Neşe Düzel
“Kolordu Kumandanı Nihat Bey’e verdiği bir telgraf var. O telgrafta Atatürk, ‘Kürtler ekseriyette oldukları vilayetlerde kendilerini yönetecekler’ diyor. Atatürk, Kürtlere bir tür özerklik verilmesinden 1924’te vazgeçti.”
“İttihat-Terakki, M. Kemal ve arkadaşları, Kürtlere, ‘Kurtuluş Savaşı’nı bizimle beraber yürütmezseniz, Ermeniler geri gelecek, buralar Ermenistan olacak. Ermenilerden aldığınız malları geri vereceksiniz’ dediler.”
“1919’daki Amasya Protokolü’nde ‘Savaş biter bitmez Kürtlerin içtimai, siyasi ve ırki her türlü ihtiyaçları Giderilecektir’ deniyor. Atatürk’ün Nutuk’unda bu cümle yok. Protokol’deki cümleyi halktan sakladılar.”
***
NEDEN NACİ KUTLAY
Türkiye’nin en büyük sorunu Kürt sorunu. Otuz yıldır bitmeyen bir savaş var. Bugün otuz yaşına gelmiş Diyarbakırlı bir Kürt genci “savaşsız” bir dünya ve hayat bilmiyor. Türkiye otuz yıldır Kürt savaşıyla yaşıyor. Peki, bu savaşın öncesi neydi? Cumhuriyet’in başlangıcında Kürtlerin durumu nasıldı? Osmanlı’da Kürtlerin durumu neydi? Kürtler hangi ülkelerde, hangi şartlarda, kimlerle yaşıyorlardı? Kürtler bugün, başka ülkelerde hangi şartlarda yaşıyorlar? Niye Türkiye’de savaş çıktı ve sorun bir türlü çözümlenemedi? Bu savaşın, bu sorunun tarihî arka planı nedir? Kürtler en çok kimlerden ihanet gördü? Cumhuriyet kurulurken Kürtler ne bekliyordu? Verilen sözlerden nasıl cayıldı? Kürtler şu anda nasıl bir siyasi yapı için mücadele ediyor? Bütün bunları, Kürt tarihi üzerine çalışmalar yapan ve çok sayıda kitap yayımlayan Naci Kutlay’a sorduk. Kürtçe roman ve çevirileri de bulunan araştırmacı yazar Naci Kutlay’ın, “Kürtlerde Değişim ve Milliyetçilik”, “İttihat-Terakki ve Kürtler”, “Kırkdokuzlar Dosyası” ve en son olarak da Dipnot Yayınları’ndan çıkan “Kürt Kimliğinin Oluşum Süreci” isimli kitapları var.
***
NEŞE DÜZEL: Kürtlerin, Suriye’de özerk bir yönetim kurma ihtimalinin ortaya çıkmasıyla birlikte bölgede iki Kürdistan’ın belirmesi herkesin dikkatini Ortadoğu’daki Kürtlerin tümüne çevrildi. Dört ülkeye bölünmüş görünen Kürtlerin toplam nüfusu ne?
NACİ KUTLAY: İstatistikler sağlıklı olmadığı için Kürtlerin kesin nüfusu bilinmiyor. Ama toplam Kürt nüfusunun 25-30 milyon olduğu üzerinde anlaşılıyor.
Hangi ülkelerde ne kadar Kürt yaşıyor?
Irak’ta yaklaşık altı milyon, Suriye’de iki milyon, İran’da dört milyon kadar Kürt’ün yaşadığı söyleniyor. Türkiye’de de 18-20 milyon arasında Kürt yaşadığı kabul ediliyor. Bir de Kafkaslar’da bir milyon civarında Kürt nüfus var. Gürcistan, Ermenistan, Kazakistan ve Orta Asya cumhuriyetlerinin her birinde birkaç yüz bin Kürt yaşıyor.
Irak’ta Kürtlerin devleti var, Suriye’de yenisi oluşuyor, Türkiye’deki Kürtlerin durumu malumumuz. Peki, İran’daki Kürtlerin durumu ne?
Aslında Kürtler açısından İran ve Türkiye’de benzer şeyler yaşandı. Çünkü modern Türkiye kurulurken, İran modern Türkiye’yi örnek aldı. İran yönetimi, modern Türkiye’yi taklit ederek Kürtler üzerindeki baskıyı daha da arttırdı. Sonuçta 1920’li yıllarda, Türkiye’dekine oranla daha az olmakla birlikte İran’da da Kürtlerin üzerinde baskı vardı.
