Murat BELGE
Yunanistan’a son gidişimden beri iki yılı aşkın bir süre geçmiş olmalı. Kriz başlamıştı ve onunla ilgili birçok hikâye dolaşıma girmişti. Ben Selanik’e gitmiştim. Tuhaf, ama, orada “kriz manzarası” denecek bir şey görmedim. Lokantalar, tavernalar doluydu, vitrinler de doluydu. İnsanların davranışlarında da, sıkıntı içinde olduklarını akla getiren bir şey yoktu.
O zaman, “krizde olan galiba Yunanistan değil, Atina,” diye düşündüğümü hatırlıyorum. Tabii sonuçta “Atina” demek, “Yunanistan’ın yarısı” demek. Orası sıkıntıdaysa, geri kalanı da bunu hisseder; ama orası kadar hissetmeyebilir. Bu arada, örneğin adalarda da hiç kriz havası esmediğini söylemişlerdi. Adalar genellikle turizmle yaşar. Turizmde kayda değer bir değişiklik, bir sürçme olmadığına göre, kriz havası hissedilmemesi de normal.
Bu arada, Yunanistan’ın Avrupa Birliği’ni nasıl kandırdığına dair birçok hikâye dinledik. Falan kurumun bünyesinde sözgelişi kırk beş bahçıvan kadrosu varmış, ama kurumun bahçesi yokmuş; buna benzer pek çok hikâye. Bunların bir kısmı uydurma olsa da, aralarında doğru olanları da vardı mutlaka. Bizim “Akdeniz iklimi” böyledir biraz, yadırganacak bir şey yok.
Ama, doğrusu, işin içyüzünü, ayrıntısını bilmiyorum. Tam olarak nereden başladı. Yunan sere serpeliğinin payı neydi, Batı’daki genel krizin payı neydi, ben bilmediğim gibi, konuya çok daha yakın olanlar da aralarında tartışıyor. Yunanistan’ın “Avrupa Birliği’nin şımarık çocuğu” olduğunu söyleyenler de var, gadre uğradığını söyleyenler de var.
“Gadre uğramış” olsa bile –bu zaten ancak kısmî bir şey olabilir– küsecek ve kavga çıkaracak bir durum olmamalı bence. Bunu yalnız ya da öncelikle Yunanistan’ı düşünerek söylemiyorum. Avrupa Birliği “büyük birim”; onun üyesi olunca, üyelerin işleri de büyük birimin genel mantığı, değerleri, politikaları ve teamülleri içinde çözülmeli.
Tabii bunun öbür yanı da geçerli. Avrupa Birliği de üyesinin sorunlarına karşı duyarlı olmalı ve “yaramaz çocuğu cezalandırma” havasına girmemeli. Yunanistan’da kriz patladıktan sonra AB’de takınılan tavırda böyle bir hava biraz seziliyordu (“Yunanistan AB’yi sömürdü” deniyor; bu doğruysa, AB de aslında ne olduğunun farkındaydı ya da olmalıydı). Ayrıca, IMF ve ilgili öbür ekonomik kurumların önerdiği, önermekten öte empoze ettiği tedbirlerin veya politikaların pek bir işe yaramadığı, bir derde deva olmadığı görülüyor; dışarıdan gözlemci sıfatıyla bunun böyle olduğunu söyleyenler de var. “Kemer sıkma” herkesin başına gelebilir; ama kemer, belirli bir amaçla sıkılır: sorunu atlatmak, yeniden normale dönmek için. Bunlar olmayınca, “kemer sıkmak” bir “ceza” haline geliyor.
Avrupa Birliği hâlâ bir “proje”. Habire bir “arıza” çıkıyor ve Birlik bir laf olarak kalıyor. Avrupa var ama birliği bir türlü olamıyor. Bunun önemli bir nedeni, başta yöneticiler, politikacılar, ulus-devlet alışkanlıklarını terkedememek.
Bu bakımdan Yunanistan krizi Avrupa Birliği’ni oluşturan herkes için bir sınama haline getirilmeli. “Bir sıkıntı elbirliği ile nasıl savuşturulur?”
Ama bunun için şu anda Yunanistan’ın (bir hayli öfkeli ve duygusal bir Yunanistan bu) direksiyonunu eline geçirmiş olan Tsipras’ın sorumluluk ve serinkanlılıkla davranması öncelikle gerekli. “Ben Yunanistan’ın çıkarını savunurum, gerisi beni ilgilendirmez,” gibi bir tavır sözkonusu olmamalı.
Ödenecek bedel varsa ödenmeli, hak edilmemiş bedel de ödetilmemeli. Bunun pekâlâ mümkün olduğu kanısındayım.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025