Oya BAYDAR
Başlığı okuyunca birileri kızacak. Birileri; senin dünyadan, stratejik derinliklerden, siyasal hesaplardan haberin yok, diyecek. Kimileri de, kadın saçmalıyor, diye düşünecek; biliyorum. Bir zamanlar, “Irak’ta savaşa hayır” diyerek Bush saldırganlığına karşı çıktığımızda “saftirik, avanak barışçılar”a çıkmıştı adımız. Avanak barışçıların ne kadar haklı olduğunu, hayat acı deneyler pahasına gösterdi, göstermeyi de sürdürüyor. Demek istediğim; saf insanî ve vicdanî düşünce ve duruşların kafalarında yüz tilki dolaşıp hepsinin de kuyruğu birbirine değen siyaset sarraflarının, derin strateji uzmanlarının, hele de iktidar ulemasının ince hesaplarından daha gerçekçi, daha doğru olduğu.
Ülke ve bölge Kürt fobisine kurban ediliyor
Ulus devletin resmî ideolojisinin Türkçü, şoven milliyetçi, asimilasyonist özü, “damarlarımızda dolaşan asil kan”ın başlıca bileşkenidir. O kan bize doğumumuzda verilir, eğitimle pekiştirilir, siyasetle koyulaştırılır. Benim/bizim gibi, ne mutlu ki sayıları gün be gün artan marangoz hatası “hain”lere reva görünen “kansızlar” nitelemesi, tam da bunu ifade eder. Vatan bölünecek paranoyası ile beslenen, son 30 yıldır PKK öcüsüyle diri tutulan Kürt düşmanlığı, sağlı sollu muktedirlerin hem kendi çektikleri hem de kitlelere sundukları afyondur.
Kürt silahlı hareketinin nereden/neden kaynaklandığını, gücünü haklılığını nereden aldığını umursamadan, “Bizim Kürtlerle sorunumuz yok, PKK ile sorunumuz var” tekerlemesini bıkmadan usanmadan tekrarlayanlar; “Kürt sorunu yoktur, bölücü terör örgütü sorunu vardır” diyenler; oy toplamak için “Kürt kardeşlerimiz, Kürt kardeşlerimiz” diye riyakârlık yapanların tümü, açıkça veya içten içe, bilinçli veya bilinç altında Kürt düşmanlığı ile malûldür. Bu kesimler için; hizmetkâr Kürtler, sadık teba Kürtler, haklarını kimliklerini talep etmeyen Kürtler iyidir, makbuldür. Ama Kürt halkı kimliğine, onuruna, özgürlüğüne sahip çıkıp haklarını talep ettiğinde haindir, bölücüdür.
Ülkemizin güney sınırlarında, Rojava’daki son gelişmeler karşısında devlet ve iktidarın tepkisi (belki refleks demek daha doğru), içlerine işlemiş Kürt düşmanlığının nasıl bir fobiye vardığını apaçık ortaya koyuyor. Fobiler aklı mantığı esir alır, gerçeklerden uzaklaştırır, yanlış yaptırır. “PYD, IŞİD’den daha tehlikelidir”, ya da “IŞİD oralarda geçici, oysa PYD kalıcı” anlayışında ifadesini bulan zihniyet Kürt fobisinin en veciz anlatımıdır. Meselenin vatanın bölünmesi olmadığı, kendi topraklarımız dışındaki Kürt oluşumlarına da aynı düşmanlık ve fobi ile yaklaşıldığı apaçık ortaya çıkmıştır. Sınırımızda bir Kürt devletine izin veremeyiz, derken hangi hak ve hukuka dayanıldığının hesabını bu sözlerin sahipleri nasıl verirler? Üstelik de Suriye Kürtleri en yetkili ağızlarından bir devlet kurma peşinde olmadıklarını, canlarını, varlıklarını, topraklarını koruyabilecekleri bir bölgesel yönetim kurmaya çabaladıklarını defalarca tekrarlarken…
IŞİD’i Kürtlere yeğlemek Türkiye’ye ihanettir
İhanet kavramı ayağa düşürüldüğünden beri sözcüğü hiç kullanmıyordum. Herkesin herkesi ihanetle suçladığı bu ülkede, sözcüğün ne anlamı ne de ağırlığı kaldı. Ama şimdi sözcük tam yerine oturuyor. Rojava’da, Kürt halkının kendi varlığını ve yurdunu korumak için canı pahasına verdiği mücadeleye karşıysanız, Kürtlerin vahşi IŞİD çeteleri karşısında yenilgiye uğramasını istiyor, bu doğrultuda politika yürütüyorsanız, güney sınırlarımızda IŞİD’i ve benzeri cihatçıları PYD’ye ve Kürtlere yeğliyorsanız, kelimeyi sakınmadan söylüyorum: Ülkemize, halklarımıza, insanlığa, ahlaka, vicdana ihanet ediyorsunuz. Hele de siyasî sorumluluğunuz varsa bu ihanet Yüce Divan’lıktır.
Türkiye, baştan sona yanlış Ortadoğu politikasıyla Suriye’yi yangın yerine çeviren bombanın pimini çeken ülkedir. Özellikle IŞİD’in güçlenmesi bu politikanın kaçınılmaz sonucudur. Başlangıçta IŞİD ve benzeri radikal İslamcı, cihatçı yapıları yönlendirebileceğini; din ve mezhep kardeşliğine de güvenerek dolaylı yardım ve göz yumma temelinde dizginleyebileceğini uman “derin stratejik bakış”, yaratmasa bile beslediği canavar yavrusunun, önüne geleni yutan koca bir canavara dönüşmesi karşısında paniklemiş görünüyor.