Kürtlerin bugün İran’da durumu nedir?
Kürtler İran’da iki bölgede varlar. Sünni Kürtler daha çok Türkiye hududuna yakın yerlerde yaşıyorlar. Şii Kürtler ise Kirmanşah taraflarındalar. Şii Kürtler bugünkü düzenle uyum hâlindeler. Sünni Kürtler ise geçmişte Şah’a karşı Humeyni’yle birlikte hareket ettiler, demokratik bir İran kurulacak ümidiyle şahlığa karşı birlikte mücadele ettiler. Humeyni iktidara geldiğinde de özerklik talep ettiler. Ama Humeyni Sünni Kürtlerin özerklik talebini kabul etmedi.
Özerklik talebi kabul edilmeyince ne oldu?
İran ordusuna ve Humeyni rejimine karşı Kürtlerin gerilla savaşları başladı. Abdurrahman Kasumlu liderliğindeki İran Kürdistan Demokrat Partisi köylerde ve dağlarda silahlı mücadeleye zaten hazırlıklıydı. Kasumlu, Avrupalılar tarafından da tanınıyordu ve İran’daki halklar tarafından saygı görüyordu. Ama çok geçmeden İran istihbaratı Kürtlerin liderini Avrupa’da öldürdü. Humeyni iktidara geldikten sonra Abdurrahman Kasumlu’yu İsveç’te görmüştüm ben. Kasumlu ve arkadaşları, “Demokratik bir İran kuralım. Kürtlere özerklik verilsin” diye Humeyni’ye müracaatta bulundular.
Ne cevap aldılar?
Dürüst olmak lazım. Humeyni bütün taleplere evet demedi ama Kürtleri kültürel konularda tatmin edecek bazı şeyleri yapmaya niyetlendi. Kürtlerin kendi okullarını açmalarına, Kürtçe dergiler ve gazeteler çıkarmalarına sıcak baktı. Ama Kürtler özerklik istediler. O dönemde Kürtler arasında devrimci bir dalga vardı. O devrimci dalganın etkisiyle kültürel haklarla iktifa etmediler ve Humeyni’ye evet demediler. Kültürel hakları yetersiz buldular. Artık o dönemde Humeyni çok güçlenmişti ve Kürtlerin özerklik talebine karşı çıktı.
Kürtlerin İran’da bugün hakları, hukukları ne?
İran’da tabii ki demokrasi sorunu var. Muhalefet eden hapse giriyor ya da idam ediliyor ama... Kürtlerin hakları İran’da her zaman Türkiye’den daha ileride oldu. Çünkü İran her zaman şunun bilincinde oldu. Sertlikle, yasaklamalarla Kürt hareketleri bitmez, aksine sorunlar daha artar diye düşündüler ve politikalarını Kürtleri yönetebilecek kadar yumuşak bir çizgide tuttular hep. Bu yüzden İran’da Kürtçe yasağı olmadı ve okullarda Kürtçe dersler var, Kürtçe dili öğretiliyor. İran’da idari olarak değil ama bir coğrafi bölge olarak Kürdistan ismi de kullanılıyor. Hatırlayın...
Neyi?
İran’dan Kürdistan yazılı bir uçak gelmişti ve Türkiye’de ne sorunlar yaşanmıştı. Oysa Osmanlı döneminde Türkiye’de de coğrafi bölge olarak Kürdistan vilayeti vardı. Hatta Zara- Koçgiri’nin özel bir statüsü, kendine ait bir yönetimi bile vardı.
Kürtlerin kurduğu ilk devlet olarak Mahabad Cumhuriyeti’nden söz edilir. Neydi Mahabad Cumhuriyeti?
Mahabad, İran’da Sünni Kürtlerin yaşadığı bir bölge. Mahabad Cumhuriyeti de, İran’ın bütünlüğü içinde kalınarak Kürt bölgesinin özerkliğinin ilan edilmesidir. Yani Mahabad Cumhuriyeti, bağımsız Kürt devletinin adı değildi. Mahabad, özerk Kürt yönetiminin adıydı ve Sovyetler’in desteğiyle Şah’ın çok güçsüz olduğu bir dönemde kuruldu.
Kürtlerin ilk cumhuriyeti nasıl kuruldu?
