Bu ne demek diyeceksiniz?

Seçimin sonucu zaten sandıkta belli olur diyeceksiniz..

Doğru..

Doğru da seçimi kimin kazanacağı, kimin yüzde kaç oy alacağı genellikle sandıktan önce ilan edilir..

/* */

Kamuoyu yoklaması yapan kuruluşlar birbirleriyle yarışır..

Her biri hangi partinin yüzde kaç oy alacağını bazen telefonla, bazen yüz yüze görüşmeyle, bazen anket yöntemiyle yaptıkları yoklamalarla ilan ederler..

Kimi 90’dan vurur; virgülüne kadar bilir..

Kimi fena halde yanılır..

***

Bu seçimde işleri zor..

Partilerin alacakları oyu mu tahmin edecekler, ittifakların alacakları oyu mu..

Bir tarafta cumhur ittifakı var.. (AKP/MHP)

Öte yanda millet ittifakı.. (CHP/İYİ Parti/Saadet /DP)

Seçmene ne soracaklar?

Hangi partiye oy vereceklerini mi?

Hangi ittifaka oy vereceklerini mi?

(HDP tek başına seçime gireceği için onun oy oranını tahmin etmek daha rahat,
daha kolay..)

***

Galiba bu seçimde kamuoyu yoklamaları partiler üzerinden değil cumhurbaşkanı adayları üzerinden gidecek..

- Tayyip Erdoğan mı?

- Meral Akşener mi?

- Temel Karamollaoğlu mu?

- Selahattin Demirtaş mı?

- Doğu Perinçek mi?

- CHP’nin adayı mı? (Bugün belli olacak..)

***

Fakat insanlar fikirlerini söylemeye çekiniyor.. Kimi oy vereceğini açıklamıyor..

Hiçbir seçimde görülmemiş sessizlik hakim..

2002’de de belirsizlik vardı.. 2001 krizi sonrası koalisyonun baraj altında kalacağı belliydi ama ne bileyim DYP’nin de aynı akıbete uğrayacağı tahmin edilmiyordu..

2002’den sonra 4 seçim yaptık.. (2007, 2011, 2015 Haziran, 2015 Kasım)

Anket yapanların çoğu 2007 ve 2011 seçimlerinde kimin kazanacağını bildi.. AKP’nin yüzde kaç oy alacağına kadar..

2015 Haziran seçimlerinde çoğu yanıldı..

2015 Kasım seçimleri herkesi şaşırttı.. Yüzde 49.5’le yeniden tek başına iktidar olan AKP’yi bile..

***

Bu seçim kamuoyu yoklaması yapanlar için kolay geçmeyecek.. Şimdiden birbiriyle çelişen rakamlar havada uçuşuyor..

Seçmen sır vermiyor..

Bu seçim sandıkta belli olacak demem bundan..

Sonunda CHP de sahaya çıkıyor

Dün gün boyu telefon trafiği şöyleydi..

Sabahın ilk saatleri..

Zııır.. Telefon..

‘Abdüllatif Şener mi, Muharrem İnce mi, İlhan Kesici mi, Yılmaz Büyükerşen mi, sence kim olacak?’

Ben nerden bileyim dedim; papatya falı gibi..

Öğle saatleri dostlarla yemekteyiz..

‘Duydun mu, Kesici Muharrem İnce’yi tebrik etmiş. İnce de nerden çıkarıyorsunuz dememiş..’

Siyaset bu, durun bakalım.. Resmen açıklanmadan kimse aday değildir..

Akşamüstü..

Zııır.. Telefon..

‘Kılıçdaroğlu sürpriz yapar mı?’

Nasıl yani?

‘Adı geçen isimlerin hiçbirini aday göstermez.. Bambaşka bir ismi aday yapar..’

Valla nerden bileyim, yapar mı yapar..

Siz gazetecisiniz, kulağınız deliktir..

Dedim ki..

Deliktir delik olmasına da bu kadar delik değil.. Kimi aday gösterecekse sadece o kişi biliyordur.. Belki o bile bilmiyordur.. Zaten kimin aday olacağını ikiden fazla kişi biliyorsa, o sır olmaktan çıkar, medya kulislerine anında yayılır..

Şu ana kadar net bir isim çıkmadığına göre yarını (bugün) bekleyin..