Roni MARGULIES
Uzun zamandır uzayda yaşayan eski bir arkadaşım geçen hafta Türkiye'ye temelli dönüş yaptı. Birbirimizi özlemişiz, dün akşam bir rakı içelim dedik. Hasret giderdik filan, sonra "Yahu burada bir şeyler olmuş, kafam karıştı, bi anlatsana, memleket nereye gidiyor?" dedi. Kısaca anlatmaya çalıştım.
Hırsızlık
AK Parti hükümeti yolsuzluk yaptı, hırsızlık yaptı, rüşvet aldı. Hem de tüm hükümet üyelerini ve tüm akraba ve arkadaş ve hemşerilerini zengin edecek ölçüde.
Tüm kapitalist ülkelerde böyle olur mu? Olur. Daha gelişkin kapitalist ülkelerde aynı şey daha kurumsal ve daha kitabına uydurularak yapılır; daha az gelişkin olanlarında göz göre göre yapılır; ama, evet, hepsinde yapılır.
Türkiye'de bütün hükümetler yapmış mıdır? Yapmıştır. Daha az veya daha çok; ama hepsi yapmıştır. O kadar ki, Türkiye vatandaşı bunu "normal" bulur; yöneticilerin zenginleşmesini değil, zenginleşmemesini garipser.
Yani evet, kapitalist düzende bunlar kaçınılmazdır ve Türkiye'nin de tüm hükümetleri yolsuzluk yapmıştır, hırsızlık yapmıştır, rüşvet almıştır.
Doğru, ama sonuç olarak bu hükümet de hırsızdır ve Türkiye'de aksini düşünen kimse yoktur.
Üstü çizilen hükümet
Hükümetin hırsızlığı, geçmişte kendisini destekleyen veya onaylayan güçlerle arasının bozulması sonucunda ortaya çıkarıldı. Görünürde bunu yapan, Cemaat. Ama belli ki, sadece Cemaat değil. Amerika epey bir zamandır hükümetin üstünü çizdi. Türk büyük sermayesinin önemli bir kesimi bir zamandır hükümetin üstünü çizdi.
Amerika çizdi, çünkü Ortadoğu gibi zaten istikrarsız ve karmaşık bir bölgede Suriye'ye Amerika'nın isteği dışında bulaşan, İran ambargosunu delen, İsrail'le itişerek sorun çıkaran, kafasına göre davranıp "One minute" numaraları çeken bir hükümetten sıkıldı.
Büyük sermayenin bir kesimi çizdi, çünkü ihalelere canının istediği gibi müdahale eden, kendisini destekleyen sermaye gruplarını kollamak için her türlü garipliği yapan, özellikle son dönemde kendi varlığını sürdürebilmek için ekonomik ve siyasî istikrarı bozmaktan çekinmeyen bir hükümetten sıkıldı.
"Darbe" ve "komplo"
Başbakan, kendisine çok büyük zarar verme olanağına sahip güçler tarafından üzerinin çizildiğini kavradığı günden beri önlem alıyor, saldırıyor, azgınlaşıyor, kendi tabanını pekiştirmek için ortalığı geriyor, kutuplaştırıyor. "Yolsuzluk yoktur" diyemiyor, ama hükümete karşı bir "darbe girişimi", habis bir "komplo" olduğunu tekrar tekrar anlatıyor, seçmen tabanını pekiştirmeye çalışıyor.
Fethullahçı ve Zerdüşt
Hükümete karşı ne bir "darbe girişimi" var, ne de habis bir "komplo". Hükümetin yaptığı yolsuzluğu, yasadışı işleri, hırsızlığı teşhir etmek ne darbedir, ne komplo.
"Darbe", silah kullanarak veya silah kullanma tehdidiyle yapılır. Savcılık dosyalarıyla değil.
"Komplo", yapılmayan yolsuzluk ve hırsızlığı yapılmış gibi göstererek hazırlanır.
Gerçek yolsuzluğu gerçek savcıların ortaya çıkarması meşrudur. Savcının amacı ne olursa olsun, zamanlaması ne olursa olsun, savcı ister Fethullahçı, ister Zerdüşt, ister MOSAD ajanı olsun, yolsuzluk gerçekten yapılmışsa, bunun ortaya çıkarılması meşrudur.