İkinci Dünya Savaşı sonrasında yeni bir Kürt milliyetçiliği doğdu. Önceki Kürt milliyetçiliği ağaların, beylerin, mollaların milliyetçiliğiydi. İkinci Dünya Savaşı’nın ve ulus-devletlerin getirdiği modern milliyetçilik ise aydınların, öğrencilerin, kentlilerin, esnafın milliyetçiliği oldu. Mahabad Cumhuriyeti’nde, işte bu iki milliyetçilik İran’da Kürtlüğü iktidara getirmek için birleşti. Hedef, İran’a demokrasi, Kürdistan’a özerklik getirmekti.
Neden başarısızlıkla sonuçlandı?
Kürtler o dönemin dünyasını iyi okumadılar. Batı’yı karşılarına almakla iyi yapmadılar. Amerika ve İngiltere ile sıcak ilişkiler kurmak ve onlarla birlikte olmak yerine, gittiler Sovyetler’le beraber oldular ve onun yardımını aldılar. İkinci Dünya Savaşı bittikten sonra Sovyetler, Amerika ve İngiltere ile yaptığı anlaşma gereğince İran’dan çekilmek zorunda kaldı. Kürtler de Mahabad’ı yaşatamadılar. Böylece 1946’da kurulan özerklik 11,5 ay sürdü. Şunu da belirtmek lazım: Şiilik İran’ın resmî inancı olduğu için Şii Kürtler Sünni Kürtlerle beraber hareket etmediler. Zaten Türkiye’deki Kürt Aleviler de Sünni Kürtlerle beraber olamıyorlar.
PKK çizgisinde çok sayıda Alevi Kürt yok mu?
PKK ayrı. O yeni bir evrenin getirdiğidir. Şeyh Sait isyanı oluyor, Aleviler karşı çıkıyor. Koçgiri oluyor, Sünniler karşı çıkıyor. Milliyetçiliğin işte böyle handikapları var. Mezhep, etnik kökenin önüne çıkıyor. Belki ses vermiyor ama hâlâ böyledir bu. Bu yüzden bu alttaki sesi duymak lazım.
Mesut Barzani’nin babası Molla Mustafa Barzani Mahabad Cumhuriyeti’nin ünlü bir komutanıydı. Iraklı Kürt liderin, İran’da kurulan özerklikte ne işi var?
Aynı dönemde Irak’taki Kürtler de Irak devletine karşı mücadele ediyorlardı. Yenilince Mahabad’a geldiler. Hem Irak-İran sınırı Kürtler açısından bir sınır değil ki! Sınırın Irak ve İran tarafındakiler hepsi birbiriyle amca çocukları. Sen Iraklısın ben İranlıyım demiyorlardı ki. Bunlar örgütlenirken de iç içeler. Hem İranlı lider Gazi Muhammed’e, hem Iraklı lider Molla Mustafa’ya saygı duyuyorlardı. Bunları iyi tahlil edebilmek için din ve milliyetçiliğin bağlarını iyi bilmek lazım..
Millete, etnik kökene dayanan milliyetçilik, ümmete dayanan dinle bağdaşır mı?
Tabii ki bağdaşıyor. Mesela Kürt milliyetçiliğinin bütün dayanakları, Nakşibendîlikten, Kadirilikten geliyor. Barzani vaktiyle Kadiri’ydi, sonra Nakşibendî oldu. Çünkü Kadiriler giderek erozyona uğradılar, değiştiler ve Nakşibendî oldular. Türkiye’de Kürt isyanlarını yapanların hepsi Nakşibendî’dir. Dersim ve Koçgiri dışında Kürt isyanlarını yapanların hepsi Nakşibendî’dir. Şeyh Sait Nakşibendî’dir. Mahabad Cumhuriyeti’nin lideri Gazi Muhammed Nakşibendî’dir.
Niye hepsi Nakşibendî? Bir rastlantı mı bu?
Rastlantı değil. Nakşibendîliği Türkiye’de ve Ortadoğu’da yayan Mevlana Halid’dir. 1770’lerde Süleymaniye ile Kerkük arasında Karadağ diye bir mıntıka vardır, oralıdır. O dönem İngiliz emperyalizminin Hindistan’da ve Uzakdoğu’da egemen olduğu bir dönem. Mevlana Halid Hindistan’a gitti ve orada antiemperyalist mücadeleyi tanıdı. Dönüşünde 60 kadar müridi oldu, 33-34’ü Kürt’tü. Bunların her biri gittikleri yerlerde milliyetçi ama İslamcı tekkeler kurdular. İslamcılıkla milliyetçiliğin sentezini yaptılar ve içine yabancı düşmanlığını koydular. Mevlana Halid’i Kürt milliyetçileri takip etti. Türkler Mevlana Halid’i çok takip etmediler. Bir tek Turgut Özal takip etti. Türkler, Nakşibendîliğin Gümüşhanevî kolunu takip ettiler. Erbakan da bu kolu takip etti.