IŞİD’le ve Suriye bataklığıyla aramızda bir güvenlik kuşağı var: Batı Kürdistan/ Rojava. Kürt fobisi ile körleşmemişseniz, bu kuşağı, yani Rojava kantonlarını gözünüz gibi sakınır, oraları koruyanlara yardım eder, destek verir, gereğinde hâmilik yaparsınız. Üstelik, Türkiye’nin güney sınırının Suriye kesiminde Rojava Kürtleri varsa sınırın Türkiye kesiminde bizim Kürtlerimiz var. Ve de o sınır insanî açıdan bütünüyle yapay. Sınırın kuzeyi güneyi Kürtlerin mutlak nüfus çoğunluğuna ve yoğunluğa sahip oldukları bir Kürt bölgesi. Yani, aslında kendi insanlarınız, kendi Kürtleriniz söz konusu.
Kuzey Irak’ta bir Kürt oluşumunu engellemek için, IŞİD belası da bahane edilerek sınır ötesine askerî müdahale, uluslararası hukuku, benzer teknik konuları bir yana bırakalım, Türkiye’de Kürt halkını ve barışçı-demokratik kamuoyunu ayağa kaldırır. Bunun için de Kandil’in kışkırtması, HDP’nin iteklemesi falan gerekmez. Sadece adı kalmış çözüm sürecinin bir daha belini doğrultamayacak hale gelmesi bir yana, çakılan kıvılcım yangına dönüşür, Türkiye kendini iç çatışmaların içinde bulur.
Bu tehlikeye doğru atılan her adım ihanetin ta kendisidir.
Kantonlar birleşirse ne olur?
Ankara’nın ve başta MHP sağlı sollu şovan milliyetçi kesimlerin en büyük kaygısı ve korkusu, Tel Abyad’ın PYD güçlerince kurtarılmasından sonra, Kobani ile Afrin arasında, PYD kontrolünde olmayan tek bölge durumunda kalan Cerablus’un da IŞİD ve muhaliflerin elinden PYD’ye geçmesi. Ama bu noktada “Tarzan güç durumda”. Aşağı tükürseler sakal, yukarı tükürseler bıyık. PYD’den kaçarken IŞİD’le sınır komşusu olacağız, ki artık eski IŞİD muhipleri bile bu yapının kontrol edilebilir bir güç olmadığını kabullenmiş durumdalar. Ya da Rojava kantonları birleşecek ve Kuzey Suriye sınırında bir Kürt kuşağı oluşacak.
Peki, sınırımızda kendi Kürtlerimizin de akrabası bir Kürt oluşumunun Türkiye’ye ne zararı var? Zarar bir yana, dost ve kardeş bir halkın sınırlarımızı Suriye kaosundan ve cihatçı çetelerden koruması neden kötü? Tampon bölge, güvenli bölge falan peşindeydiniz; işte size mükemmel bir güvenli bölge, mükemmel bir tampon; iş ki Kürt düşmanlığından, Kürt fobisinden kurtulun.
Rojava Kürtleri daha ilk günden, en yetkili ağızlardan, Türkiye’nin dostuyuz, Türkiye bize el uzatsın, koruyucumuz olsun, demişlerdi açık açık. Sonraki bütün düşmanca tutumlara, uzattıkları elin itilmesine rağmen, özünde bu tavırları değişmiş değil. Ama onlar da Türkiye’den korkuyorlar artık, çözüm sürecini de sona erdirmiş bir iktidarın ve her kesimden şahinlerin Kürt karşıtı politikaları onlara da umut vermiyor.
Oysa önümüzde bir fırsat var: HDP 80 milletvekiliyle Meclis’te. Tam da bu satırları yazdığım sırada Selahattin Demirtaş televizyonda, savaşa dönüşebilecek bir krizi önleyebilecek tek ve doğru çözümün anahtarlarını sunuyordu. Bölgeye asker yerine siyasetçi yollayalım, biz üzerimize düşen her türlü göreve hazırız, diyordu. Anlamı: Savaşma barış; askerî değil siyasî çözümler dene.
Bir zamanlar Kuzey Irak Kürt Özerk bölgesi/devleti Türkiye şahinlerinin kırmızı çizgisiydi. On yıllar böyle yitirildi. Şimdi Rojava, iktidarın ve Türk şoven milliyetçilerinin kırmızı çizgisi sayılıyor. Bölgede ve ülkede barış için daha kaç yıl yitireceğiz?
Avanak, saftirik, naif bir barışçı olarak, Kürt fobisinden kurtulalım; sınırlarımızı da ülkemizi de Kürtlerle birlikte dayanışma, barış ve kardeşlik silahıyla koruyalım, diyorum. Bir an için, düşmanlaşmak ve bu satırların yazarını yine hain ilan etmek yerine, kafanıza yerleştirilmiş bol smanipülasyon içeren kavramlarınızı tornistan etmeyi deneyin. Belki de barışta buluşuruz.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.05.2024
14.05.2024
3.05.2024
3.05.2024
22.04.2024
16.04.2024
3.04.2024
29.03.2024
22.03.2024
7.03.2024