Evet, hükümet meşru bir hükümettir, darbe veya komplo yoluyla devrilmesine karşı çıkmak gerekir. Demokrasinin gereği budur. Ama yolsuzlukların ortaya çıkarılmasına itiraz etmek, sonra da üzerlerinin örtülmesine itiraz etmemek demokrasiyle ilgisizdir. Tam tersidir.
Yolsuzluk yapana oy
Başbakan'ın, yolsuzlukların üstünü örtmek konusunda tümüyle başarısız, tabanını pekiştirme konusunda çok başarılı olduğu açık. Kamuoyu yoklamaları toplumun ezici çoğunluğunun yolsuzluk yapıldığını biliyor olduğunu ve ama yerel seçimlerde hükümete yine yüzde 40'ın üzerinde oy çıkacağını gösteriyor.
Bunda anlaşılmayacak bir şey yok. Halkın en az yarısı eski günlere, askerin Tanrı olduğu, seçilmiş hükümetlerin Genelkurmay'dan emir aldığı, beyaz Türklerin geri kalan herkese köylü ve koyun muamelesi yaptığı günlere dönmek istemiyor. Ve görünürde hükümetin tek alternatifi CHP-MHP koalisyonu olduğu için, yine AK Parti'ye oy verecek.
Gariban Türk demokrasisi
Başbakan yerel seçimleri pek hasar almadan atlatacak, ama üstünün hâlâ çizili olduğunu biliyor. Ve ortaya çıkacak daha pek çok yolsuzluk olduğunu ve bunların hepsinin orta yerinde kendisinin olduğunu hepimizden iyi bildiği için, iki tür önlem alıyor.
Birincisi, zavallı Türk demokrasisini daha da acınacak bir hâle getiriyor, her şeyi kendine bağlıyor, bağlayamadığını yasaklıyor, kapatıyor. Düşmanlarının önünü kesebilmek amacıyla, her türlü otoriter adımı atıyor.
İkincisi, yolsuzlukları ortaya çıkaran yargının yalancı olduğunu kanıtlamak için, yargının cezaevine tıktığı darbecilerin ve katillerin hepsinin masum olduğunu söyleyip salıverilmelerini sağlıyor.
Bir ihtimal bu darbecilerle anlaştı. "Serbest bırakacağım, ama darbe yapmak yok ha. Benden yana olacaksınız. Benim üstümü çizenleri beraberce haklayacağız, tamam mı?"
Şeytana ruhunu satmak mı demeli, sermayeyi kediye yüklemek mi, denize düşüp yılana sarılmak mı? Hepsi uygun.
Ee, şimdi?
Kaygılandı tabii uzaydan gelen arkadaşım. Haklı olarak. "Ee," dedi, "şimdi ne olacak?"
Olacağı şu.
Memlekette yolsuzluklardan rahatsız olan, vicdanı sızlayan, alternatifinden korktuğu için AK Parti'ye oy verirken eli çok titreyecek olan çok büyük bir kitlenin olduğu kuşkusuz.
Yolsuzlukları örtbas etmek amacıyla yapılan kanunsuzlukları, adaletsizlikleri, antidemokratik uygulamaları yanlış bulan, rahatsız olan çok büyük bir kitlenin olduğu kuşkusuz.
İlker Başbuğ'un, Hrant'ın katillerinin, Zirve katliamını gerçekleştiren zebanilerin serbest bırakılmasını ve önümüzdeki günlerde benzerlerinin bırakılacak olmasını iğrenerek izleyen, öfkelenen, adalet duyguları rencide olan çok büyük bir kitlenin olduğu kuşkusuz.
Yapılması gereken çok basit. Bu büyük kitleye ulaşmak, taleplerine tercüman olmak, AK Parti'ye mahkûm olmadığına onu ikna etmek, birlikte örgütlenmek, hem yolsuzluğa hem darbecilere karşı birlikte kampanyalar inşa etmek, CHP'nin milliyetçiliğini ve askerciliğini de, AK Parti'nin hırsızlığını ve muhafazakârlığını da kabul etmeyen bir alternatif yaratmak.
"Abi," dedi, "çok zor."
Ben de "basit" dedim zaten, "kolay" demedim.
http://marksist.org/yazarlar/roni-margulies/14234-memleket-nereye-gidiyor
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları






















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023