Kürtler ne zamandan beri Mezopotamya’da yaşıyor?
Kürtlerin Mezopotamya’da bilinen tarihi milattan önce altıncı ve yedinci asırdır. Ama daha önceye ait bilgiler de var. Türkler Orta Asya’dan, İran’dan geldiklerinde Kürtler burada vardı.
Kürtler hep bölünmüş olarak mı yaşadılar?
Hep bölünmüş olarak yaşadılar. Çünkü feodal toplumun yapısı parçalıdır, bölünmüştür. Eskiden Almanlar da, İtalyanlar da böyleydi. Güçlü bir derebeyi, bir prens onları birleştirdi. Onlar da öyle gönül bağıyla yan yana gelmediler. Kürtlerin de birleşme teşebbüsleri oldu ama koşullar ve kendi becerileri buna müsaade etmedi. Geri kalmış, geç kalmış bir toplumda birleşememek, bölünmüşlük bir ölçüde mukadderdir.
Niye bir Kürt krallığı yok tarihte?
Yok. Sizce niye yok?
Kürtlerin feodal yapısı, devlet kurmalarına engel mi oldu?
En büyük etken o... Bir de şunu kabul etmek lazım: Kürtlerin kendileri de bunu beceremediler. Belki de kişisel yetersizlikleri var. Kabul etmek lazım ki, Kürtlerden Atatürk gibi teşkilatçı, örgütçü bir adam çıkmadı. Bir de şu var... Kürtler kendini Osmanlı’yla beraber gördü ve devlet arayışında olmadı. Türklerle birlikte elde edilen galibiyet Kürtlere yetti. Ayrıca, Kurtuluş Savaşı’nın başında Kürtleri, “buralar Ermenistan olacak” diye korkutmasalardı ve yanlarına almasalardı Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmak kolay mı olurdu?
Kürtleri kim korkuttu?
Cumhuriyet kurulacağı zaman, bütün İttihat-Terakki, Mustafa Kemal ve arkadaşları, Kürtlere, “aman burası Ermenistan olacak. Gelin birlikte olalım” dediler.
Bugün bütün Kürtleri aynı bayrak altında toplayacak bir girişim var mı?
Hayır yok. Kürtlerin bir kısmı, Suriye’de büyüdü ve orada şekillendi. Bir kısmı Irak ulus-devletini kabullenmedi ve hep onunla mücadele etti. Türkiye’dekiler çok partili hayata girdiler, diğer Kürtlere göre daha demokratik oldular. İran’dakiler ise apayrı bir medeniyette yaşadılar. Şimdi bu insanları nasıl biraraya getireceksiniz? İsteseniz de olmaz. Hepsi farklı koşullarda, farklı etkilerle yetişmişler, şekillenmişler ve farklı dünya görüşlerine sahip olmuşlar. Kimi Fransa’dan, kimi İngiltere’den etkilenmiş. Türkiye’dekiler ise tipik bir ulus-devlet sürecini yaşamış. Kürtleri tek bayrak altında toplamak zor.
PKK’nın dört ülkedeki etkisi nedir?
Suriye’de ve Türkiye’de etkisi var. İran’da ise çok etkisi yok. Irak’ta da yok. Halk arasında biraz ilgi duyuluyor o kadar.
Barzani’nin Kürtler nezdinde gücü ve etkisi ne?
Türkiye’dekiler de dâhil, Kürtler ona saygı duyuyorlar ama... PKK gibi o da Kürtleri tek bayrak altında toplayamaz, Kürtler onun yönetimini kabul etmez.
Türkiye’de Barzani’nin yönetimini kabul edecek Kürt yok mu?
Çok var ama onunla kol kola girip onun peşmergesi olmak isteyen Kürt ben görmüyorum.
Barzani ailesinin tarihi Kürtler için ne anlam taşıyor?
Baba Barzani’yi tarihî bir kahraman olarak görüyorlar. Oğlunun da şimdiye kadar bıraktığı intiba olumlu.
Kürtler ihanete uğradı mı?
Kürtler ihanete uğradı ve bu doğaldır. Çünkü Kürtler parçalı bir toplum. Bırakın aşiretler arasında parçalanmayı, bir de üstelik dört devlet arasında parçalanmışlar. Devletler ve istihbarat örgütlere tarafından manipüle edilebiliyorlar.
