Tuncer KÖSEOĞLU

Ölümünün üzerinden 13 yıl geçtikten sonra değişik vesilelerle iade-i itibarı yapılırken siyasilerce bir oraya bir buraya çekiştirilen Ahmet Kaya yaşasaydı eğer, gülümser “yapmayın etmeyin” diyerek çekip giderdi. Daha önce gittiği gibi…
Seviyorlar mı dövüyorlar mı belli olmayan bu siyasi Ahmet Kaya güzellemelerine bakmayın siz. O, sokağın sesiydi her şeyden önce. Düşüncesi ne olursa olsun sokaktaki insanın kendisinden bir şeyler bulduğu; açık ya da gizli olarak dinlediği, hüzünlendiği, öfkelendiği, isyanını bastırdığı bir değerdi. İşte böyle bir adamın devlet katında ‘itibar’ının verilmesi adına verilen siyasi demeçler için ‘’Yazıktır, günahtır, zulümdür’’ diyerek bendeki Ahmet Kaya’yı yazacağım kelimeler elverdiğince…
Sıcak bir ağustos gecesiydi. İki arkadaşımla rakı faslını bitirdik. Ahmet Kaya çalıyordu cep telefonunda çoğu zaman olduğu gibi. Arkadaşım Ahmet Kaya şarkıları söyleyelim dedi. O zamanlar yasak değildi; bir şişe Jack Daniels aldık büfeden, biraz da kabak çekirdeği. Kadıköy mendirekte soframızı kurup şarkılara başlayacaktık ki çekirdek poşeti devrildi ve kayalıkların arasına düştü. Ben karanlıkta kayalıkların arasına dökülen tek mezemizi yüzükoyun uzanarak toplamaya çalışıyordum. O sırada siren sesi duyuldu. Bir ekip arabası yanaştı bizim olduğumuz yere. Araçtan iki polis indi. Bize doğru gelen polisler yarı yaşımızda çocuklardı. Ne diyeceğini bilemedi genç polisler. Giyim kuşamımızdan kayalıklarda sürekli oturacak tiplere benzemiyorduk. O sırada telefonda Ahmet Kaya‘Kum Gibi’yi söylüyordu. Kimlik dahi sormadılar. Sadece “Buradan bir kız geçti mi, gördünüz mü öyle birini” dediler. Arkadaşım cevap vermek yerine avucundaki artık toprakla karışmış olan kabak çekirdeğini uzattı polislere “ Kabak çekirdeğimiz var. İster misiniz?”
O gece şişenin dibi gelene kadar bildiğimiz ne kadar Ahmet Kaya şarkısı varsa söyledik. Yakamozlar arasında kaybolup gitti sesimiz… Arkadaşlarım Eyüp ve Kâmil o geceye dair ne düşünmüşlerdi bilemem. Ama ben o anı yaşarken Ahmet Kaya ile ilk tanıştığımız günleri yaşadım bir şekilde. Sene 1985, yenilen bir gençliktik. Üniversiteye şaşkın ördekler gibi gidip gelirken Ahmet Kaya imdadımıza yetişti. “Ağlama Bebeğim” albümüyle tanıdık onu. Yenilginin öfkesi, hüznü onun şarkılarıyla dile geldi. Beyazıt’ta o yıllarda Ahmet Kaya şarkılarının çalınmadığı kafelere gidilmezken, ülkenin başka bir yerinde ise gizli gizli Ahmet Kaya şarkıları dinlendi, başka yüreklere işlendi. Yıllar içinde, değişik zamanlarda geçen sohbetlerde Ahmet Kaya hayranı olmanın onun şarkılarını dinlemenin ideolojisi olmadığını anladım. Şarkılarına isyan edip dağa çıkmak isteyen bir Kürt genci de dinledi onu, özel harekât polisi de. Bakmayın siz ırkçılığı baş tacı yapmış Devlet Bahçeli’nin Kaya için “Sözde şarkıcı” demesine. Ahmet Kaya’ya gönül vermiş çok MHP’li tanıdım ben. Kaya her şeyden önce Atilla İlhan’a ait bestelediği ‘’Bir yangın ormanında büyüymüş genç fidanlardık/ Güneşten ışık yontardık/ Sert adamlardık” dizelerini yüreğinin derinliklerinde hissedenlere söyledi şarkılarını.
Hiç unutmam… 1990 yılının 1 Mayıs’ında polis tarafından vurularak felç kalan Gülay Beceren’in okuluna gittim gazeteci arkadaşım Hakan Bayhan’la. İTÜ Ayazağa Kampüsü’nde Beceren için dayanışma standı kurulmuştu. Standa gidip kendimizi tanıttık. Gazeteye haber yapacaktık ama fotoğrafı yoktu Gülay’ın. Stanttaki gençler “Fotoğraf işi kolay, madem buraya geldiniz sizin için bir korsan eylem yapalım” dediler. Anında hazırlıklar yapıldı, yüz kişilik bir korsan eylem konuldu. Sonra Gülay’ın yakın arkadaşını aracımıza aldık. Evinde Gülay ve arkadaşlarıyla çekilmiş negatif filmler vardı. Negatif filmleri bana verdi genç arkadaş. Bir hafta sonra Sabah Gazetesi Cağaloğlu bürodan negatif filmleri geri alması için sözleştik. Ona “Sen geldiğinde ben büroda olmayabilirim. Adını söyle not alayım. Ben yoksam bile sana versinler filmleri” dedim. Güldü genç üniversiteli “Bahtiyar dersin” dedi. O yıl Ahmet Kaya’nın söylediği “Diyarbakırlıymış adı Bahtiyar/ Suçu saz çalmakmış/ Öğrendiğim kadar”şarkısı herkesin dilindeydi. Bir hafta sonra “kod adı Bahtiyar” olan genç üniversiteli büroya geldi. Bir çayımızı içti. Ayağa kalktı el sıkıştık. “ Güle güle Bahtiyar” dedim. Bir daha hiç karşılaşmadık. Sevmişti o genç adam Ahmet Kaya şarkısındaki Bahtiyar olmayı…
Ahmet Kaya’nın suçu saz çalmaktan, şarkı söylemekten ve dizelere hayat vermekten çok daha fazlaydı. O, 12 Eylül faşizminin silindir gibi ezip geçtiği bir kuşağın sesi, sazı oldu. İdeolojiler üstü olduğu için her kesimden hayran kitlesi buldu kendine. Haramilerin tekerine çomak soktu. ‘Kürt, Kürtçe’ demenin yasak olduğu zamanlarda Kürtçe dilinde şarkı yapmak istediğini söylediği için linç edildi. Ardı ardına atılan manşetlerle, yazılarla itibarsızlaştırılmak istendi. Şu anda o itibarsızlaştırılma kampanyasının tersi yapılmak isteniyor. Vermeyin Ahmet Kaya’ya itibar falan… O hiçbir zaman sevenlerinin gözünde itibarsız biri olmadı. Böyle bir çaba içine girilirse o dönem Ahmet Kaya’yı itibarsızlaştırma kampanyası yürüten haramiler kazanır. Bırakın Ahmet Kaya sokaktaki Ahmet abi olarak kalsın. Ellemeyin…
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları


































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.12.2023
20.05.2023
7.03.2022
1.03.2022
14.02.2022
28.01.2022
24.01.2022
12.01.2022
29.12.2021
20.12.2021