Mehmet ALTAN
1969 seçimleri yapılmış, Adalet Partisi yüzde 50'nin üzerinde oy almıştı. Aynı seçimlerde TİP ise parlamentoya sadece iki milletvekili sokabilmişti. Süleyman Demirel siyasal bir kurnazlıkla millî bakiye seçim sistemini değiştirmiş ve toplumdaki sol düşüncenin meşru kanallardan akmasını engellemişti.
Toplumsal talepleri bastırarak sorunları çözdüğünü sanmak buraların geleneksel ahmaklığıdır zaten… Siyaset kurumu kendi dönemini baskı ile kurtarmaya çalışırken her seferinde Türkiye’yi bir kez daha çökertir.
Millî bakiye sisteminin iptali de böyle oldu. Türk demokrasisini de bıçaklayan bu büyük facia 1969 seçimleri ertesinde solda daha önce oluşan parlamentarist hayalleri yerle bir etti.
Kitlelere yönelme yerine, cunta veya silahlı mücadele yoluyla iktidara gelme doğrultusunda hastalıklı bir eğilimi kışkırttı.
Devrim gazetesi böyle bir ortamda çıkmaya başladı. Devrim’in ilk sayısı 21 Ekim 1969'da çıktı. Sahibi Cemal Reşit Eyüboğlu, genel yayın yönetmeni Doğan Avcıoğlu idi.
***
Avcıoğlu, 1961 – 1965 yılları arasında çıkarttığı Yön dergisinde sosyalizmi bir kurtuluş yolu olarak benimsiyor ve çok partili demokratik rejim içinde kalınarak, seçim yoluyla, iktidarın el geçirilebileceğini söylüyordu.
Avcıoğlu, özellikle Devrim gazetesinde bu eski yaklaşımını bütünüyle reddeden karşı bir tez geliştirmeye başladı. Buna göre, çok partili demokratik rejim içinde kalınarak, yakın bir gelecek için, iktidarın ele geçirilmesinin imkânı bulunmadığını söyleyerek Türkiye’nin kaybedilecek zamanın kalmadığını; üstelik mevcut az gelişmiş sosyal yapının, iktidarın demokratik yollar aracılığıyla ele geçirilmesine uygun olmadığını öne sürer oldu.
Avcıoğlu, iktidarın ele geçirilmesinde, silahlı kuvvetlere öncü bir rol biçmekle kalmadı, ordunun desteği olmaksızın amaçlanan hedeflere ulaşılamayacağını vurgulamaya koyuldu. Avcıoğlu Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, gelişmiş batılı kapitalist ülke ordularının tersine, egemen sınıfların çıkarlarının temsilciliğini bütünüyle üstlenmediği düşünmekteydi.
Devrim gazetesi de silahlı kuvvetleri mevcut siyasal iktidara karşı mücadeleye davet ediyordu.
Devrim gazetesi iki yıl süren yayın hayatı boyunca, mevcut çok partili demokratik siyasal düzene karşı şiddetli eleştiriler yöneltti. Silahlı kuvvetlerin zaman kaybetmeden müdahale etmesi gerektiği yönündeki propagandasını ısrarla sürdürdü.
***
Devrim gazetesi ve Doğan Avcıoğlu’nun hedeflediği 9 Mart 1971 darbe girişimi akamete uğradı. 12 Mart’ta ordu muhtıra vererek kendisi darbe yaptı.
Vikipedi’de durum şöyle özetleniyor:
9 Mart 1971 darbe teşebbüsü, içlerinde Mahir Kaynak'ın da bulunduğu Millî İstihbarat Teşkilatı mensuplarının durumu Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç ve 1. Ordu Komutanı Faik Türün'e haber vermesiyle akamete uğratıldı.
12 Mart Muhtırası'nı veren Memduh Tağmaç, Orgeneral rütbesindekiler hariç bu 9 Mart 1961 Millî Demokratik Devrimine adı karışan diğer bütün subayları re'sen emekliye sevketti.