Kürtler en çok kimlerden ihanet gördüler?
Herkesten gördüler. Mesela Cumhuriyet’in kurulmasında o kadar çok fedakârlık yaptılar ve sonunda ne gördüler? İnkâr ve ret gördüler! Siz Amasya Protokolü’nü okudunuz mu? Bu protokol 21 Ekim 1919’da imzalandı. Taraflardan biri, Sivas Kongresi’nin sonunda kurulan Heyet-i Temsiliye idi. Taraflardan diğeri de İstanbul hükümetiydi. İstanbul hükümetini Bahriye Nâzırı Salih Paşa temsil ediyordu. Heyet-i Temsiliye’de de Mustafa Kemal, Rauf Orbay, Bekir Sami vardı. Amasya Protokolü’nde ne deniyor?
Ne deniyor?
“Savaş biter bitmez Kürtlerin içtimai, ırki her türlü ihtiyaçları giderilecektir” deniyor. Peki, ne oldu? Hemen sonra bu cümle halktan gizlenmek istendi. Bereket bir nüshası Salih Paşa tarafından İstanbul hükümetine gitti de, protokol yok edilemedi
Amasya Protokolü’nü Cumhuriyet’i kuran kadrolar mı halktan saklamak istediler?
Evet, can alıcı noktasını sakladılar. Protokol’de, “Başarıdan sonra, Kürtlerin içtimai, siyasi ve ırki bütün gerekleri yerine getirilecektir” diyor. Atatürk’ün Nutuk’unda bu cümle yok. Protokol’de var amaNutuk’ta yok... Bunların hepsi Çerkes.
Anlamadım, nasıl bir bağ kuruyorsunuz?
Salih Paşa Çerkes, Bekir Sami Çerkes, Rauf Paşa Çerkes. Bir tek Atatürk Çerkes değil. O Çerkesler, “biz bu cumhuriyeti Kürtlerle birlikte kurduk, beraber kuracağız” demiyorlar. 1919’un ekim ayıdır bu. Nitekim 1921’de Topal Osman’ı, Sakallı Nurettin Paşa’yı getirdiler ve Kürtleri öldürttüler. Zara’da, Koçgiri’de 80 küsur köyü ortadan kaldırdılar... Aslında 1919’da Atatürk Erzurum’a gittiği zaman Türkiye’nin en büyük meselesi yine Kürt sorunuydu. Bu mesele halledilmeden, yani istenen bir çizgiye getirilmeden Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı’nın verilmesi düşünülmüyordu. Bu yüzden de 1919’un ekim ayında Amasya Protokolü imzalandı zaten.
Peki, Osmanlı’da Kürtlerin durumu neydi?
Elbette özerk yapıları yoktu ama onları Kürtlüklerinden ötürü dışlayan bir durum da yoktu. Kürdistan bir coğrafyaydı. Kürdistan mebusları vardı. Cumhuriyet kurulduğunda ise Kürt kelimesi yasaklandı. Kürtlere baskı ve yasak arttı. Kürtler bunu gördü. Bu yüzden de Cumhuriyet döneminde sık sık küçük isyanlar oldu. Büyük Kürt isyanları ise Şeyh Sait, Ağrı ve Dersim, Koçgiri, isyanlarıdır.
Cumhuriyet kurulurken Kürtler ne bekliyordu?
Cumhuriyet’i Türklerle birlikte kurmayı bekliyorlardı. Cumhuriyet’i, Kürtlerle Türklerin ortak yapısı olarak düşündüler. Çünkü İttihat-Terakki, 1908’de İkinci Meşrutiyet’i kurduğunda da Kürtleri ve diğer milletleri öteleme yoktu. Zaten İttihat-Terakki’nin beş kurucusundan ikisi de Kürt’tü: Abdullah Cevdet ve İshak Sükuti... Ama İttihatçılar ne zamanki Balkanlar’da yenilgiye uğradılar, hepsi milliyetçi oldular.
Ermeni katliamı da o milliyetçi patlama sırasında yapılmadı mı?
Şunu iyi bilmek lazım. Ermeniler 1889’da partilerini kurmuşlardı. Ermeniler burjuva yaşamındaydılar. Kürtler ileri biçimde feodal bile değilken, Ermeniler burjuva düzenini yaşıyorlardı. Herkes bu sefer Ermenilerden korkmaya başladı. Zaten Kürtleri en çok Ermenilikle korkuttular. İttihat-Terakki de korkuttu, Kurtuluş Savaşı’nın başındakiler de korkuttu.
