belirtiyor, “Bu, bir tür anayasal darbe, Anayasa’nın askıya alınması, ülkenin 28 Ağustos’a kadar ara rejime girmesi anlamına gelir,” uyarısında bulunuyor.
Ağustos’un 15’i ile 28’i arasında Erdoğan’ın başbakanlık yapmasının hukuka aykırı olduğunu belirten Prof. Dr. Ergun Özbudun da, “Erdoğan’ın bu süre içerisinde başbakan sıfatıyla ibraz ettiği kararnameler daha sonra dava konusu olabilir ve iptalleri de mümkün. İmza atılan kararnamelerin dava konusu olması, iptal edilmesi durumunda yapılabilecek bir şey yoktur,” diyor.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Anayasal darbe yapan Erdoğan, sade anayasayı değil, Siyasal Parti Yasası’ndan AKP tüzüğüne kadar tüm kuralları da freni patlamış bir kamyon gibi ezip geçiyor.
AKP Genel Başkanlığı prosedürünün ne şekilde tamamlanacağı, Siyasi Partiler Yasası'nın 15. ve AKP Tüzüğü'nün 78. maddesinde düzenlenmiş bulunuyor.
Buna göre AKP, MKYK organının üyesi bir kişiyi 10 gün içinde Genel Başkan vekili seçmek zorunda.
Bu ilkeler de “yeni teamül” kurbanı.
Xxxxxxxxxxxxxxxx
AKP Genel Başkanlığı seçim süreci, Siyasi Partiler Yasası ve AKP Tüzüğü'ne uygun mu?
Maalesef, yeni teamülün maktulü durumundalar…
Hatırlayın, Erdoğan’ın geçen gün yapılan toplantıda, MKYK üyelerinden kendi isimlerini yazmadan, herkesin gönlünden geçen Başbakan adayını yazıp kapalı bir zarfa koyarak kendisine vermesini istediği yazıldı….
Gene, Erdoğan'ın hafta başına kadar, başbakan adayını yetkili kurullarına açıklamasının beklendiği söylendi.
Halbuki, Siyasi Partiler Yasası’nın 15.maddesi, “Parti genel başkanı, büyük kongrece gizli oyla ve üye tamsayısının salt çoğunluğu ile seçilir” emrini veriyor.
AKP Tüzüğü de, Büyük Kongreyi “partinin en üst karar ve denetim organı” olarak niteliyor, Tayyip Erdoğan’ın oyuncağı diye tarif etmiyor.
Gene tüzüğün 76. Maddesi, “Genel Başkan, büyük kongre tarafından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile seçilir” diyor…
“Tayyip Erdoğan’ın kendi ikbal hesaplarına göre seçtiğini onaylar “ demiyor.
Başbakanın anayasal ve suç işlemesi halinde ortaya çıkacak karanlık durumda “yeni teamül uygulanır” da demiyor.
xxxxxxx
Zavallı AKP, yasa da, tüzük de dinlemeyen bir adamın oyuncağı haline geldi.
Bu dönemin bitiş sürecine girmesi, oyların donması, bundan böyle aşağı doğru eriyecek olması, durup dururken olmuyor.
Partiye yapılan bu baskıdan güven oylaması sırasında bir isyan çıkar mı, onu da daha sonra göreceğiz.
Bir rahatsızlık olmasa, TBMM’yi bakkal dükkanı kapatır gibi alelacele tatile sokarlar mıydı, bu da başka bir soru.
xxxxxxxxxxxxxxxx
Siyaseten neler olur, şimdiden öngörmek çok da kolay değil…
Ama ben başka bir şeyi merak ettim, ”yeni teamül” oluşturarak “anayasanın öngördüğü düzenin ortadan kaldırılmasının” cezasına baktım.
Bu suçun cezası, Türk ceza kanunun 309 maddesine göre müebbet….
Xxxxxxxxxxxxxxx
Deprem sığınma alanlarına AVM’lerin yapıldığı Yeni Türkiye’de “müebbetlik” yeni teamüller dönemindeyiz.
Demek ki sivil darbeleri cezalandırma dönemi yaklaşmakta….
Hiçbir iktidar bu kadar ağır suçları açıkça işleyip, hukuktan paçasını kurtaramaz çünkü... Türkiye’de bile mümkün olmaz bu.
http://www.gazete360.com/Yazarlar/mehmet-altan/muebbetlik-yeni-teamuller/2020
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025