Mehmet Y. Yılmaz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sıkı bir seçim kampanyası yürütüyor.
Cumhurbaşkanı olarak devletin tüm olanaklarını da bu kampanyasında seferber etmiş durumda.
Miting meydanlarında dağıttığı çay paketlerinin parası nereden karşılanıyor diye merak bile etmiyorum.
Cumhurbaşkanı’nın halka dağıttığı bu tür hediyelerin parasını kuşkusuz ki biz vergi mükellefleri karşılıyoruz.
Devlet işlerini görürken devletin mumunu, kendi işlerini görürken kendi cebinden aldığı mumu yakan Hz. Ömer hikayeleri, memleketimizin siyasi İslamcıları için nostaljik bir anlam bile taşımıyor artık, çok geride kaldı çünkü.
Çay dağıtımı işi, devlet kesesinden bu kampanyaya harcanan paranın küçük bir bölümü tabii.
Erdoğan’ın kampanyasının bir bölümü de mitinglerin canlı olarak bütün televizyon kanallarından aynı anda yayınlanması şeklinde yürüyor.
Bu da yetmiyor, sırayla televizyon kanallarına çıkıyor, ellerine soracakları sorular verilmiş tiplerin karşısında oturup, salladıkça sallıyor.
Ancak öyle görünüyor ki bu seçmende bir tür “bıkkınlığa” da yol açmış durumda.
Odatv’de yayınlanan habere göre Erdoğan’ın ATV ve A Haber kanallarındaki özel söyleşisi total izleyicide 31. Olabilmiş.
Bundan bir hafta sonra çıktığı Kanal D, CNN Türk yayınında ise 47. Sırada.
Üç gün sonra Star, NTV ortak yayınındaki sıralaması ise 51.
Belli ki insanlar aynı ses tonuyla, aynı şeylerin tekrarlandığı, düzmece basın toplantılarına itibar edip izlemiyorlar.
Çıktığı sözde basın toplantılarının reytinglerinin 11 gün içinde 31. Sıradan, 51. Sıraya gerilemiş olması bunun kanıtı.
Aynı sorunu gazetelerde de yaşıyor olmalı ama tabii bunu net olarak ölçebilmek mümkün değil.
Sadece şunu söyleyebiliriz: Erdoğan’ın basılı bülteni halinde çıkan gazetelerin toplam gerçek satışları, bir sene öncekinin neredeyse yarısı kadar.
Erdoğan her geçen gün daha fazla “ne diyeceği hiç merak edilmeyen insan” durumuna düşüyor. Ben uyarmış olayım.
***
Urfalı seçmenlere uyarımdır: Sakın ha!
AKP’ye oy vermek, öteki dünyadaki konumunuzu garanti altına alır mı, almaz mı? Öyle görünüyor ki bu yerel seçimin önemli propaganda temalarından biri de bu soruya verilen olumlu yanıt olacak.
Daha önce AKP’ye oy vermenin mahşer günü berat belgesi olacağını söyleyen İsmet Yılmaz’dan sonra AKP Şanlıurfa Milletvekili Kasım Gülpınar, seçim konuşmasında el yükseltti:
“Allah sizden emaneti ehline vermenizi emrediyor, bu emir hepimiz için geçerli, sadece yöneticiler için değil, herkes için halk için de geçerlidir. Halk emaneti nasıl verir? Sandığın başına gider, oyunu atar ve emanetini verir. Allah size bir emanet veriyorsa, bunun hesabını soracak demektir. Vicdan rahatlığıyla size diyorum ki, yarın inşallah mahşerde Allah’ın karşısına çıktığınız zaman, o emaneti bize verdiğinizden dolayı, size inşallah hiçbir hesap sormayacak.”
Değerli Müslüman seçmenler, aman ha!
Bu arkadaşlara oy verip iktidara getirdiniz ve onlar senelerce Fetullahçı çeteyi beslemekte bir sakınca görmediler.
Cumhurbaşkanı yaptığımız zat onlara “ne istedilerse verdi.”
Neden? Çünkü Erdoğan’ı kandırmışlar.
Onun kandırılmasının sonucunda yüzlerce vatandaşımız darbeci alçakların kurşunlarıyla hayatlarını kaybetti.
Ülke ekonomisi sarsıldı. Bunu da ben söylemiyorum, onların sözü bu.
Yetmedi, bu arkadaşımızı PKK da kandırdı.
“Barışacağız, silah bırakacağız” dedi, şehirlere silah depoladı, hendekler kazdı, bir çok şehir harabeye döndü.
Bu konuda aldatıldığını, yanıltıldığını da bizzat kendisi söyledi.
Bu kadar kolay kandırılıp, yanıltılabilen birisi, işinin ehli sayılır mı?
Urfalı seçmenler, iyi düşünün!
Kasım Gülpınar haklıysa, ona vereceğiniz her oyun hesabını mahşer günü sizden soracaklar, haberiniz olsun.
***
Analar ne aslanlar doğuruyor
Damat Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın geçen gün yaptığı konuşmayı okurken göz yaşlarıma hâkim olamadım.
Böyle kudretli, kuvvetli Maliye Bakanlarımız olduğu sürece kimse bize ters bakamaz diye göğsüm kabardı.
Albayrak dedi ki : “Demir bir yumrukla doları 5 liraya indirdik!”
Gerçi bu sözü söylediği sırada 1 ABD Doları karşılığında 5 lira 37 kuruş alabiliyordunuz ama olsun. İnsanın yine de göğsü kabarıyor.
Ancak şunu da merak etmiyor değilim: 1 ABD Doları, 3 Şubat tarihinde 5 lira 22 kuruştu. Bir ay sonra 3 Mart’ta ise 5 lira 37 kuruş.
Oysa tam bir yıl önce 1 dolar almak için 3 lira 20 kuruş yeterli oluyordu.
Acaba Berat Bey yumruğunu yanlış birisine mi vurdu diye endişelenmedim de değil.
Sakın Berat Bey’in, “bu doların suratıdır” diye salladığı yumruk, TL’ye denk gelmiş olmasın?
***
Yazarlar
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
6.08.2025
26.06.2025
23.06.2025
12.05.2025
4.04.2025
2.04.2025
6.03.2025
4.03.2025
28.02.2025