Ermeni katliamında bazı Kürtler rol almadılar mı?
Çok rol alan var. Kürtler, Ermenileri en çok öldürenlerdir. Osmanlı, devlet olarak karar verdi. Askerlerini ve istihbaratçılarını bölgeye gönderdi. Diyelim ki Eleşkirt’te, bilmem ne ilçesindeki Müslüman Kürtler de Ermenileri öldürdü.
Ermeniler katledilmişler, sürülmüşler. Artık Anadolu’da Ermeni kalmamış. Kalan da zaten kimliğini gizlemek zorunda kalmış. Kürtler, Ermenilerden neden korktular ki?
Korkuyorlar... Daha o zaman bu meseleler bitmemişti. İttihat-Terakki ve Kemalistler, “Eğer Kürtler bu işi (Kurtuluş Savaşı’nı) bizimle beraber yürütmezlerse Ermeniler geri gelecek. Buralar Ermenistan devleti olacak. Ermenilerden aldığınız malları geri vereceksiniz” dediler. Kürtler çok endişe ettiler ve korktular.
Ermeni katliamı konusunda Türklerde ve Kürtlerde hâlâ süregelen suskunluğun nedeni Ermeni mallarına el konulmuş olması olabilir mi?
Çok büyük bir etken bu! Şimdi sizi alayım ve Diyarbakır’da bir hanedan ailenin evine misafir götüreyim. Getirecekleri yemek tepsisine, siniye varıncaya kadar Ermeni malıdır.
Atatürk Kürtlere ne sözler verdi?
Size doğrusunu söyleyeyim. Atatürk, Kürtlere somut olarak “ben devlet şeklini şöyle yapacağım, Kürtlere şunu vereceğim” demedi.
Peki, ne dedi?
“Kürtlerin sosyal, o günkü tabiriyle içtimai bütün ihtiyaçları yerine getirilecektir” dedi. 1923’te de İzmit’ten geçerken gazete başmuharrirlerine yaptığı açıklamada, “Öyle vilayetler inşa edeceğiz ki, onların meclisleri oranın ihtiyacını göre karar verecek. Bu bir çeşit özerkliktir” dedi. Bir çeşit özerklik sözü, herkesi tatmin eden bir şeydir o zaman. Nitekim bundan hemen önce bir de Kolordu Kumandanı Nihat Bey’e verdiği bir telgraf vardır Atatürk’ün. O telgrafta da, “Kürtler ekseriyette oldukları vilayetlerde kendilerini yönetecekler” diyor Atatürk.
Atatürk bu görüşlerinden ne zaman vazgeçti?
1924’ün sonbaharında vazgeçti. Hem kendisi hem çevresindeki İttihatçılar Kürtlerin kendi kendilerini idare etmesini istemediler ve çok rahatlıkla dönüş yaptılar. Zaten ondan sonra da Şeyh Sait isyanı başladı. 1925 Şeyh Sait hareketi bir kopuştur, kırılmadır. Hem din hem de Kürt hareketidir bu. O zamanki bakanlar kurulu, bu hareketi önce mahkeme başkanının verdiği kararla bir Kürt hareketi olarak gösterdi. Ama sonra baktı ki bu ileride ideolojik ve siyasal bir sorun olur. Bakanlar kurulu bir karar aldı ve “Şeyh Sait hareketi dinsel bir harekettir” dedi.
Diğer ülkelerde de isyan ettiler mi Kürtler?
1924’te Irak’ta ve İran’da da isyan ettiler. Ama Kürtlere en çok baskı yapan ülke Türkiye oldu. Türkiye 1925’ten sonra diğer ülkelere de örnek olacak şekilde sertlik yanlısı oldu ve “Kürt yoktur” dedi. Diğer ülkeler ise Kürtlerin varlığını inkâr edemediler.
Türkiye’deki Kürtler şimdi nasıl bir siyasi yapı için mücadele ediyorlar peki?
Aslında çoğunluk eşit vatandaşlık istiyor. Eşit vatandaşlığın da ancak özerklikle gelebileceğini düşünüyor. Kürtlerin kafası özerkliğe daha açık. Hem komşularından, hem tarihten, hem de Avrupa’daki gelişmelerden esinleniyorlar ve “bu sorunu çözse çözse özerklik çözer!” diyorlar.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.12.2013
15.09.2013
23.04.2013
22.04.2013
15.04.2013
25.03.2013
18.03.2013
11.03.2013
10.12.2012
4.12.2012