Murat AKSOY
Fransa Meclisi, "Ermeni Soykırımı'nın inkâr edilmesine ceza yaptırım öngören" tasarıyı oyladı. Yasa 570 kişilik Meclis'te 45 kişinin katılımı ile oylanıp kabul edildi.
Fransa, dünyadaki başka ülkeler gibi 1915'te yaşananları "soykırım" kabul eden (2001) ülkelerden birisi. Dün kabul edilen yasa, 2006'da Sosyalist ve Komünist Parti'nin önerisi ile Meclis'te kabul edilmiş, ancak Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin engellemesi ile yasa Senato'ya gelmediği için yasalaşmamıştı. Dün kabul edilen yasanın Senato aşaması var. Önümüzdeki 5 hafta da bu süreci izleyeceğiz.
Kabul edelim ki, konu, "yasa" ve "içeriği" değil, "siyaset"tir. Fransa'nın önde gelen pekçok siyasetçisi ve entelektüeli "yasa ile tarih yazılmayacağını" söylüyor. Yasa ile tarih yazmak en başta tarihe haksızlıktır.
Kabul edilen yasanın önemli bir yönü de bir Avrupa'da önemli değer olan "düşünce ve fikir özgürlüğüne" vurulmuş bir darbedir. Ve "Düşüncene katılmıyorum ama onu söyleyebilmen için canımı veririm" diyen Voltaire'in ulusuna yakışmamaktadır. Hele hele arkasında yakın geçmişte Cezayir örneği olan bir ülkenin Türkiye'ye insanlık dersi vermesi kabul edilemez.
VOLTAİRE'İN RUHU SIZLARKEN
Cumhurbaşkanı Sarkozy bu yasayı sadece iç siyasetine malzeme yapmıyor. Yasa ile aynı zamanda Türkiye'yi uluslararası düzlemde sıkıştırmak istiyor. Sarkozy için yasa iki boyutlu işlevseldir; hem iç hem de dış politikada.
Sarkozy'nin iç politikadaki hedefi elbette 2012 Mayıs ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimidir. Bu seçimin Sarkozy için bıçak sırtında gittiğini düşünürsek yasanın onun açısından önemini daha iyi görebiliyoruz. Sarkozy'nin hedef seçmen kitlesi hem Ermeni diasporası hem de Le Pen'in doğal tabanı olan Türkiye karşıtları ve aşırı sağcılardır. Sarkozy bu yasayı Senato'dan geçirme konusunda ısrarlı olacak ve oyları garanti altına almaya çalışacaktır.
Sarkozy'nın bu ikiyüzlüğünü en iyi gösteren şey, yasayı ilkesel ve vicdanı gerekçelerle 2006 yılında Meclis'e sauna Sosyalist ve Komünist Parti'nin, bugün yasayı desteklememesidir.
Yasanın ikinci boyutu ise uluslararası ilişkiler alanıdır. Son yıllarda yaşanan ve hâlâ devam eden büyük küresel değişim Avrupa'yı aktör olmaktan çıkarırken Türkiye'yi güçlü bir aktör haline getirmektedir. Türkiye ekonomik ve siyasi olarak bölgesinde ve küresel denklemde yükselirken Avrupa ve Avrupa Birliği (AB) ekonomik krizler ve liderlik zafiyeti yüzünden küresel denklemden düşmektedir.
Bu büyük resimden bakıldığında özellikle Fransa'nın Türkiye'ye bakışı daha anlaşılır hale gelmektedir. Bu yasa Fransa'nın Ermenilerin yaşadıkların duyduğu ahlaki zaaf için değil, siyasi çıkar için kullanmasıdır. Bu yasa, Fransa'daki Ermenilere de yapılmış bir aşağılamadır.
TÜRKİYE NE YAPMALI?
Elbette bu aşamada en çok sorumluluk Türkiye'ye düşmektedir. Hem içerde hem de dışarıda yapmamız gerekenler var.
Fransa'ya karşı söz konusu olan yaptırımlar kısa vadeli ve tepkisel olarak anlamlı ama sorunun çözülmesi bağlamında uzun vadeli anlamlı adımlar değildir.
1915'te yaşananlar konusunda en büyük adımları içeride atmalıyız. İlk olarak yapılması gereken 1915'te yaşananların tarihsel olarak okunmasına daha çok katkı sunacak ortamın yaratılmasıdır. Yani 1915'e siyasi değil tarihsel olarak bakabilmeliyiz. Bunun yolu Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin geliştirilmesi ve önceki yıl imzalanan protokoller konusunda adımlar atmaktır.
1915'te ne yaşanmış olursa olsun geçmişin yükü geleceğimize ayak bağı olmamalıdır. Eğer biz 1915'de yaşananlar konusunda geçmişe nesnel bakamazsak, bu konu Türkiye'yi uluslararası alanda sıkıştırmak için başka ülkelerin kozu olur. Bunu yolu ne yaşandığını açıkça ortaya çıkaracak biçimde araştırmaktan geçiyor. O tarihte yaşananlar, iki ülkenin sorunu olduğu için ancak iki ülkenin konuşarak çözebileceği bir sorundur. İki ülke konuşmaya başlarsa, sorun üçüncü ülkelerin gündeminden çıkar. Biz bu konuda adım atmazsak Fransa gibi başka ülkeler böylesine insan haklarına aykırı yasaları çıkarırlar.
Biz yaramızı tedavi etmezsek başkaları bu yarayı kaşımaya devam eder. Unutmayalım; tarihle yüzleşmezsek tarih bizi tutsak eder.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018