Taha Akyol
Kutuplaşmayı bir türlü aşamıyoruz, Türkiye’nin reel sorunlarını rasyonel zihniyetle araştırıp çözümler üretemiyoruz.
Sık sık hatırlatıyorum. Yüz yılda bir Japonya, elli yılda bir Güney Kore olamadık. Son yirmi iki yılda da kişi başı gelirde, önce yükselip sonra düşerek yerimizde saydık, hatta büyüyen dünya ekonomisi içinde payımız, 1980’ler seviyesine düştü.
Birbirimize söyleyeceğimiz söz kaldı mı? Kalmadığı içindir ki “Ulu Önder” ve “Ulu Hakan” simgelerinin kavgasıyla vakit geçiriyoruz.
HARBİYELİ KİMLİĞİ
Milli Mücadele döneminde bir Eskişehir-Kütahya muharebesi vardır. Temmuz 1921’de Türk ordusu Yunan ordusu karşısında mağlup oldu. Genelkurmay kayıtlarına göre 30 bin Mehmetçik ordudan firar etmişti!
Mustafa Kemal, İsmet ve Fevzi Paşalar, elde kalan mevcudun kırılmasını önlemek için orduyu Sakarya nehrinin doğusuna çektiler. Yunan Eskişehir’e girdi. Meclis’te büyük öfke… Fevzi Paşa “sorumlu benim” diyerek yatıştırdı.
Fakat ordu bir ay içinde toparlandı, teçhiz edildi, üstün bir moral ve muharebe azmi kazandı. Ve Eylül 1921’de muazzam Sakarya zaferi kazanıldı.
Milli Mücadele’nin en büyük muharebesi ve en büyük zaferi budur. Büyük Taarruz’un temelinde Sakarya zaferi vardır. Mustafa Kemal “melhame-i kübra” demiştir.
Arnold Toynbee 1924’te yayınlanan “Türkiye” adlı kitabında Sakarya savaşı için “20. Yüzyılın en büyük savaşlarından biridir” diye yazmış, Sakarya’da “durumun tersine döndüğünü, artık Türklerin üstün taraf haline geldiğini” belirtmiştir.
Mustafa Kemal Paşa’ya bu zafer dolayısıyla “Gazi” unvanı ve “Müşir” rütbesi verildi. Çünkü zaferin birinci mimarı oydu.
‘Harbiyeli kimliği’nde Atatürk kavramının büyük ve hassas bir öneme sahip olmasının bir sebebi Çanakkale ve Milli Mücadele kahramanı olması, diğer sebebi bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıdır.
ATATÜRK VE MUHALİFLERİ
Milli Mücadele kadrosunda daima Atatürk’e muhalefet edenler oldu. Muhalifler de şerefli, namuslu insanlardı. “Devrim”e değil, “evrim”e inanıyorlardı. Fakat Mustafa Kemal’in liderliğine, itiraz eden tek kişi çıkmamıştır. Önde gelen muhaliflerden Karabekir Paşa, Erzurum’da Atatürk’ün liderliğinin önünü açan isimdir.
Zaferden sonra Milli Mücadele kadrosunda çıkan ihtilaf, Uğur Mumcu’nun doğru benzetmesiyle, Fransız ihtilalindeki liderlerin ihtilafına benzer. Hepsi vatansever insanlardı.
Bugün devrimler yerleşmiş, o ihtilaflar tarihte kalmıştır. O ihtilaflarda Atatürk’ün uyguladığı metotlar, Tek Parti rejimi, Parti Devleti gibi sistemler, bugün anayasa hukukunun konusu olan kavramlara verdiği anlamlar, kuvvetler birliği ilkesi, o zamanki laiklik tanımı, dil ve tarih tezleri de tarihte kalmıştır. “Tarihselleşme”nin anlamı budur zaten.
Bu konularda rehberimiz bugün modern anayasa hukukudur, objektif, analitik tarihçiliktir.
Tarihte kalan bu metot ve kavramları tarihselleşmek yerine kutsallaştırmak Türkiye’de “vesayet” sistemini kurarak hukuk devleti ilkesinin gelişmesini zorlaştırmış, hatta müdahalelere zemin oluşturmuştu.
BUGÜNKÜ ATATÜRK
Bugünkü Atatürk, kuvvetler birliğinin, parti devletinin Atatürk’ü değildir. Tarih gelişimine devam etmiştir. Bugünkü Atatürk “Milli Mücadele lideri ve modern Türkiye’nin kurucusu” olarak elbette saygıya layık bir “Milli Kahraman”dır. Anıtkabr’i ziyaret eden her türden vatandaş bu Atatürk’ü sevmektedir.
Toplumumuzun yüzde 86,4’ bu Atatürk’e saygı duymaktadır. Milli kültürümüzün esaslı unsurlarından biridir bu.
Türkiye böyle bir senteze doğru gidiyordu.
AK Parti’nin ilk on yılında “vesayet” müdahaleleri bu gidişe zarar verdi. Cumhurbaşkanı seçimine askerler mi karar verecekti?!
AK Parti’nin, ikinci on yılda, tersine, bu Atatürk’e saygı ifade etmeyen davranışlar ortaya koyması… “Lozan’ı bize zafer diye yutturdular… Yüz yıllık parantez… tek parti faşizmi” gibi matufiyeti belli sözler, davranışlar…
Tarihçiler her konuyu tartışmalıdır. Bizde resmi tarihin birçok gerçeği tahrif ettiği de doğrudur. Ama bu konular tarihçilerin, entelektüellerin, yazarların, çizerlerin, vatandaşların konusudur… Devleti yönetenlerin değil! Siyaset, “tarihi tarihçilere bırakmalıdır.”
ORDU, POLİS YARGI
En çok dikkat edilmesi gereken; ordu, polis ve yargının bu tartışmaların dışında kalmasıdır. Bu üç alanda “bizden” dayatmalar ve doğurduğu tepkiler kutuplaşmayı körüklüyor, kurumları da yıpratıyor.
Asker ve polis, yerleşik geleneklerinin dışında, siyasi tartışma yaratacak her türlü davranıştan sakınmalıdır. Cumhurbaşkanının partili kimliğinin ön planda olduğu protokole ve Cumhur İttifakı gösterilerine asker kesinlikle dahil olmamalı, dahil edilmemelidir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları





















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
10.12.2025