Mithat SANCAR

Mithat SANCAR
Mithat SANCAR
Tüm Yazıları
Hafıza mekanları ve Diyarbakır cezaevi
11.08.2014
2069

 Geçmişle ilişkiyi, esas itibariyle unutma üzerine kurmuş bir coğrafyada yaşıyoruz. Geçmişteki günahları, utançları, suçları olabildiğince yok saymak, unutmak ve unutturmak, hem bireysel hem de toplumsal düzlemde yaygın ve baskın bir tutumdur. Böylece geçmişin hesabının kapanacağı umut edilir. 

 
Geçmişteki zulüm ve vahşet pratiklerini unutturmaya çalışmak, bu ülkede güçlü bir siyasal tercih ve yönetme tekniğidir aynı zamanda. Devlet, neyin ne kadar ve nasıl hatırlanacağına karar verme hakkını kendinde görür; hatırlanmasını istemediği olaylara ve dönemlere, bir karartma uygular, gerekirse hatırlama yasağı koyar. Böylece geçmişteki ihlallerin ve suçların hesabının sorulmasına engel olacağını varsayar. Yönetim zihniyetinin sorgulanmasını önlemek de unutturma politikalarının hedeflerindendir. 
 
Buna karşılık, hatırlamak ve hatırlatmak, hak ve adalet mücadelesinin vazgeçilmez unsuru, hatta şartıdır. Geçmişteki zulüm pratiklerinin hesabını sormanın yolu, çoğu zaman buradan geçer. 
 
Hatırlamanın ve hesap sormanın amacı, geçmişteki adaletsizliği gidermekten ibaret değildir. Bugünü ve geleceği adalet üzerine inşa etmek için de, hatırlamaya ve hesap sormaya ihtiyaç vardır. Kısacası, Milan Kundera’nın dediği gibi, 'insanın iktidara karşı mücadelesi, hafızanın unutmaya karşı mücadelesidir.” 
 
Geçtiğimiz asrın son çeyreği, hatırlama kültüründe önemli gelişmelere sahne oldu. Mazlumların ve mağdurların hafızalarının uyanışından söz etmeyi mümkün kılan bu gelişmelerin en önemlileri, Latin Amerika ülkelerindeki askeri diktatörlüklerin çöküşü ve Güney Afrika’daki ırkçı rejimin çözülüşüdür. Bu ülkelerde, geçmişteki insanlık suçlarının hesabını sormak ve bunların tekrarlanmasını önlemek için yöntemler arandı. Geçmiş dönemin zulüm merkezlerini, zulüm politikalarının teşhir edildiği mekanlara dönüştürmek, bu yöntemler arasında yer aldı. Gerçi bu tür hafıza mekanları, ilk defa buralarda oluşturulmadı, ama en çarpıcı örneklerine Şili ve Arjantin’de rastladığımız uygulamalar, hatırlamanın siyasal ve toplumsal öneminin yeninde ve daha geniş boyutlu bir şekilde keşfedilmesini sağladı. 
 
Pinochet diktatörlüğü altında on yedi yıl geçiren Şili, baskı ve zulüm dönemleriyle hesaplaşma konusunda başka toplumların ilham alabileceği tecrübeler üretti. Çoğu son 5-6 yılda billurlaşan bu tecrübelerden biri de, başkent Santiago’daki Hatırlama ve İnsan Hakları Müzesi’dir. Tanıtım broşüründe yer alan şu cümle, müzenin amacını yalın bir şekilde anlatıyor: '11 Eylül 1973 ila 10 Mart 1990 arasında insan hayatına ve onuruna yapılan saldırılar üzerinde düşünmek için bir davet...' Müzede, darbenin yapıldığı andan başlayarak yapılan vahşetler, orijinal video ve audiolarla, gazete küpürleri ve tanıklıklarla, fotoğraflar ve çocukların çizdiği resimlerle sergileniyor. Santiago’da, ilginç hafıza çalışmalarından biri de, diktatörlüğün önemli merkezlerinin yer aldığı güzergahtır. Örneğin darbeye kadar Sosyalist Parti binası olarak kullanılan, diktatörlük döneminde gizli polisin gözaltı ve işkence merkezine dönüştürülen yer, şimdi resmi hafıza mekanı olarak bu güzergahta yer alıyor.
 
Acımasız bir askeri diktatörlüğü yedi yıl süreyle (1976 - 1983) yaşayan Arjantin’de de hafıza mekanları ve hatırlama çalışmaları konusunda değerli uygulamalar var. Bunların en önemlileri, başkent Buenos Aires’teki Donanma Teknik Okulu (ESMA) kompleksinin bir bölümünün müze ve insan hakları araştırma merkezi haline getirilmiş olmasıdır. Vahşetin sembollerinin başında gelen ESMA’da onbirlerde kişiye işkence yapılmış, bunların yaklaşık otuz bini uyuşturularak kargo uçaklarına bildirilmiş ve okyanusa canlı canlı atılmıştı. 
 
Her iki ülkede de, bütün bu çalışmalar, hakikat ve adalet ekseninde ve ‘’bir daha asla' (nunca mas) sloganıyla yürütülüyor. Diyarbakır Cezaevi’nin müze yapılması talebini de bu çerçevede düşünmek, lazım...(BasHaber Gazetesi)
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar