Mehmet TEZKAN
Cumhurbaşkanı dün partisinin grup toplantısında Şam’a resmen rest çekti.
Şubat ayı sonuna kadar süre verdi.
Ya gözlem noktalarımızın gerisine çekilirsiniz ya da bu işi bizzat biz yaparız dedi!
Van’daki çığ faciası... İstanbul’daki uçak kazası derken Cumhurbaşkanı’nın bu sözleri yeteri kadar yankı yaratmadı. Yeteri kadar tartışılamadı.
Hatırlayalım… Türkiye İdlib’de 12 gözleme noktası neden kurulmuştu?
Barışı korumak için!
Sadece Ankara değil, Moskova da gözleme noktası kurdu. Varılan mutabakat şuydu: Şam ordusu İdlib’e saldırmayacak, İdlib’e yerleşen, daha doğrusu işgal eden cihatçı örgütlerin elindeki silahlar toplanacak. Silahlardan arınmış, güvenli bölge oluşturulacaktı. Sivillerin hayatı garanti altına alınacaktı.
Evdeki hesap çarşıya uymadı.
Masada planlanan sahada uygulanamadı.
Ne HTŞ denen örgüt silah bıraktı, ne ağır silahlar toplandı ne de Şam ordusu saldırılarını durdurdu.
Ağustos ayından beri İdlib savaş alanı. Sadece resmi Suriye ordusunun uçakları bombalamıyor, Rus açıkları da bombalıyor.
Acımasızca.
Sivil ayrımı yapmadan. Hastane, okul demeden.
Ankara’nın kurduğu gözleme noktalarının saldırıları durdurma imkanı var mı?
Hayır yok.
Adı üzerinde barışı gözlemek için kuruldular. Görevleri bu.
Göçü önleme imkanı var mı?
Hayır o da yok.
Cumhurbaşkanı’nın verdiği bilgiye göre bir milyon Suriyeli sınırımıza dayanmak üzere.
Yani o gözleme noktalarının işlevi kalmadı. Askerlerimizin orada olmasının anlamı yok! Ama Cumhurbaşkanı, dün partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamaya göre askerlerimizi orada tutmaya kararlı. Hatta takviye ekipler gönderilerek daha da güçlendirilecek.
Neden?
Amaç ne?
Orasını söylemiyorlar. Milli Savunma Bakanı sahada olmamız lazım diyor ama nedenini açıklamıyor?
Cumhurbaşkanı dün aynen şöyle dedi: "Öncelikle İdlib'de rejimin gözlem noktalarımızın gerisine çekilmesini dün akşam sayın Putin’e iade ettim. Şu anda iki gözlem noktamız rejimin gerisinde kalmıştır. Şubat ayı sonuna kadar geri çekilmelerinin tamamlanmasını umuyoruz. Rejim bu sürede çekilmezse Türkiye bu işi bizzat yapmak zorunda kalacaktır."
Yani gerekirse Şam ordusu ile çatışmaya gireceğiz.
Türkiye-Suriye savaşı mı çıkacak?
Şam ordusu geri çekilmezse (ki çekilmeyebilir, kendi toprakları, Şam rejimi de katil bile olsa Birleşmiş Milletler nezdinde meşru rejim. Şam ordusu da kendi halkına bomba atsa da meşru ordu) ne olacak?
Hava saldırısı düzenleme imkanımız yok. Suriye’nin hava sahası Rusya’nın kontrolünde. Kara savaşına mı gireceğiz?
Eğer bu böyle bir durum gerçekleşirse bu;
Zeytin Dalı operasyonuna benzemez...
Fırat Kalkanı operasyonuna da benzemez...
Barış Pınarı harekatına hiç benzemez...
Üçü de terör örgütlerine yönelikti. Üç de terörü temizlemek içindi. Bu farklı!
Eğer İdlib’de kara operasyonuna girişirsek bu iki ordunun, iki ülkenin savaşına döner. Diğer üç harekâtı Şam yönetimi ile yıllar önce imzalanan Adana Mutabakatı'na göre yaptık.
Bunun dayanağı ne olacak?
Meşruiyet kaynağı!..
Suriye’de boğazımıza kadar batağa saplandık, bir adım ötesi felaket olur. O gözetleme kulelerinin orada durmasının Türkiye’ye faydası ne? Şam’la savaşa tutuşursak ne uğruna olacak?
Kısaca ne elde edeceğiz?
Yazarlar
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.09.2025
24.09.2025
18.09.2025
29.08.2025
18.08.2025
3.08.2025
7.07.2025
13.01.2025
6.01.2025
27.02.2023