Ordu Komutanı Faik Türün de bu darbeye adı karışan tüm Devrim yazarlarını Ziverbey Köşkünde Millî İstihbarat Teşkilatı vasıtasıyla sorguya çekti.
Bu sorgularda Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler ve Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur'un da 9 Mart darbesine önce destek verdikleri, fakat sonra istihbarat bilgileri Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç'a ulaşınca desteklerini geri çektikleri ortaya çıktı.
***
Avcıoğlu’nun biyografisinde de bu durum yer alır:
1969'da, Yön'deki görüşlerini siyasi bakımdan daha net bir biçimde dile getirdiği haftalık Devrim gazetesini çıkarmaya başladı.
12 Mart 1971 Muhtırası'na kadar çıkardığı haftalık Devrim gazetesinde yayımlanan yazılarında 'devrim' in Kemalist aydınların yol göstericiliğinde ve Kemalist 'genç subay'ların öncülüğünde geniş bir cephe tarafından Millî Demokratik Devrim olarak gerçekleştirilebileceğini öne sürdü.
12 Mart 1971 muhtırasına giden süreçte Doğan Avcıoğlu'nun çıkardığı Devrim gazetesi etrafında toplanan ve içlerinde 27 Mayıs Darbesini yapan Millî Birlik Komitesi'nin gerçek lideri Emekli Korgeneral Cemal Madanoğlu'nun da bulunduğu "Millî Demokratik Devrimciler", o dönemin siyasi partilerinin demokrasi anlayışının bir oyalamaca olduğunu ileri sürerek "ulusçu-devrimci yöntem" olarak ifade edilen ilkeler doğrultusunda parlamento dışı muhalefeti savunuyorlardı.
…
12 Mart 1971 muhtırasından sonra 9 Mart 1971 darbe teşebbüsünde 'orduyu başkaldırmaya teşvik' iddiasıyla Emekli Korgeneral Cemal Madanoğlu ile birlikte yargılanan ve beraat eden Avcıoğlu 1973'te siyasal yaşamdan çekildi.
4 Kasım 1983'te, mide kanseri tedavisi gördüğü İstanbul'da öldü. Vasiyeti üzerine Büyükada'da toprağa verildi.
***
Devrim gazetesinin ve 12 Mart 1971 muhtırasına giden sürecin birinci derecedeki tanığı o dönemde Devrim gazetesi yazı işleri müdürü olan Hasan Cemal’dir.
Bu dönemi Türkiye’de pek örneğine rastlamadığımız bir açık yüreklilikle ve sert bir öz eleştiriyle ilk baskısını 1999 yılında yayınladığı Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım kitabında anlatır.
Kitap Hasan Cemal’in yaşamından kesitleri, o dönem Türkiye’sini ve dünyasını da kitaba keyifli bir derinlik veren belgesel metinlerle muhteşem bir saydamlıkla anlatır:
Neyin ne olduğunu bir ölçüde biliyordum. Ama TİP üyeliğiyle Avcıoğlu yakınlığının bir arada yürüyemeyeceğini bilecek kadar da olan bitenden haberdar değildim.
… Çünkü Avcıoğlu grubu ‘tepeden inmeci’ idi.Yani askerle iş tutma meraklısı… Parlemento ve partiler bir darbeyle kapatılacak ,önce ‘demokratik devrim’ yapılacak, sonra ‘sosyalizm’e gidilecekti.
Buna karşılık TİP’liler askerle oynamaya, darbeye karşıydılar. Bunun faşizme davetiye olduğunu düşünüyorlardı.Ara aşama, geçiş dönemi vesaire de tanımıyorlardı. Onların sloganı sadece ‘sosyalist devrim’di. (sf. 147-148)
***
Süleyman Demirel meşru yolu kapatarak, ülkenin belaya sürüklenmesini hızlandırdı. Demokrasi dışı yollara sapan belaya davetiye çıkartır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025